Ülkemizde özellikle son 15 yıldır tüketiciler tarafından sıklık ile tercih edilen tasarımlar arasında yerini alan cam balkonlar, Yargıtay’a konu oldu. Korona hastalığı döneminde uzun süre boyunca karantina altında kalan vatandaşlar balkon kapatma ile ilgili hizmetlere başvurularda bulunurken salgından önce de bu tip uygulamalara yönelik oldukça yoğun bir ilginin olduğu biliniyordu.
Evin alanını genişletmek ve balkon temizliği ile zaman harcamak yerine evleri için cam balkon hizmeti alan vatandaşlar için Yargıtay’dan önemli bir karar çıktı. Cam balkonların ciddi sorunlara sebep olabileceğine işaret eden Yargıtay kararının detayları kamuoyu ile paylaşıldı.
Foto Haber ve Resimleri Görmek İçin Diğer Sayfaya Geçiniz...
CAM BALKON YAPTIRMAK YASAL MI?
Cam balkon yaptırmak isteyen birçok kişinin arama motorlarında sıklık ile sorguladıkları konu başlıklarından biri de balkon yapımının yasal olup olmadığı ile ilişkilidir. Kanunlar çerçevesinde binaların balkonları dış cepheden pay aldıkları için binanın ortak alanı olarak değerlendirilirler. Bu neden ile de balkonlarda yapılacak olan tadilat ve diğer değişim uygulamalarında apartmanda yaşayan kat maliklerinin en az 5’te 4’ünden yazılı olarak izin alınması gerekir.
Foto Haber ve Resimleri Görmek İçin Diğer Sayfaya Geçiniz...
YARGITAY’DAN CAM BALKON KARARI!
Cam balkon yapımı ile ilgili emsal bir karara imza atan Yargıtay 18. Hukuk Dairesi, söz konusu kararında şu ifadelere yer verdi: “Davacı vekili dava dilekçesinde davalıya ait olan 42 numaralı bağımsız bölümde projeye aykırı olarak kapatılan açık balkonun eski haline getirilmesini istemiş, mahkeme ise davanın reddine karar vermiştir. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasası’nın 19’uncu maddesinin birinci fıkrasında kat maliklerinin ana taşınmazın mimarı durumunu titizlik ile korumaya mecbur oldukları belirtildikten sonra ikinci fıkrada da kat maliklerinden birinin bütün kat maliklerinin beşte dördünün yazılı izni olmadıkça ana taşınmazın ortak yerlerinde inşaat, onarım, değişiklik ve tesis yaptıramayacağı öngörülmüştür.”
Davanın reddi talebinin doğru olmadığını belirten Yargıtay, kararın son paragrafında şu ifadelere yer vermiştir: “Bu itibar ile yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenler ile yerinde olduğundan kabulü ile hükm ün HUMK.nun 428’inci maddesi gereğince bozulmasına, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iade edilmesine karar verildi.”