Beypazarı İsmi Nereden Gelir, Anlamı Nedir? Beypazarı İsminin Hikayesi Merak Uyandırdı! Beypazarı kaç yılında kuruldu, Nerede, Nasıl Gidilir?

Beypazarı İsmi Nereden Gelmektedir? Beypazarı, Ankara İlinin 100 km kuzeybatısında yer alır ve yüzölçümü 1.868 km2'dir. Son nüfus sayımında toplam nüfusu 49 Bin olup 78 mahallesi bulunmaktadır. Beypazarı, eski bir yerleşim yeridir ve tarih öncesi dönemlerden günümüze kadar Hitit, Frig, Galat, Roma, Bizans, Anadolu Selçuklu ve Osmanlılar tarafından egemenlik altına alınmıştır.

Bu yüzden Beypazarı ve çevresinde toprak altından çıkan harabeler, eşyalar ve paralar üzerinde yapılan araştırmalar tarihi değerler taşımaktadır.

Beypazarı ilçesi Türkiye'nin Ankara ilinde yer alan bir ilçedir. Tarihi kaynaklara göre, ilk çağlardan itibaren Hitit, Frig, Galat, Roma, Bizans gibi farklı medeniyetlerin egemen olduğu bir bölge olarak kabul edilmektedir.

Foto Haber ve Resimleri Görmek İçin Diğer Sayfaya Geçiniz…

Beypazarı İsmi Nereden Gelmektedir?

Beypazarı ilçesine tarihin ilk dönemlerinde Luwi’lerce ‘Kaya Doruğu Ülkesi’ anlamına gelen ‘Lagania’ ismi verilmiştir. Yukarıda bahsettiğimiz uygarlıklardan Roma Dönemi’nde ilçe İstanbul- Ankara-Bağdat gibi önemli merkezlerin geçiş noktası üzerinde bulunmaktaydı. Tarihi eser ve haritalardan anlaşıldığı üzere bu dönemde ilçenin adının Anastasiopolis olarak değiştirildiği anlaşılmaktadır.

Beypazarı, Germiyanoğulları Beyliği döneminde beylik veziri Zinar Hezar tarafından Rum hakimiyetinden alınmıştır. Zinar Hezar hakimiyeti ele geçirdikten sonra büyük bir Pazaryeri kurdurmuştur. Ünlenen bu pazar zamanla beyin adının sonunda bulunan Hezar kelimesini unutturur. Hezar kelimesi yerini Bey sözcüğü aldığı için ilçe isminin de Beypazarı olarak değiştiği düşünülür.

Bir rivayete göre de Osmanlı Devleti'nde tımar sistemi, toprakların idaresi ve vergiden elde edilen gelirin paylaşımı için kullanılan bir yönetim sistemidir. Tımarlı Sipahi Merkezleri, bu sistem içinde yer alan toprakların idaresi ve vergiden elde edilen gelirin paylaşımı için kullanılan bir yapıdır. Beypazarı da bu tımarlı sipahi merkezlerinden birisi olarak bilinir ve yöredeki sipahi beyine ve ticari ve ekonomik hayatın yoğunluğuna göre "Beğ Bazarı" olarak adlandırılmıştır.

Foto Haber ve Resimleri Görmek İçin Diğer Sayfaya Geçiniz…

Evliya Çelebi Seyahatname'de Beypazarı'nı Böyle Anlatmıştır

Eliya Çelebi, Beypazarı hakkında yazdığı "Seyahatnamesi" eserinde şehirde bulunan bir Şeyhülislamın bulunduğunu ve tüm bilginlerin onunla ilmi tartışmaya cesaret edemediğini belirtir. Ayrıca şehirde çok sayıda bilgin bulunduğunu ve tüm halkın renkli sof giydiğini yazar. Beypazarı, Türk şehri olması nedeniyle halkının Oğuz taifesi olarak bilinen Türk kavmi olduğunu söyler. Şehirde yedi tane han bulunduğunu ve çarşı içinde bir hanın yandığını belirtir. Şehirde 600 dükkanlık hamamları ve kasapların bulunduğu çarşıda hafta pazarı yapıldığını yazar.

EVliya Çelebi, Beypazarı hakkında yazdığı "Seyahatnamesi" eserinde şehir halkının bağ ve bahçesi çok olduğunu ve bostanlarından lezzeti yüzünden damağı yarılan bir çeşit kavun olduğunu belirtir.

Bu kavunun içine tarçın ve karanfil konularak yapılan Muaviye'nin icat ettiği zerdeden tatlı bir zerde olur. Ayrıca şehir halkının yeşil armudu ve siyah arpası yetiştirdiğini yazar. Beypazarı'nın sahrasında pirinç yetiştiğini de söyler. Özetle, Beypazarı etrafı geniş, eşyası ucuz ve ünlü bir şehir olarak tarif edilir.

Foto Haber ve Resimleri Görmek İçin Diğer Sayfaya Geçiniz…

Ankara Beypazarı hangi boydan?

Beypazarı, Roma döneminde İstanbul'u Ankara ve Bağdat'a bağlayan önemli yolların geçtiği bir konumda yer alır. İlçenin ilk adı Lagania'dır ve "Kaya Doruğu Ülkesi" anlamına gelmektedir. M.S. 491-518 yılları arasında hüküm süren Doğu Roma (Bizans) imparatoru Anastasios zamanında, Lagania ziyaretinde bulunduğu için ilçenin adı "Lagania-Anastasiopolis" olarak değişmiştir.

Türklerin Anadolu'ya girişlerinden kısa bir süre sonra Marmara bölgesine ulaştıklarında, Beypazarı da ilk Türk akıncıları ile karşılaşmıştır. Selçuklu yönetiminde Beypazarı, Türkmen boylarının sık sık göç ettiği bir bölge olmuş ve en önemli Türk boyu olarak bilinen Kayı boyu bu bölgede yerleşmiştir. Osmanlı Devleti'nin kurucusu Osman Bey'in dedesi Gazi Gündüzalp de bu boyun lideri olarak bilinir ve mezarı Beypazarı'nın Hırkatepe köyünde bulunmaktadır. Selçuklu döneminde Beypazarı, İstanbul-Bağdat yolu üzerinde önemli bir ticaret merkezi olmuştur. Osmanlı yönetimine geçişi ise Orhan Bey'in Ankara'yı alması ile gerçekleşmiş ve 1868 yılından itibaren Ankara'ya bağlı bir kaza olarak yönetilmeye devam etmiştir.

Foto Haber ve Resimleri Görmek İçin Diğer Sayfaya Geçiniz…

Ankara’nın kuzeyinde yer alan Beypazarı, tarihi İpek Yolu üzerinde yer almaktadır ve bu yüzden konum itibariyle önemlidir. İpek Yolu güzergahında yer alan ilçenin geçmişte Hitit, Galat, Roma, Selçuklu ve Osmanlı uygarlıklarına durak noktası olduğu bilinmektedir.

Tarihe çok uzun yıllar ev sahipliği yapan Beypazarı’nda beyaz ve cumbalı konaklar meşhurdur. Misafirperver konakları kadar insanıyla da dikkat çeken Beypazarı birçok turiste kollarını açmıştır. Tüm kültürel değerleri ile misafirlerini etkilemeyi başaran Beypazarı, güveci ve Beypazarı Kurusu ile lezzette dokumacılık gibi el sanatları ile sanatta ön plana çıkmaktadır. Özellikle yaz aylarında yerli ve yabancı birçok turistin uğrak noktası olan Beypazarı ölmeden evvel gezilecekler listesine eklenmeli.

Beypazarı toprakları dediğimiz üzere birçok eski uygarlıklara ev sahipliği yapmıştır. Net bilgiler dahilinde ilk yerleşimi işaret eden bilgiler bulunmamakla birlikte yerleşim yeri olarak kullanıldığının bulguları vardır. Bu sebeptendir ki üzerinden değişik hakimiyetler gelip geçmiştir. Biriken kültürlerin kalıntılarını hala taşımaktadır Beypazarı. Yine Evliya Çelebi, Seyahatname’sinde bu öneme değinmeden geçmemiş, bu farklılıkları, güzellikleri, zenginlikleri anlatmıştır.

Foto Haber ve Resimleri Görmek İçin Diğer Sayfaya Geçiniz…