Genellikle horlayan kişilerde görülen ve uyku sırasında nefesin durması olarak tanımlanan uyku apnesi, tedavisinde gecikildiğinde kalp krizine bile yol açabilen sinsi bir hastalık.
13
Genellikle horlayan kişilerde görülen ve uyku sırasında nefesin durması olarak tanımlanan uyku apnesi, tedavisinde gecikildiğinde kalp krizine bile yol açabilen sinsi bir hastalık. Uyku apnesi olan kişiler gece uyku sırasında uyanıyor ancak farkında olmuyorlar; çünkü artmış olan karbondioksit kişiyi narkoz etkisi altına sokuyor. Acıbadem Fulya Hastanesi Kulak Burun ve Boğaz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Dilaver Özturan “Uyku apnesi; yani uykuda 10-15 saniye boyunca nefesin durması ve tıkayıcı horlama yaşanması; kilo almadan yorgunluğa, konsantrasyon bozukluğundan cinsel isteksizliğe, ritim bozukluğundan yüksek tansiyona hatta kalp krizine dek birçok soruna neden olabiliyor. Bu nedenle uyku apnesinin bir an önce tedavi edilmesi gerekiyor” diyor. KBB Uzmanı Prof. Dr. Dilaver Özturan, uyku apnesine karşı 8 etkili önlemi anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.
Kilo verin
Uyku apnesinin en büyük sebebi, fazla kilo! Kilo alımı horlamayı artırıyor ve bir süre sonra uykuda nefes kesilmesine yol açıyor. Fazla kilo ile horlama ve uyku apnesi arasında çok ciddi bir ilişki olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Dilaver Özturan “Kilo aldıkça horlama artar. Ancak kişi istemesine rağmen kilo veremiyorsa ya da çok inatla kilo verip çok kısa sürede o kiloyu geri alıyorsa bunun altında da mutlaka apne hastalığı aranmalıdır” diyor.
Burun ve boğazınızı kontrol ettirin
Burun ve boğazda tıkanıklık yapan sebepler (burun kıkırdak eğriliği, burun etleri büyüklüğü, burun polipleri, iri bademcik ve geniz eti) varsa bunların mutlaka düzeltilmesi, tedavi edilmesi gerekiyor. Küçük cerrahilerle solunum yolunu açmak hem sağlık açısından hem de uyku kalitesi açısından büyük fayda sağlıyor. Burnu kapalı kişiler uyurken ağızlarını açmak zorunda kaldıkları için dil arkaya kaçıyor. Aynı zamanda ağız açık uyumak uyku kalitesini bozan en önemli faktörlerden biri. Bu nedenle mutlaka KBB hekimine muayene olun.
Yorgun bir şekilde yatağa yatmayın
O gün aşırı yoğun bir gün geçirmişseniz ve çok yorgunsanız yatağa o halde gitmeyin. Çünkü yorgunluk nedeniyle kaslar fazla gevşiyor ve bütün gece horlamaya neden olabiliyor. Bu nedenle eğer çok yorgunsanız, uyku öncesinde yarım saat- bir saat kadar koltuğunuzda oturun, dinlenin, sonra uyumaya çalışın.
Alkol tüketmeyin
Alkol kullanımı horlamayı tetikliyor. Özellikle uyku saatine yakın midede alkol olmaması gerekiyor. Alkolün tüm kasları gevşettiği için horlamaya neden olduğunu belirten Prof. Dr. Dilaver Özturan, buna ‘fizyolojik horlama’ denildiğini belirtiyor. Özellikle geç saatte alkol almak sorunu çok daha artırıyor.
Geç vakitte yemek yemeyin
Uyku ve vücut sağlığı için uyku ile yemek arasında 4-5 saat olması gerekiyor. Geç saatte yemek yemek uyku apnesi ve horlamayı tetiklediği için gece yatmadan hemen önce yemek yemekten kaçının. Yemeğin ardından gece boyunca meyve, kuru yemiş, tatlı tüketme alışkanlığının da bırakılması gerekiyor. Ayrıca geç saatte kahve, çay, bitki çayı, alkol ve gazlı içecek de tüketmeyin.
Spor yapın
Sporla sadece ekstremite (kol ve bacak) sağlığı korunmuyor aynı zamanda tüm vücut kasları esneklik kazanıyor. Kasların esnekliğini kaybetmesi halinde boğazın kendi kendini tıkayacak hale geldiğine işaret eden Prof. Dr. Dilaver Özturan, “Spor yapan kişilerde apneye daha az rastlanır. Tabi apnesi olan kişiler bu rahatsızlıktan dolayı daha pasif hale geliyor. Ancak bu kısır döngünün kırılması önemli. Gündelik yaşamda mutlaka diyet, spor ve kilo kontrolü olmalıdır” diye konuşuyor.
İlaçlarınızı doğru zamanda alın
Uyku ilaçları horlamayı artırdığı için apne sorunu olan kişilere önerilmiyor. Bu ilaçlar nedeniyle apne sıklığının arttığını ve hayati sorunlar yaşanabildiğini dile getiren Prof. Dr. Dilaver Özturan, “Uyku ve alerji ilaçları da alkol etkisi yapıyor. Bu yüzden alerji ilaçları gece alınmamalı; mutlaka gündüz ve sabahtan alınmalı” diyor.
Yastığınız ve yatağınız sağlıklı olsun
Kendinize uygun yastık seçmenizde fayda var. Sırt üstü yattığınızda horlama oluyorsa mutlaka yan yatma alışkanlığını kazanın. Bu alışkanlığı edinme sürecinde pijamanızın sırt kısmına tenis topu dikebilirsiniz zira çok eski ve çok işe yarayan bir yöntem.
Uyku apnesinin 8 işareti!
Gece horladığınız, nefes alamadığınız söyleniyorsa,
Gece erken yatsanız bile sabah yorgun kalkıyorsanız,
Gün içerisinde aşırı yorgunluk hissediyorsanız,
Otomobil kullanırken uykunuz geliyorsa,
Kilo vermekte zorlanıyorsanız,
Cinsel isteksizlik yaşıyorsanız,
Okul ya da işte konsantrasyon sorunları yaşıyorsanız,
Depresif ruh haliniz varsa hekime başvurmanız gerekiyor.
Uyku testinde kendinizi izleyebilirsiniz!
KBB Uzmanı Prof. Dr. Dilaver Özturan, hekimin gerekli görmesi halinde mutlaka uyku testi yapılması gerektiğini belirterek, uyku testinin önemini şöyle açıklıyor: “Uyku testinin iki amacı var; öncelikle kişinin uykusunda ne kadar nefessiz kaldığına, bu arada oksijeninin ne kadar düştüğüne ve karbondioksitin ne kadar arttığına, kalp ritmindeki bozulmaya ve kaslarda değişiklik olup olmadığına bakıyoruz. Bir önemli nokta da; bu sürecin video kaydına alınması ve kişiye sabah gösterilmesi! Hasta sabah videoyu izlediğinde uykusunda yaşadığı durumun ne kadar kötü olduğunu, ne kadar çırpındığını, nefessiz kaldığı sırada neler yaşadığını görebiliyor ve tedavisinin ne kadar aciliyeti olduğunu anlıyor! Uyku testi sonucuna göre hastalığın derecesini üçe ayırıyoruz. Tedavide hafif dereceli apnelerde yaşam biçiminde değişiklik, orta dereceli apnelerde gerekirse cerrahi müdahale, ağır dereceli apnelerde ise mutlaka maske (pozitif basınçlı hava veren cihazlar) öneriyoruz.”
23
Genellikle horlayan kişilerde görülen ve uyku sırasında nefesin durması olarak tanımlanan uyku apnesi, tedavisinde gecikildiğinde kalp krizine bile yol açabilen sinsi bir hastalık. Uyku apnesi olan kişiler gece uyku sırasında uyanıyor ancak farkında olmuyorlar; çünkü artmış olan karbondioksit kişiyi narkoz etkisi altına sokuyor. Acıbadem Fulya Hastanesi Kulak Burun ve Boğaz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Dilaver Özturan “Uyku apnesi; yani uykuda 10-15 saniye boyunca nefesin durması ve tıkayıcı horlama yaşanması; kilo almadan yorgunluğa, konsantrasyon bozukluğundan cinsel isteksizliğe, ritim bozukluğundan yüksek tansiyona hatta kalp krizine dek birçok soruna neden olabiliyor. Bu nedenle uyku apnesinin bir an önce tedavi edilmesi gerekiyor” diyor. KBB Uzmanı Prof. Dr. Dilaver Özturan, uyku apnesine karşı 8 etkili önlemi anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.
Kilo verin
Uyku apnesinin en büyük sebebi, fazla kilo! Kilo alımı horlamayı artırıyor ve bir süre sonra uykuda nefes kesilmesine yol açıyor. Fazla kilo ile horlama ve uyku apnesi arasında çok ciddi bir ilişki olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Dilaver Özturan “Kilo aldıkça horlama artar. Ancak kişi istemesine rağmen kilo veremiyorsa ya da çok inatla kilo verip çok kısa sürede o kiloyu geri alıyorsa bunun altında da mutlaka apne hastalığı aranmalıdır” diyor.
Burun ve boğazınızı kontrol ettirin
Burun ve boğazda tıkanıklık yapan sebepler (burun kıkırdak eğriliği, burun etleri büyüklüğü, burun polipleri, iri bademcik ve geniz eti) varsa bunların mutlaka düzeltilmesi, tedavi edilmesi gerekiyor. Küçük cerrahilerle solunum yolunu açmak hem sağlık açısından hem de uyku kalitesi açısından büyük fayda sağlıyor. Burnu kapalı kişiler uyurken ağızlarını açmak zorunda kaldıkları için dil arkaya kaçıyor. Aynı zamanda ağız açık uyumak uyku kalitesini bozan en önemli faktörlerden biri. Bu nedenle mutlaka KBB hekimine muayene olun.
Yorgun bir şekilde yatağa yatmayın
O gün aşırı yoğun bir gün geçirmişseniz ve çok yorgunsanız yatağa o halde gitmeyin. Çünkü yorgunluk nedeniyle kaslar fazla gevşiyor ve bütün gece horlamaya neden olabiliyor. Bu nedenle eğer çok yorgunsanız, uyku öncesinde yarım saat- bir saat kadar koltuğunuzda oturun, dinlenin, sonra uyumaya çalışın.
Alkol tüketmeyin
Alkol kullanımı horlamayı tetikliyor. Özellikle uyku saatine yakın midede alkol olmaması gerekiyor. Alkolün tüm kasları gevşettiği için horlamaya neden olduğunu belirten Prof. Dr. Dilaver Özturan, buna ‘fizyolojik horlama’ denildiğini belirtiyor. Özellikle geç saatte alkol almak sorunu çok daha artırıyor.
Geç vakitte yemek yemeyin
Uyku ve vücut sağlığı için uyku ile yemek arasında 4-5 saat olması gerekiyor. Geç saatte yemek yemek uyku apnesi ve horlamayı tetiklediği için gece yatmadan hemen önce yemek yemekten kaçının. Yemeğin ardından gece boyunca meyve, kuru yemiş, tatlı tüketme alışkanlığının da bırakılması gerekiyor. Ayrıca geç saatte kahve, çay, bitki çayı, alkol ve gazlı içecek de tüketmeyin.
Spor yapın
Sporla sadece ekstremite (kol ve bacak) sağlığı korunmuyor aynı zamanda tüm vücut kasları esneklik kazanıyor. Kasların esnekliğini kaybetmesi halinde boğazın kendi kendini tıkayacak hale geldiğine işaret eden Prof. Dr. Dilaver Özturan, “Spor yapan kişilerde apneye daha az rastlanır. Tabi apnesi olan kişiler bu rahatsızlıktan dolayı daha pasif hale geliyor. Ancak bu kısır döngünün kırılması önemli. Gündelik yaşamda mutlaka diyet, spor ve kilo kontrolü olmalıdır” diye konuşuyor.
İlaçlarınızı doğru zamanda alın
Uyku ilaçları horlamayı artırdığı için apne sorunu olan kişilere önerilmiyor. Bu ilaçlar nedeniyle apne sıklığının arttığını ve hayati sorunlar yaşanabildiğini dile getiren Prof. Dr. Dilaver Özturan, “Uyku ve alerji ilaçları da alkol etkisi yapıyor. Bu yüzden alerji ilaçları gece alınmamalı; mutlaka gündüz ve sabahtan alınmalı” diyor.
Yastığınız ve yatağınız sağlıklı olsun
Kendinize uygun yastık seçmenizde fayda var. Sırt üstü yattığınızda horlama oluyorsa mutlaka yan yatma alışkanlığını kazanın. Bu alışkanlığı edinme sürecinde pijamanızın sırt kısmına tenis topu dikebilirsiniz zira çok eski ve çok işe yarayan bir yöntem.
Uyku apnesinin 8 işareti!
Gece horladığınız, nefes alamadığınız söyleniyorsa,
Gece erken yatsanız bile sabah yorgun kalkıyorsanız,
Gün içerisinde aşırı yorgunluk hissediyorsanız,
Otomobil kullanırken uykunuz geliyorsa,
Kilo vermekte zorlanıyorsanız,
Cinsel isteksizlik yaşıyorsanız,
Okul ya da işte konsantrasyon sorunları yaşıyorsanız,
Depresif ruh haliniz varsa hekime başvurmanız gerekiyor.
Uyku testinde kendinizi izleyebilirsiniz!
KBB Uzmanı Prof. Dr. Dilaver Özturan, hekimin gerekli görmesi halinde mutlaka uyku testi yapılması gerektiğini belirterek, uyku testinin önemini şöyle açıklıyor: “Uyku testinin iki amacı var; öncelikle kişinin uykusunda ne kadar nefessiz kaldığına, bu arada oksijeninin ne kadar düştüğüne ve karbondioksitin ne kadar arttığına, kalp ritmindeki bozulmaya ve kaslarda değişiklik olup olmadığına bakıyoruz. Bir önemli nokta da; bu sürecin video kaydına alınması ve kişiye sabah gösterilmesi! Hasta sabah videoyu izlediğinde uykusunda yaşadığı durumun ne kadar kötü olduğunu, ne kadar çırpındığını, nefessiz kaldığı sırada neler yaşadığını görebiliyor ve tedavisinin ne kadar aciliyeti olduğunu anlıyor! Uyku testi sonucuna göre hastalığın derecesini üçe ayırıyoruz. Tedavide hafif dereceli apnelerde yaşam biçiminde değişiklik, orta dereceli apnelerde gerekirse cerrahi müdahale, ağır dereceli apnelerde ise mutlaka maske (pozitif basınçlı hava veren cihazlar) öneriyoruz.”
33
Genellikle horlayan kişilerde görülen ve uyku sırasında nefesin durması olarak tanımlanan uyku apnesi, tedavisinde gecikildiğinde kalp krizine bile yol açabilen sinsi bir hastalık. Uyku apnesi olan kişiler gece uyku sırasında uyanıyor ancak farkında olmuyorlar; çünkü artmış olan karbondioksit kişiyi narkoz etkisi altına sokuyor. Acıbadem Fulya Hastanesi Kulak Burun ve Boğaz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Dilaver Özturan “Uyku apnesi; yani uykuda 10-15 saniye boyunca nefesin durması ve tıkayıcı horlama yaşanması; kilo almadan yorgunluğa, konsantrasyon bozukluğundan cinsel isteksizliğe, ritim bozukluğundan yüksek tansiyona hatta kalp krizine dek birçok soruna neden olabiliyor. Bu nedenle uyku apnesinin bir an önce tedavi edilmesi gerekiyor” diyor. KBB Uzmanı Prof. Dr. Dilaver Özturan, uyku apnesine karşı 8 etkili önlemi anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.
Kilo verin
Uyku apnesinin en büyük sebebi, fazla kilo! Kilo alımı horlamayı artırıyor ve bir süre sonra uykuda nefes kesilmesine yol açıyor. Fazla kilo ile horlama ve uyku apnesi arasında çok ciddi bir ilişki olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Dilaver Özturan “Kilo aldıkça horlama artar. Ancak kişi istemesine rağmen kilo veremiyorsa ya da çok inatla kilo verip çok kısa sürede o kiloyu geri alıyorsa bunun altında da mutlaka apne hastalığı aranmalıdır” diyor.
Burun ve boğazınızı kontrol ettirin
Burun ve boğazda tıkanıklık yapan sebepler (burun kıkırdak eğriliği, burun etleri büyüklüğü, burun polipleri, iri bademcik ve geniz eti) varsa bunların mutlaka düzeltilmesi, tedavi edilmesi gerekiyor. Küçük cerrahilerle solunum yolunu açmak hem sağlık açısından hem de uyku kalitesi açısından büyük fayda sağlıyor. Burnu kapalı kişiler uyurken ağızlarını açmak zorunda kaldıkları için dil arkaya kaçıyor. Aynı zamanda ağız açık uyumak uyku kalitesini bozan en önemli faktörlerden biri. Bu nedenle mutlaka KBB hekimine muayene olun.
Yorgun bir şekilde yatağa yatmayın
O gün aşırı yoğun bir gün geçirmişseniz ve çok yorgunsanız yatağa o halde gitmeyin. Çünkü yorgunluk nedeniyle kaslar fazla gevşiyor ve bütün gece horlamaya neden olabiliyor. Bu nedenle eğer çok yorgunsanız, uyku öncesinde yarım saat- bir saat kadar koltuğunuzda oturun, dinlenin, sonra uyumaya çalışın.
Alkol tüketmeyin
Alkol kullanımı horlamayı tetikliyor. Özellikle uyku saatine yakın midede alkol olmaması gerekiyor. Alkolün tüm kasları gevşettiği için horlamaya neden olduğunu belirten Prof. Dr. Dilaver Özturan, buna ‘fizyolojik horlama’ denildiğini belirtiyor. Özellikle geç saatte alkol almak sorunu çok daha artırıyor.
Geç vakitte yemek yemeyin
Uyku ve vücut sağlığı için uyku ile yemek arasında 4-5 saat olması gerekiyor. Geç saatte yemek yemek uyku apnesi ve horlamayı tetiklediği için gece yatmadan hemen önce yemek yemekten kaçının. Yemeğin ardından gece boyunca meyve, kuru yemiş, tatlı tüketme alışkanlığının da bırakılması gerekiyor. Ayrıca geç saatte kahve, çay, bitki çayı, alkol ve gazlı içecek de tüketmeyin.
Spor yapın
Sporla sadece ekstremite (kol ve bacak) sağlığı korunmuyor aynı zamanda tüm vücut kasları esneklik kazanıyor. Kasların esnekliğini kaybetmesi halinde boğazın kendi kendini tıkayacak hale geldiğine işaret eden Prof. Dr. Dilaver Özturan, “Spor yapan kişilerde apneye daha az rastlanır. Tabi apnesi olan kişiler bu rahatsızlıktan dolayı daha pasif hale geliyor. Ancak bu kısır döngünün kırılması önemli. Gündelik yaşamda mutlaka diyet, spor ve kilo kontrolü olmalıdır” diye konuşuyor.
İlaçlarınızı doğru zamanda alın
Uyku ilaçları horlamayı artırdığı için apne sorunu olan kişilere önerilmiyor. Bu ilaçlar nedeniyle apne sıklığının arttığını ve hayati sorunlar yaşanabildiğini dile getiren Prof. Dr. Dilaver Özturan, “Uyku ve alerji ilaçları da alkol etkisi yapıyor. Bu yüzden alerji ilaçları gece alınmamalı; mutlaka gündüz ve sabahtan alınmalı” diyor.
Yastığınız ve yatağınız sağlıklı olsun
Kendinize uygun yastık seçmenizde fayda var. Sırt üstü yattığınızda horlama oluyorsa mutlaka yan yatma alışkanlığını kazanın. Bu alışkanlığı edinme sürecinde pijamanızın sırt kısmına tenis topu dikebilirsiniz zira çok eski ve çok işe yarayan bir yöntem.
Uyku apnesinin 8 işareti!
Gece horladığınız, nefes alamadığınız söyleniyorsa,
Gece erken yatsanız bile sabah yorgun kalkıyorsanız,
Gün içerisinde aşırı yorgunluk hissediyorsanız,
Otomobil kullanırken uykunuz geliyorsa,
Kilo vermekte zorlanıyorsanız,
Cinsel isteksizlik yaşıyorsanız,
Okul ya da işte konsantrasyon sorunları yaşıyorsanız,
Depresif ruh haliniz varsa hekime başvurmanız gerekiyor.
Uyku testinde kendinizi izleyebilirsiniz!
KBB Uzmanı Prof. Dr. Dilaver Özturan, hekimin gerekli görmesi halinde mutlaka uyku testi yapılması gerektiğini belirterek, uyku testinin önemini şöyle açıklıyor: “Uyku testinin iki amacı var; öncelikle kişinin uykusunda ne kadar nefessiz kaldığına, bu arada oksijeninin ne kadar düştüğüne ve karbondioksitin ne kadar arttığına, kalp ritmindeki bozulmaya ve kaslarda değişiklik olup olmadığına bakıyoruz. Bir önemli nokta da; bu sürecin video kaydına alınması ve kişiye sabah gösterilmesi! Hasta sabah videoyu izlediğinde uykusunda yaşadığı durumun ne kadar kötü olduğunu, ne kadar çırpındığını, nefessiz kaldığı sırada neler yaşadığını görebiliyor ve tedavisinin ne kadar aciliyeti olduğunu anlıyor! Uyku testi sonucuna göre hastalığın derecesini üçe ayırıyoruz. Tedavide hafif dereceli apnelerde yaşam biçiminde değişiklik, orta dereceli apnelerde gerekirse cerrahi müdahale, ağır dereceli apnelerde ise mutlaka maske (pozitif basınçlı hava veren cihazlar) öneriyoruz.”