CHP Sözcüsü Öztrak, MYK toplantısına ilişkin açıklama yaptı:

CHP Sözcüsü Öztrak, MYK toplantısına ilişkin açıklama yaptı:
"Anayasa Mahkemesi, milletvekilimiz Enis Berberoğlu'nun seçme ve seçilme hakkının gasbedildiğine 'oy birliğiyle' karar verdi. Herkes Anayasa Mahkemesinin verdiği kararlara uyacak" "CHP olarak, Azerbaycan'daki kardeşlerimizin acılarını paylaşıyoruz. Azerbaycan'ın toprak bütünlüğünü yeniden tesis etmek için yürüttüğü meşru mücadelesini desteklemeye devam edeceğiz" "Son 10 günde 62 yurttaşımızı sahte içki nedeniyle kaybettik. Normal bir ülkede bu olsa yer yerinden oynar. Ama hükümetten çıt yok"

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, "Anayasa Mahkemesi, milletvekilimiz Enis Berberoğlu'nun seçme ve seçilme hakkının gasbedildiğine 'oy birliğiyle' karar verdi. Herkes Anayasa Mahkemesinin verdiği kararlara uyacak." dedi.

CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), parti genel merkezinde, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı.

Toplantıya ilişkin açıklamada bulunan Parti Sözcüsü Öztrak, KKTC vatandaşlarının oylarıyla Cumhurbaşkanı seçilen Ersin Tatar'ı kutladı. Öztrak, CHP'nin Kıbrıs Türk'ünün haklı davasının yanında olmaya devam edeceğini söyledi.

Hafta sonu Ermenistan yönetiminin Azerbaycan'ın Gence ve Mingeçevir kentlerine düzenlediği füze saldırılarıyla sivilleri bir kere daha vurduğunu, aralarında bebeklerin de olduğu 13 kişinin yaşamını yitirdiğini ve çok sayıda kişinin de yaralandığını hatırlatan Öztrak, bu terörü lanetlediklerini belirtti.

Hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yaralananlara acil şifalar dileyen Öztrak, "Dünya kamuoyu, sivillere yönelik bu saldırılara sessiz kalmamalıdır. CHP olarak, Azerbaycan'daki kardeşlerimizin acılarını paylaşıyoruz. Azerbaycan'ın toprak bütünlüğünü yeniden tesis etmek için yürüttüğü meşru mücadelesini desteklemeye devam edeceğiz." diye konuştu.

Öztrak, bugün vefatının 17. yılı olan Bosna-Hersek'in kurucu Cumhurbaşkanı Aliya İzzetbegoviç'i rahmetle andı. Faik Öztrak, hayatını kaybeden gazeteci yazar Bekir Coşkun'a da Allah'tan rahmet yakınlarına ve sevenlerine sabır diledi.

Ülkenin savrulduğunu, milletin sıkıntısının her geçen gün arttığını, devlette de kriz yaşandığını öne süren Öztark, şunları söyledi:

"Anayasaya, yasalara ve adalete sadakatle bağlı kalması gereken savcılar ve hakimler, Anayasa Mahkemesi kararlarını tanımıyor. Yargı, hem kendi içinde hem de yasamayla kavga ediyor. Hakimler, sarayın tetikçiliğine soyunmuş. Devletin adalet direği, bu ucube rejimin elinde çöküyor. Türkiye Cumhuriyeti artık anayasal bir devlet olmaktan çıktı, kağıt üzerinde 'anayasalı' bir devlete dönüştü. Anayasa Mahkemesi, milletvekilimiz Enis Berberoğlu'nun seçme ve seçilme hakkının gasbedildiğine 'oy birliğiyle' karar verdi. Herkes Anayasa Mahkemesinin verdiği kararlara uyacak. Bunu biz demiyoruz. Bunu Anayasa kitapçığı söylüyor."

Anayasa'nın bir toplumsal sözleşme olduğunu, milletin hakkının, hukukunun, devlete verdiği yetkilerin ne olduğunun burada yazdığını dile getiren Öztrak, yasamanın, yürütmenin, yargının yetkilerini ve meşruiyetini, Anayasa'dan aldığını vurguladı.

- "Her şeyde resen harekete geçen HSK'den tık yok"

Öztrak, "İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi hakimleri 'Ben bu Anayasa'nın maddelerini tanımıyorum' derse bu, Anayasa'yı tağyir, tebdil ve ilgadır. Anayasa suçudur. Baştan beri HSK resen harekete geçmelidir diyoruz. Ama her şeyde resen harekete geçen HSK'den tık yok." dedi.

Bu suçun mağdurunun sadece Enis Berberoğlu, CHP ve TBMM olmadığını, bu suçun gerçek mağdurunun o Anayasa'ya "evet" diyen milli irade olduğunu öne süren Öztrak, şunları kaydetti:

"Bu suçun gerçek mağduru, Anayasa ve hukuk devleti askıya alındığı için, 'Askıda ekmeğe' mahkum edilen millettir. Arkadaşımız Enis Berberoğlu’nun davasına bakan hakim, sarayın icra memuru, adalet celladı olmuş. Saraya karşı çıkanlarla ilgili hangi dava varsa, kim varsa bunların davaları bu hakime veriliyor. Berberoğlu kararı bu hakimde, Kaftancıoğlu kararı bu hakimde, Sözcü gazetesi kararı bu hakimde. Bu hakim, Anayasa Mahkemesi kararını da tanımıyor. Bu suçtur, bu yargılanma hakkının ihlalidir, bu çıkmaz sokaktır, bu kaostur, bu devlet krizidir. Bir üst mahkeme olan 15. Ağır Ceza Mahkemesi'nin, bu Anayasa'yı ihlal suçuna 'dur' demesini bekliyoruz."

Pazar sabahı 2021 bütçesinin Meclise sunulduğu haberinin geçildiğini, Bütçe Kanun teklifinin, Meclisin internet sitesine bu sabah konulduğunu aktaran Öztrak, Anayasa'nın "Bütçe, mali yılbaşından, en az 75 gün önce Cumhurbaşkanı tarafından, Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulur." maddesini hatırlattı.

Öztrak, "Yani bütçenin en geç cumartesi gece yarısından önce Meclise teslim edilmesi gerekiyordu. Öyle gözüküyor ki saray ya bütçeyi Meclise zamanında yetiştiremedi ya da o da hakimler gibi Anayasa'ya uymaya gerek görmedi. Bu da devlet krizinin bir diğer cephesi." dedi.

2017'de 48 milyar lira olan bütçe açığının 2021'de beşe katlanarak 245 milyar liraya çıktığını ifade eden Öztrak, faiz harcamalarının ise aynı dönemde 58 milyar liradan üçe katlanarak 180 milyar liraya ulaştığını ifade etti.

Bu bütçede milletin derdine derman bulunmadığın savunan Öztrak, "Bu bütçede, tam gaz faiz lobilerinin, yandaşların cebini doldurmak var. Bu bütçe millete ekmeği ancak 'askıda' gösterecek bir bütçe." ifadesini kullandı.

Öztrak, "Saray ittifakının büyük ortağı, millete yoklukta sabır telkin ediyor. Küçük ortak da millete 'askıda ekmek' vadediyor. Bunların milletin derdine derman olma niyetleri yok. Biri yapacağı işi yüce Allah'a, öbürü de millete havale ediyor." değerlendirmesini yaptı.

Denizli Valisi Ali Fuat Atik'e de tepki gösteren Öztrak, koronavirüs tedbirleri kapsamında denetim yaptığı sırada dönerci ile arasında geçen konuşmaları eleştirdi.

- "Bu düzenlemenin derhal değiştirilmesi lazım"

Geçen hafta Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle Sanayileşme İcra Komitesi kurulduğunu belirten Öztrak, Komite'nin görev ve yetkileri arasında oldukça müphem ifadeler olduğunu savundu.

Öztrak, "Ülke için de kritik öneme sahip şirketlerin ortaklık yapılarında, yurt içi üretimin sürekliliğini ve ulusal güvenliği riske atabilecek bir değişiklik olursa bu konuda karar alabileceklermiş. Bir komite, ortaklık yapılarıyla ilgili şirketlerin karar almaya başladığı zaman bu sıkıntıdır. Bu iş, milletin malını elinden alıp yandaşa verme noktasına kadar gider. Milletin hakkını, hukukunu tanımayan bunun gibi düzenlemeler olursa ülkeye kimse yatırım yapmaz. İş olmaz, aş olmaz. Bu düzenlemenin derhal değiştirilmesi lazım." değerlendirmesinde bulundu.

Uluslararası Para Fonu'nun, Türkiye'nin 2021’de ilk 20 ekonomi arasından düşeceğini söylediğini dile getiren Öztrak, 2021'de 24 milyon nüfuslu Tayvan'ın milli gelirinin, 83 milyon nüfuslu Türkiye'yi aşacağını öne sürdü.

Salgında esnaf, çiftçilerin, besicilerin, emekçilerin bir başına bırakıldığını öne süren Öztrak, hükümetin vatandaşlara en düşük nakdi desteği verdiğini savundu.

Hükümetin vatandaşları borca batırdığını ileri süren Öztrak, milletin bu borçları nasıl ödeyeceğini düşündüğünü söyledi.

Salgın bahane edilerek yandaşlara milyarlarca liralık ihaleler verildiğini, vergi istisnaları getirildiğini iddia eden Öztrak, "Tarlanın taşıyla, tarlanın kuşunu vuruyor bu yandaş. Ondan sonra da çıkıp Sayın Genel Başkanımıza ipe sapa gelmez laflar söyleme cüretinde bulunuyorlar. Sen iş adamı mısın? Varsa bir meramın doğru düzgün söylersin ama bir siyasi parti liderine ileri geri konuşamazsın. Siyaset mi yapacaksın? O zaman şirketini bırakacaksın geleceksin nerede istersen orada siyaset yapacaksın." dedi.

- "Yeniden yapılandırma milleti rahatlatır ama sorunu çözmez"

Hükümetin TBMM'ye bir torba yasa teklifi gönderdiğini belirten Öztrak, teklifin gerekçesinin salgınının istihdam üzerindeki olumsuz etkilerinin azaltılacağı olduğunu söyledi. Öztrak, "Nasıl? Kısa çalışmayı, zorunlu ücretli izini uzatarak. Esnek çalışma getirip çalışanların kazanılmış haklarını tırpanlayarak. İşçinin kendi kumbarası olan İşsizlik Fonu'ndan verdikleri paralarla, işsizliğin görünmesini erteleyen pansuman tedbirler getirmişler. Adına da 'yeni istihdam paketi' demişler." görüşünü savundu.

Öztrak, son 18 yılda açıklanan istihdam paketlerinin işsizlik sorununu çözmediğini, ülkedeki pek çok alanda sorunları çözecek, güven uyandıracak bir programın da yönetim anlayışının da ortada olmadığını savundu.

CHP Sözcüsü Öztrak, "Son 10 günde 62 yurttaşımızı sahte içki nedeniyle kaybettik. Normal bir ülkede bu olsa yer yerinden oynar. Ama hükümetten çıt yok." dedi.

Arabadan, telefondan alınan vergilere dikkati çeken Öztrak, can güvenliğini tehlikeye atan bir vergi sisteminin olmaması gerektiğini, bu vergilerle büyüme ve istihdamın sağlanamayacağını ifade etti.

Salgında vatandaşın bu vergileri ödeyemeyeceğini dile getiren Öztrak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Torba yasayı getirirken açıklamışlar, yeni bir vergi ve prim yapılandırılmasını da torba yasa görüşülürken ekleyeceklermiş. Vatandaş vergisini primini ödeyemeyince önce faiziyle ertelediler, şimdi vatandaş bunu da ödeyemeyince yeniden yapılandırma getirecekler. Yeniden yapılandırma milleti rahatlatır ama sorunu çözmez, halının altına süpürür. Derde deva olmaz. Yapılması gereken, pandemi nedeniyle ödenemez noktalara ulaşan bu borcun, faizini silmektir, hatta anaparasını silmektir, vatandaşa pandemi sonrasında sıfırdan başlama imkanını vermektir."

Türkiye’nin dış politikasını eleştiren Öztrak, dış politikanın iç siyasete malzeme yapıldığını savundu. Dış politikanın milletin çıkarları gözetilerek, ehil kadrolar eliyle yürütülmediğini ileri süren Öztrak, bu nedenle Türkiye'nin bölgede tek bir dostunun kalmadığını söyledi. Öztrak, Türkiye'nin yalnızlaştığını ve dış politikadaki bu tıkanıklığı en iyi Yunanistan'ın değerlendirdiğini dile getirdi.

Öztrak, "Suudi Arabistan çıkmış Türk ürünlerine boykot çağrısı yapıyor. Bu çağrıya Fas'tan Cezayir'e kadar, tarihi bağlarımız olan diğer Kuzey Afrika ülkeleri de katılıyor. Boykota karşı saray ittifakının gıkı çıkmıyor. En son Kanada çıktı. İHA ve SİHA'larımızda kullanılan çok kritik teknolojik parçalara ambargo koydu. Peki saray hükümeti buna bir şey diyebiliyor mu? Kanadalı firmaların Kaz Dağları'nda, Erzincan'da, Uşak'ta, Eskişehir'de, Samsun'da altın ve maden arama ruhsatlarını iptal etti mi? Hayır." değerlendirmesini yaptı.

- "Tutumumuz barolar ile ilgili tutumumuzun tıpkısı olacaktır"

Öztrak, açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

"Bir anket çalışması yaptırdınız mı? Muharrem İnce geçtiğimiz gün katıldığı bir televizyon programında CHP'nin oy oranının yüzde 17 civarlarında olduğunu iddia etti. Bu iddiaya katılır mısınız?" sorusuna karşılık Öztrak, birçok anket çalışması bulunduğunu ancak özel olarak yaptırdıkları bir anket olmadığını söyledi.

Öztrak, "Sayın İnce bizim partimizin üyesi onun iddialarına burada cevap vermeyi doğru bulmuyorum. Çünkü bunlar partimizi eleştiren konular, partinin içinde tartışılması daha doğru olan hususlardır. Ama şöyle de demekten kendimi alıkoyamıyorum, keşke bunu Cumhur İttifakı'nın bir sözcüsü söyleseydi de biz de çıkıp Halep oradaysa arşın burada, hadi bakalım hodri meydan deseydik." diye konuştu.

"Eski CHP Milletvekili Şahin Mengü CHP'nin bir program çalışması yaptığını iddia etti. Böyle bir program çalışması var mıdır?" sorusu üzerine Öztrak, böyle bir program çalışmasının olmadığını söyledi.

"Birkaç gündür sosyal medyada bir fotoğraf karesi tartışılıyor. Susurluk ve faili meçhul cinayetlere adları karışan bu isimler üzerinden sosyal medyada 'işte derin devletin fotoğrafıdır' diye tartışılıyor. Bu fotoğraf karesi hakkında ne söylemek istersiniz?" sorusuna Öztrak, "Gerçekten kim kimlerle beraber bu fotoğrafta gördük. Ülke kimler tarafından yönetiliyor, kimler hangi görevlerde, kimlerin hangi sözleri hangi çerçevede ettiğini bu fotoğraf gerçekten ortaya koyuyor." yanıtını verdi.

"Türk Tabipleri Birliği için barolara benzer bir yasal düzenlemeye gidilebileceği yönünde haberler var. Bununla ilgili değerlendirmeniz nedir?" sorusuna Öztrak, "Bu konudaki tutumumuz aynen barolar ile ilgili tutumumuzun tıpkısı olacaktır." karşılığını verdi.

Öztrak, CHP'nin böyle bir gidişin karşısında olacağını söyledi.

"Olası bir erken seçimde Enis Berberoğlu'nun yeniden aday gösterme durumunuz olacak mı?" sorusuna Öztrak, şu yanıtı verdi:

"Enis Berberoğlu'nu tekrar aday göstermek noktasına gireceğimizi zannetmiyorum. Enis Berberoğlu Anayasa Mahkemesinin vermiş olduğu karara uyularak milletvekilliğini geri alacaktır. Bunu bekliyoruz biz. Yani Enis Berberoğlu'nun gasbedilen seçme ve seçilme hakkının, milli iradenin ona vermiş olduğu milletvekilliğinin Anayasa Mahkemesinin herkesi bağlayan kararından sonra iade edilmesi gerekir."

"Son dönemde özellikle valilerin yaptığı toplantılara konunun uzmanları yerine sadece AKP'lilerin çağrıldığını görüyoruz. Bunu nasıl değerlendirirsiniz?" sorusu üzerine Öztrak, "Bir partinin genel başkanı Cumhurbaşkanı olunca o memleketin valileri de o partinin eş il başkanı oluyor." cevabını verdi.

"AK Parti il ve ilçe kongreleri sürüyor. Dün de BBP kapalı salonda kongre yaptı. Bir yandan baroların seçimlerinin pandemi nedeniyle ertelenmesi diğer taraftan da yaşanan bu kongreler ile ilgili yorumunuz nedir" sorusuna Öztrak, şu yanıtı verdi:

"Caddeleri, meydanları insanlar dolduruyor bu konuyla ilgili hiçbir önlem alınmıyor. AK Parti il ve ilçe kongreleri sürüyor, kapalı yerlerde yapılmasında hiçbir mahsur görülmüyor. BBP kapalı salonda kongre yapıyor, bunun da bir mahsuru yok ama barolar seçimlerini yaparlarsa salgın bulaşıyor. Ülkenin bu sıkıntılı günlerinde milletimiz salgınla boğuşurken salgından bir siyasi gerekçe üretmek vicdansızlıktır, insafsızlıktır."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eğitimde reform yapılacağına ilişkin açıklamalarının sorulması üzerine Öztrak, "Erdoğan 18 yıldır muhalefetteydi de biz iktidarda mıydık? 18 yılda memleketin eğitim sistemini nereden nereye getirdiklerinin açık ikrarıdır bu. İdeolojik saplantıları nedeniyle eğitim sisteminde kaosa yol açtılar. Kendi ülkesinin çocuklarını denek haline getiren tek hükümet AK Parti hükümetidir." yanıtını verdi.

Ülkenin eğitim sistemini milli olmaktan çıkarıp kendi ideolojilerinin vesayeti altına alanların Türk eğitim sistemine ihanet ettiğini savunan Öztrak, "Bu ihanetin baş faili de Recep Tayyip Erdoğan'dır." dedi.

- "Azerbaycan milli meselemizdir"

"İlham Aliyev ile görüşmek için Azerbaycan'a bir heyet gönderecek misiniz?" sorusunu Öztrak, "Azerbaycan milli meselemizdir. Şu anda Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı başkanlığındaki bir heyetle birlikte Grup Başkanvekili arkadaşımız Engin Altay da Azerbaycan'dadır. Genel Başkanımızın Sayın Aliyeve yazmış olduğu bir mektubu kendilerine sunmuşlardır. Sayın Aliyev de bundan duyduğu memnuniyeti ifade etmiş, selamını göndermiştir." diye yanıtladı.

Uygur Türkleri'ne ilişkin bir soruya karşılık Öztrak, "Uygur Türkleri konusunda saray ve sarayın ortağı gerçek bir samimiyet testinden geçmektedirler. Özellikte bu 39 ülkenin imzası olan mektuba Türkiye'nin imza atmaması, daha önce Meclise sunulan Uygur Türkleri hakkındaki teklife red oyu vermeleri gerçekten soydaşlarımızla yakından ilgilendiğini iddia eden ve milli ve yerli söylemlerin arkasına sığınan sarayın, onun ortağının bu söylemlerinde ne kadar samimi olduğunu ortaya koymaktadır." ifadelerini kullandı.

Koronavirüs verilerinin paylaşımıyla ilgili bir soruya Öztrak, "Bütün dünyada uygulama neyse bizde de o yapılması gerekir. Bir veriyi Dünya Sağlık Örgütü ile paylaşıyorsanız bu veri uluslararası standartlarda talep edilen bir veridir. Bu veriyi yabancılarlarla paylaşacaksınız ama kendi ülkenizin araştırmacılarıyla tıp insanlarıyla paylaşmayacaksınız. Bu son derece yanlıştır." cevabını verdi.

Öztrak, bu verilerin paylaşılmasının elzem olduğunu dile getirerek, "Dünya Sağlık Örgütü'ne verdiğiniz neyi bu milletten saklıyorsunuz?" sorusunu yöneltti.

35329023-1603128590.jpg

35329024-1603128592.jpg

35329025-1603128594.jpg

35329026-1603128596.jpg

35329027-1603128598.jpg

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.