Türk mutfağında neredeyse her evi ve yemeği süsleyen soğanın faydaları pek çok kişiyi şaşırtıyor. Sağlık alanında önemli bir isim olan Canan Karatay, bu mutfak cevherinin önemini vurgulayarak konuya defalarca ışık tutmuştur.
Canan Karatay açıklamalarında sık sık soğanın doğal antibiyotik özelliğine vurgu yapmış ve soğanın prebiyotik olduğunu, yani vücudumuzdaki dost bakterilerin büyümesini desteklediğini ifade etmiştir. Kuru soğan aynı zamanda doğal karbonhidrat ve E vitamini kaynağıdır. Ayrıca soğan toprakta yetiştiği için mineraller açısından da son derece zengindir. Karatay, soğanı çiğ tüketmenin genellikle daha sağlıklı olduğunu öne sürüyor. Soğan kavrulduğunda değerli vitaminlerini kaybettiğini ve özellikle yağda pişirildiğinde vücudumuza önemli zararlar verebileceğini ifade eden Karatay, soğanın yağda kavrulmasını kesinlikle tavsiye etmiyor ve çiğ olarak tüketilmesinin faydalarını vurguluyor. Şimdi, Canan Karatay'ın en sevdiği yiyecek olan soğanın faydalarına bakalım.
CİLDE FAYDALI
Soğan tüketimi, kolajen üretimi, hücre yenilenmesi ve demir emilimi de dahil olmak üzere sayısız faydası nedeniyle bir kadının diyetinin önemli bir bileşeni olmalıdır. Domates, salatalık, biber, maydanoz, nane ve soğandan oluşan keyifli bir salata ile cildinizin sağlığını ve görünümünü iyileştirirken kilonuzu da etkili bir şekilde yönetebilirsiniz.
Soğan, bol miktarda antioksidan kaynağıdır. Bu antioksidanlar, vücudu serbest radikallerin zararlı etkilerine karşı korumada çok önemli bir rol oynar ve böylece kronik hastalık riskini azaltır.
KANSERE KARŞI ETKİLİ
Soğan, kanserle doğal olarak mücadele eden antioksidanlara sahiptir. Çok sayıda bilimsel çalışma, soğan tüketmenin belirli kanser türlerinin riskini etkili bir şekilde azaltabileceğini göstermiştir. Ayrıca, zararlı kolesterol seviyelerini düşürerek kalp hastalığı olasılığını azaltma potansiyeline sahiptirler.
Bunun yanında, soğan şeker seviyelerinin düzenlenmesinde çok önemli bir rol oynar. Soğanda bulunan bileşikler insülin duyarlılığını artırır ve böylece tip 2 diyabet gelişme riskini azaltır. Bu temel besin maddesi sadece bağışıklık sistemini güçlendirmekle kalmaz, aynı zamanda hücrelerimizi serbest radikaller adı verilen zararlı moleküllerin neden olduğu hasara karşı da korur.