Ankara'da Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nden yeni bir haber geldi. Bu kapsamda yüksek akım döneminin başladığı ve bu dönemde bir takım sonuçlar elde edildiği, bu sonuçların ise yeni sonuçlar ortaya çıkarabileceği ifade edildi.
Hastaneden yapılan açıklamada söz konusu yüksek akım ile ilgili tamamen net ve anlaşılır bilgi aktarımında bulunuldu! İşte tüm detaylar >>
Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi koronavirüs yoğun bakım servisinde hastalara yüksek akımlı oksijen tedavisi uyguladıklarını, bu cihazlarla gerçekleştirilen tedaviyle birlikte hastaların entübe edilmesi gereksiniminin tamamen ortadan kaldırıldığını açıkladılar. Koronavirüs Yoğun Bakım Sorumlusu Doç. Dr. Serdar Akpınar, koronavirüs hastalarındaki ciddi olgulara bakıldığında en hassas ve ciddi sıkıntının solunum yetmezliği olduğunu açıkladı ve kendilerinin ciddi olguları hastaneye yatırdıklarını ve bir kısmının servislerde izlenirken, bir kısmının ise yoğun bakımda izlendiğini belirtti. Bir kısım hastada oksijen tedavisinin yetersiz kalabildiğini açıklayan Akpınar, bu durumda daha ileri aşamalara ve daha ileri uygulamalara gitme zorunluluğunun ortaya çıktığını aktardı ve bunlardan birinin de yüksek akımlı oksijen tedavisi olduğunu vurguladı.
Doç. Dr. Akpınar, bu yöntemin son zamanlarda solunum yetmezliği yaşayan hastalarda kullanılmakta olan bir metod olmaya başladığını söyleyerek, bunun sebebinin ise istenilen düzeyde oksijen verilebilmesi olduğunu anlattı. Havayı verirken mümkün olduğu kadar yüksek akış hızlarında vermeye çalıştıklarını da söyleyen Akpınar, bunların akciğerde bir takım etkileri ortaya çıktığını, özellikle verilen yüksek oksijenle birlikte hastanın doku ve organlarına giden oksijen miktarını normalleştirirken diğer taraftan da yapılan nemlendirme ve ısıtmayla birlikte hastanın solunum epitelinin ve hücrelerinin korunduğunu vurguladı.
Doç. Dr. Akpınar, aynı zamanda söz konusu uygulamayı serviste yatmakta olan hastalara yapılan oksijen müdahalesi yetersiz kaldığında yaptıklarını ifade ederek, örnek olarak basit bir nazal kanül ile ya da basit bir oksijen maskesiyle hastaya verilen maksimum oksijen miktarının %45 - 60 arasında olduğunu fakat bazı hastalarda bunun yetersiz kaldığını, bu yetersiz kaldığında ise hastaların oksijen satürasyonlarının düştüğünü, bu satürasyonu tamamlayabilmek için kendilerinin de yüksek akışlı oksijen tedavisine geçtiklerini ifade etti.