Ankara Kalesi'nde kasketçilik mesleğinin son temsilcilerinden Bozdağ zamana direniyor
Ankara Kulübü Derneği Çankaya Şube Başkanı Halil Bahadır Saka, beraberindeki Seymenlerden oluşan bir heyet ile birlikte Ankara Kalesi Can Sokak'ta kaybolmaya yüz tutmuş mesleklerinden biri olan kasketçiliğin son ustalarından Ali Bozdağ’ı hem atölye olarak kullandığı hem de satış yaptığı küçük dükkanında ziyaret ederek bir süre sohbet etti, kasketin, kasketçiliğin dünü ve bugünü hakkında bilgi aldı.
112
Başkent Ankara'nın en önemli tarihi sembolü Ankara Kalesi'nde, kaybolmaya yüz tutmuş mesleklerin son temsilcileri esnaf ve sanatkarların, ustaların mesleklerini yaşatmak için zamana karşı direnişlerinin izini beraberindeki Seymenler ile birlikte süren Ankara Kulübü Derneği Çankaya Şube Başkanı Halil Bahadır Saka, meslek hayatında 70 yıla yaklaşan 81 yaşındaki kasket ustası Ali Bozdağ’ı Can Sokak’taki dükkanında ziyaret ederek, mesleği hakkında bilgi aldı, ilerlemiş yaşına rağmen mesleğini severek yapmasının sırrını sordu.
30 metrekarelik dükkanında hem imalat yapan hem de ürettiği şapkaları müşterileriyle buluşturan Ali Bozdağ, “Bu işin en büyük sırrı, işinizi sevgiyle, aşkla yaparsanız başarıya ve mutluluğa ulaşırsınız. Hiç tembellik etmedim, hep işime sahip çıktım. Çalışmak beni hep zinde tuttu.” dedi.
KIZ KAÇIRAN MODEL KASKET
El sanatına dayalı kendi imalatı yüzlerce kasketin müşteri beklediği 30 metrekarelik dükkanından zamana direnen kaybolmaya yüz tutan kasketçilik mesleğinin son temsilcilerinden Ali Bozdağ, “1939 doğumluyum. 1951‘de Kayseri’de ilkokulu bitirince mesleğe başladım. 1960 yılında askerlik için Ankara’ya geldim. Askerde askerlere kep dikerdim. Askerden sonra buradan (Samanpazarı) iş teklifi aldım. 1963 yılında bu işi burada yapmaya başladığımda şapka dönemin kıyafette vazgeçilmez bir parçasıydı. O dönemde siyasilerin toplantılarında kalabalığa bakınca diyelim ki 500 kişi toplandıysa bunların 450 kişisi şapkalıydı. Köylerde bile kafası açık erkek bulunmazdı. Farklı modellerde buluşan şapkalar, kasketler tüm yetişkinler için bir ihtiyaç olarak görülürdü. Ankara’dan, Ankara’nın tüm ilçe ve köylerinden müşterilerimiz gelirdi. Hatta Ankara dışından da çok müşterimiz gelir, kendi imalatım kasket ürünlerden alışverişini yapardı. 4-5 çeşit Ankara’ya özgü kasket modeller üzerinde yoğunlaşırdım. Kendi imalatım Ankara’nın ilk kasketi Samanpazarı modeli ise çok ilgi görürdü. Bu model için; ‘Kız kaçıran’ tabiri kullanılırdı. Düğmeli spor modeller, sekiz köşeli modeller de ilgi gören modeller arasında yerini alırdı.
Şimdiki duruma bakıyorum da artık rağbet yok. Bu ürünler şimdi ünlü markaların vitrinlerinde 300 lira. Yaş artık 81. Üretim yapmakta zorlanıyorum. Artık dışarıya da yaptırıyorum. Çok kişiyi yetiştirdim, ama yalnız çalışıyorum, kendi işimi kendim yapıyorum. 8 kadına işi öğrettim, kasketin iç astarını onlara yapar. Benden sonra oğlum devam ederse edecek.” diye konuştu.
Kaybolmaya yüz tutmuş mesleklere sahip çıkılması gerektiğini vurgulayan Ankara Kulübü Derneği Çankaya Şube Başkanı Halil Bahadır Saka ise, kaybolmaya yüz tutmuş meslekleri icra eden sanatkarlara, ustalara dikkat çekmek, bu noktada toplumsal duyarlılığın artırılmasına katkı sağlamak istediklerini belirterek, günlük kullanıma dönük oldukça eskilere dayanan kültürel ve sanatsal değer taşıyan el emeğine dayalı mesleklerin ve meslekleri icra eden ustaların ellerinden çıkan ürünlerin kaybolmasının önüne geçilmesi gerektiğini kaydetti.
Saka, “Ankara Kalesi’nin eteklerinde Samanpazarı’nda yıllarını kasket üretimine vermiş Ali Bozdağ ustamıza bugüne kadar hayatımıza kattığı renk için, verdiği emek için çok teşekkür ediyorum. Allah kendisine sağlıkla uzun ömürler versin, ürettiği kasketleri başımızdan eksik etmesin.” dedi.
212
Başkent Ankara'nın en önemli tarihi sembolü Ankara Kalesi'nde, kaybolmaya yüz tutmuş mesleklerin son temsilcileri esnaf ve sanatkarların, ustaların mesleklerini yaşatmak için zamana karşı direnişlerinin izini beraberindeki Seymenler ile birlikte süren Ankara Kulübü Derneği Çankaya Şube Başkanı Halil Bahadır Saka, meslek hayatında 70 yıla yaklaşan 81 yaşındaki kasket ustası Ali Bozdağ’ı Can Sokak’taki dükkanında ziyaret ederek, mesleği hakkında bilgi aldı, ilerlemiş yaşına rağmen mesleğini severek yapmasının sırrını sordu.
30 metrekarelik dükkanında hem imalat yapan hem de ürettiği şapkaları müşterileriyle buluşturan Ali Bozdağ, “Bu işin en büyük sırrı, işinizi sevgiyle, aşkla yaparsanız başarıya ve mutluluğa ulaşırsınız. Hiç tembellik etmedim, hep işime sahip çıktım. Çalışmak beni hep zinde tuttu.” dedi.
KIZ KAÇIRAN MODEL KASKET
El sanatına dayalı kendi imalatı yüzlerce kasketin müşteri beklediği 30 metrekarelik dükkanından zamana direnen kaybolmaya yüz tutan kasketçilik mesleğinin son temsilcilerinden Ali Bozdağ, “1939 doğumluyum. 1951‘de Kayseri’de ilkokulu bitirince mesleğe başladım. 1960 yılında askerlik için Ankara’ya geldim. Askerde askerlere kep dikerdim. Askerden sonra buradan (Samanpazarı) iş teklifi aldım. 1963 yılında bu işi burada yapmaya başladığımda şapka dönemin kıyafette vazgeçilmez bir parçasıydı. O dönemde siyasilerin toplantılarında kalabalığa bakınca diyelim ki 500 kişi toplandıysa bunların 450 kişisi şapkalıydı. Köylerde bile kafası açık erkek bulunmazdı. Farklı modellerde buluşan şapkalar, kasketler tüm yetişkinler için bir ihtiyaç olarak görülürdü. Ankara’dan, Ankara’nın tüm ilçe ve köylerinden müşterilerimiz gelirdi. Hatta Ankara dışından da çok müşterimiz gelir, kendi imalatım kasket ürünlerden alışverişini yapardı. 4-5 çeşit Ankara’ya özgü kasket modeller üzerinde yoğunlaşırdım. Kendi imalatım Ankara’nın ilk kasketi Samanpazarı modeli ise çok ilgi görürdü. Bu model için; ‘Kız kaçıran’ tabiri kullanılırdı. Düğmeli spor modeller, sekiz köşeli modeller de ilgi gören modeller arasında yerini alırdı.
Şimdiki duruma bakıyorum da artık rağbet yok. Bu ürünler şimdi ünlü markaların vitrinlerinde 300 lira. Yaş artık 81. Üretim yapmakta zorlanıyorum. Artık dışarıya da yaptırıyorum. Çok kişiyi yetiştirdim, ama yalnız çalışıyorum, kendi işimi kendim yapıyorum. 8 kadına işi öğrettim, kasketin iç astarını onlara yapar. Benden sonra oğlum devam ederse edecek.” diye konuştu.
Kaybolmaya yüz tutmuş mesleklere sahip çıkılması gerektiğini vurgulayan Ankara Kulübü Derneği Çankaya Şube Başkanı Halil Bahadır Saka ise, kaybolmaya yüz tutmuş meslekleri icra eden sanatkarlara, ustalara dikkat çekmek, bu noktada toplumsal duyarlılığın artırılmasına katkı sağlamak istediklerini belirterek, günlük kullanıma dönük oldukça eskilere dayanan kültürel ve sanatsal değer taşıyan el emeğine dayalı mesleklerin ve meslekleri icra eden ustaların ellerinden çıkan ürünlerin kaybolmasının önüne geçilmesi gerektiğini kaydetti.
Saka, “Ankara Kalesi’nin eteklerinde Samanpazarı’nda yıllarını kasket üretimine vermiş Ali Bozdağ ustamıza bugüne kadar hayatımıza kattığı renk için, verdiği emek için çok teşekkür ediyorum. Allah kendisine sağlıkla uzun ömürler versin, ürettiği kasketleri başımızdan eksik etmesin.” dedi.
312
Başkent Ankara'nın en önemli tarihi sembolü Ankara Kalesi'nde, kaybolmaya yüz tutmuş mesleklerin son temsilcileri esnaf ve sanatkarların, ustaların mesleklerini yaşatmak için zamana karşı direnişlerinin izini beraberindeki Seymenler ile birlikte süren Ankara Kulübü Derneği Çankaya Şube Başkanı Halil Bahadır Saka, meslek hayatında 70 yıla yaklaşan 81 yaşındaki kasket ustası Ali Bozdağ’ı Can Sokak’taki dükkanında ziyaret ederek, mesleği hakkında bilgi aldı, ilerlemiş yaşına rağmen mesleğini severek yapmasının sırrını sordu.
30 metrekarelik dükkanında hem imalat yapan hem de ürettiği şapkaları müşterileriyle buluşturan Ali Bozdağ, “Bu işin en büyük sırrı, işinizi sevgiyle, aşkla yaparsanız başarıya ve mutluluğa ulaşırsınız. Hiç tembellik etmedim, hep işime sahip çıktım. Çalışmak beni hep zinde tuttu.” dedi.
KIZ KAÇIRAN MODEL KASKET
El sanatına dayalı kendi imalatı yüzlerce kasketin müşteri beklediği 30 metrekarelik dükkanından zamana direnen kaybolmaya yüz tutan kasketçilik mesleğinin son temsilcilerinden Ali Bozdağ, “1939 doğumluyum. 1951‘de Kayseri’de ilkokulu bitirince mesleğe başladım. 1960 yılında askerlik için Ankara’ya geldim. Askerde askerlere kep dikerdim. Askerden sonra buradan (Samanpazarı) iş teklifi aldım. 1963 yılında bu işi burada yapmaya başladığımda şapka dönemin kıyafette vazgeçilmez bir parçasıydı. O dönemde siyasilerin toplantılarında kalabalığa bakınca diyelim ki 500 kişi toplandıysa bunların 450 kişisi şapkalıydı. Köylerde bile kafası açık erkek bulunmazdı. Farklı modellerde buluşan şapkalar, kasketler tüm yetişkinler için bir ihtiyaç olarak görülürdü. Ankara’dan, Ankara’nın tüm ilçe ve köylerinden müşterilerimiz gelirdi. Hatta Ankara dışından da çok müşterimiz gelir, kendi imalatım kasket ürünlerden alışverişini yapardı. 4-5 çeşit Ankara’ya özgü kasket modeller üzerinde yoğunlaşırdım. Kendi imalatım Ankara’nın ilk kasketi Samanpazarı modeli ise çok ilgi görürdü. Bu model için; ‘Kız kaçıran’ tabiri kullanılırdı. Düğmeli spor modeller, sekiz köşeli modeller de ilgi gören modeller arasında yerini alırdı.
Şimdiki duruma bakıyorum da artık rağbet yok. Bu ürünler şimdi ünlü markaların vitrinlerinde 300 lira. Yaş artık 81. Üretim yapmakta zorlanıyorum. Artık dışarıya da yaptırıyorum. Çok kişiyi yetiştirdim, ama yalnız çalışıyorum, kendi işimi kendim yapıyorum. 8 kadına işi öğrettim, kasketin iç astarını onlara yapar. Benden sonra oğlum devam ederse edecek.” diye konuştu.
Kaybolmaya yüz tutmuş mesleklere sahip çıkılması gerektiğini vurgulayan Ankara Kulübü Derneği Çankaya Şube Başkanı Halil Bahadır Saka ise, kaybolmaya yüz tutmuş meslekleri icra eden sanatkarlara, ustalara dikkat çekmek, bu noktada toplumsal duyarlılığın artırılmasına katkı sağlamak istediklerini belirterek, günlük kullanıma dönük oldukça eskilere dayanan kültürel ve sanatsal değer taşıyan el emeğine dayalı mesleklerin ve meslekleri icra eden ustaların ellerinden çıkan ürünlerin kaybolmasının önüne geçilmesi gerektiğini kaydetti.
Saka, “Ankara Kalesi’nin eteklerinde Samanpazarı’nda yıllarını kasket üretimine vermiş Ali Bozdağ ustamıza bugüne kadar hayatımıza kattığı renk için, verdiği emek için çok teşekkür ediyorum. Allah kendisine sağlıkla uzun ömürler versin, ürettiği kasketleri başımızdan eksik etmesin.” dedi.
412
Başkent Ankara'nın en önemli tarihi sembolü Ankara Kalesi'nde, kaybolmaya yüz tutmuş mesleklerin son temsilcileri esnaf ve sanatkarların, ustaların mesleklerini yaşatmak için zamana karşı direnişlerinin izini beraberindeki Seymenler ile birlikte süren Ankara Kulübü Derneği Çankaya Şube Başkanı Halil Bahadır Saka, meslek hayatında 70 yıla yaklaşan 81 yaşındaki kasket ustası Ali Bozdağ’ı Can Sokak’taki dükkanında ziyaret ederek, mesleği hakkında bilgi aldı, ilerlemiş yaşına rağmen mesleğini severek yapmasının sırrını sordu.
30 metrekarelik dükkanında hem imalat yapan hem de ürettiği şapkaları müşterileriyle buluşturan Ali Bozdağ, “Bu işin en büyük sırrı, işinizi sevgiyle, aşkla yaparsanız başarıya ve mutluluğa ulaşırsınız. Hiç tembellik etmedim, hep işime sahip çıktım. Çalışmak beni hep zinde tuttu.” dedi.
KIZ KAÇIRAN MODEL KASKET
El sanatına dayalı kendi imalatı yüzlerce kasketin müşteri beklediği 30 metrekarelik dükkanından zamana direnen kaybolmaya yüz tutan kasketçilik mesleğinin son temsilcilerinden Ali Bozdağ, “1939 doğumluyum. 1951‘de Kayseri’de ilkokulu bitirince mesleğe başladım. 1960 yılında askerlik için Ankara’ya geldim. Askerde askerlere kep dikerdim. Askerden sonra buradan (Samanpazarı) iş teklifi aldım. 1963 yılında bu işi burada yapmaya başladığımda şapka dönemin kıyafette vazgeçilmez bir parçasıydı. O dönemde siyasilerin toplantılarında kalabalığa bakınca diyelim ki 500 kişi toplandıysa bunların 450 kişisi şapkalıydı. Köylerde bile kafası açık erkek bulunmazdı. Farklı modellerde buluşan şapkalar, kasketler tüm yetişkinler için bir ihtiyaç olarak görülürdü. Ankara’dan, Ankara’nın tüm ilçe ve köylerinden müşterilerimiz gelirdi. Hatta Ankara dışından da çok müşterimiz gelir, kendi imalatım kasket ürünlerden alışverişini yapardı. 4-5 çeşit Ankara’ya özgü kasket modeller üzerinde yoğunlaşırdım. Kendi imalatım Ankara’nın ilk kasketi Samanpazarı modeli ise çok ilgi görürdü. Bu model için; ‘Kız kaçıran’ tabiri kullanılırdı. Düğmeli spor modeller, sekiz köşeli modeller de ilgi gören modeller arasında yerini alırdı.
Şimdiki duruma bakıyorum da artık rağbet yok. Bu ürünler şimdi ünlü markaların vitrinlerinde 300 lira. Yaş artık 81. Üretim yapmakta zorlanıyorum. Artık dışarıya da yaptırıyorum. Çok kişiyi yetiştirdim, ama yalnız çalışıyorum, kendi işimi kendim yapıyorum. 8 kadına işi öğrettim, kasketin iç astarını onlara yapar. Benden sonra oğlum devam ederse edecek.” diye konuştu.
Kaybolmaya yüz tutmuş mesleklere sahip çıkılması gerektiğini vurgulayan Ankara Kulübü Derneği Çankaya Şube Başkanı Halil Bahadır Saka ise, kaybolmaya yüz tutmuş meslekleri icra eden sanatkarlara, ustalara dikkat çekmek, bu noktada toplumsal duyarlılığın artırılmasına katkı sağlamak istediklerini belirterek, günlük kullanıma dönük oldukça eskilere dayanan kültürel ve sanatsal değer taşıyan el emeğine dayalı mesleklerin ve meslekleri icra eden ustaların ellerinden çıkan ürünlerin kaybolmasının önüne geçilmesi gerektiğini kaydetti.
Saka, “Ankara Kalesi’nin eteklerinde Samanpazarı’nda yıllarını kasket üretimine vermiş Ali Bozdağ ustamıza bugüne kadar hayatımıza kattığı renk için, verdiği emek için çok teşekkür ediyorum. Allah kendisine sağlıkla uzun ömürler versin, ürettiği kasketleri başımızdan eksik etmesin.” dedi.
512
Başkent Ankara'nın en önemli tarihi sembolü Ankara Kalesi'nde, kaybolmaya yüz tutmuş mesleklerin son temsilcileri esnaf ve sanatkarların, ustaların mesleklerini yaşatmak için zamana karşı direnişlerinin izini beraberindeki Seymenler ile birlikte süren Ankara Kulübü Derneği Çankaya Şube Başkanı Halil Bahadır Saka, meslek hayatında 70 yıla yaklaşan 81 yaşındaki kasket ustası Ali Bozdağ’ı Can Sokak’taki dükkanında ziyaret ederek, mesleği hakkında bilgi aldı, ilerlemiş yaşına rağmen mesleğini severek yapmasının sırrını sordu.
30 metrekarelik dükkanında hem imalat yapan hem de ürettiği şapkaları müşterileriyle buluşturan Ali Bozdağ, “Bu işin en büyük sırrı, işinizi sevgiyle, aşkla yaparsanız başarıya ve mutluluğa ulaşırsınız. Hiç tembellik etmedim, hep işime sahip çıktım. Çalışmak beni hep zinde tuttu.” dedi.
KIZ KAÇIRAN MODEL KASKET
El sanatına dayalı kendi imalatı yüzlerce kasketin müşteri beklediği 30 metrekarelik dükkanından zamana direnen kaybolmaya yüz tutan kasketçilik mesleğinin son temsilcilerinden Ali Bozdağ, “1939 doğumluyum. 1951‘de Kayseri’de ilkokulu bitirince mesleğe başladım. 1960 yılında askerlik için Ankara’ya geldim. Askerde askerlere kep dikerdim. Askerden sonra buradan (Samanpazarı) iş teklifi aldım. 1963 yılında bu işi burada yapmaya başladığımda şapka dönemin kıyafette vazgeçilmez bir parçasıydı. O dönemde siyasilerin toplantılarında kalabalığa bakınca diyelim ki 500 kişi toplandıysa bunların 450 kişisi şapkalıydı. Köylerde bile kafası açık erkek bulunmazdı. Farklı modellerde buluşan şapkalar, kasketler tüm yetişkinler için bir ihtiyaç olarak görülürdü. Ankara’dan, Ankara’nın tüm ilçe ve köylerinden müşterilerimiz gelirdi. Hatta Ankara dışından da çok müşterimiz gelir, kendi imalatım kasket ürünlerden alışverişini yapardı. 4-5 çeşit Ankara’ya özgü kasket modeller üzerinde yoğunlaşırdım. Kendi imalatım Ankara’nın ilk kasketi Samanpazarı modeli ise çok ilgi görürdü. Bu model için; ‘Kız kaçıran’ tabiri kullanılırdı. Düğmeli spor modeller, sekiz köşeli modeller de ilgi gören modeller arasında yerini alırdı.
Şimdiki duruma bakıyorum da artık rağbet yok. Bu ürünler şimdi ünlü markaların vitrinlerinde 300 lira. Yaş artık 81. Üretim yapmakta zorlanıyorum. Artık dışarıya da yaptırıyorum. Çok kişiyi yetiştirdim, ama yalnız çalışıyorum, kendi işimi kendim yapıyorum. 8 kadına işi öğrettim, kasketin iç astarını onlara yapar. Benden sonra oğlum devam ederse edecek.” diye konuştu.
Kaybolmaya yüz tutmuş mesleklere sahip çıkılması gerektiğini vurgulayan Ankara Kulübü Derneği Çankaya Şube Başkanı Halil Bahadır Saka ise, kaybolmaya yüz tutmuş meslekleri icra eden sanatkarlara, ustalara dikkat çekmek, bu noktada toplumsal duyarlılığın artırılmasına katkı sağlamak istediklerini belirterek, günlük kullanıma dönük oldukça eskilere dayanan kültürel ve sanatsal değer taşıyan el emeğine dayalı mesleklerin ve meslekleri icra eden ustaların ellerinden çıkan ürünlerin kaybolmasının önüne geçilmesi gerektiğini kaydetti.
Saka, “Ankara Kalesi’nin eteklerinde Samanpazarı’nda yıllarını kasket üretimine vermiş Ali Bozdağ ustamıza bugüne kadar hayatımıza kattığı renk için, verdiği emek için çok teşekkür ediyorum. Allah kendisine sağlıkla uzun ömürler versin, ürettiği kasketleri başımızdan eksik etmesin.” dedi.
612
Başkent Ankara'nın en önemli tarihi sembolü Ankara Kalesi'nde, kaybolmaya yüz tutmuş mesleklerin son temsilcileri esnaf ve sanatkarların, ustaların mesleklerini yaşatmak için zamana karşı direnişlerinin izini beraberindeki Seymenler ile birlikte süren Ankara Kulübü Derneği Çankaya Şube Başkanı Halil Bahadır Saka, meslek hayatında 70 yıla yaklaşan 81 yaşındaki kasket ustası Ali Bozdağ’ı Can Sokak’taki dükkanında ziyaret ederek, mesleği hakkında bilgi aldı, ilerlemiş yaşına rağmen mesleğini severek yapmasının sırrını sordu.
30 metrekarelik dükkanında hem imalat yapan hem de ürettiği şapkaları müşterileriyle buluşturan Ali Bozdağ, “Bu işin en büyük sırrı, işinizi sevgiyle, aşkla yaparsanız başarıya ve mutluluğa ulaşırsınız. Hiç tembellik etmedim, hep işime sahip çıktım. Çalışmak beni hep zinde tuttu.” dedi.
KIZ KAÇIRAN MODEL KASKET
El sanatına dayalı kendi imalatı yüzlerce kasketin müşteri beklediği 30 metrekarelik dükkanından zamana direnen kaybolmaya yüz tutan kasketçilik mesleğinin son temsilcilerinden Ali Bozdağ, “1939 doğumluyum. 1951‘de Kayseri’de ilkokulu bitirince mesleğe başladım. 1960 yılında askerlik için Ankara’ya geldim. Askerde askerlere kep dikerdim. Askerden sonra buradan (Samanpazarı) iş teklifi aldım. 1963 yılında bu işi burada yapmaya başladığımda şapka dönemin kıyafette vazgeçilmez bir parçasıydı. O dönemde siyasilerin toplantılarında kalabalığa bakınca diyelim ki 500 kişi toplandıysa bunların 450 kişisi şapkalıydı. Köylerde bile kafası açık erkek bulunmazdı. Farklı modellerde buluşan şapkalar, kasketler tüm yetişkinler için bir ihtiyaç olarak görülürdü. Ankara’dan, Ankara’nın tüm ilçe ve köylerinden müşterilerimiz gelirdi. Hatta Ankara dışından da çok müşterimiz gelir, kendi imalatım kasket ürünlerden alışverişini yapardı. 4-5 çeşit Ankara’ya özgü kasket modeller üzerinde yoğunlaşırdım. Kendi imalatım Ankara’nın ilk kasketi Samanpazarı modeli ise çok ilgi görürdü. Bu model için; ‘Kız kaçıran’ tabiri kullanılırdı. Düğmeli spor modeller, sekiz köşeli modeller de ilgi gören modeller arasında yerini alırdı.
Şimdiki duruma bakıyorum da artık rağbet yok. Bu ürünler şimdi ünlü markaların vitrinlerinde 300 lira. Yaş artık 81. Üretim yapmakta zorlanıyorum. Artık dışarıya da yaptırıyorum. Çok kişiyi yetiştirdim, ama yalnız çalışıyorum, kendi işimi kendim yapıyorum. 8 kadına işi öğrettim, kasketin iç astarını onlara yapar. Benden sonra oğlum devam ederse edecek.” diye konuştu.
Kaybolmaya yüz tutmuş mesleklere sahip çıkılması gerektiğini vurgulayan Ankara Kulübü Derneği Çankaya Şube Başkanı Halil Bahadır Saka ise, kaybolmaya yüz tutmuş meslekleri icra eden sanatkarlara, ustalara dikkat çekmek, bu noktada toplumsal duyarlılığın artırılmasına katkı sağlamak istediklerini belirterek, günlük kullanıma dönük oldukça eskilere dayanan kültürel ve sanatsal değer taşıyan el emeğine dayalı mesleklerin ve meslekleri icra eden ustaların ellerinden çıkan ürünlerin kaybolmasının önüne geçilmesi gerektiğini kaydetti.
Saka, “Ankara Kalesi’nin eteklerinde Samanpazarı’nda yıllarını kasket üretimine vermiş Ali Bozdağ ustamıza bugüne kadar hayatımıza kattığı renk için, verdiği emek için çok teşekkür ediyorum. Allah kendisine sağlıkla uzun ömürler versin, ürettiği kasketleri başımızdan eksik etmesin.” dedi.
712
Başkent Ankara'nın en önemli tarihi sembolü Ankara Kalesi'nde, kaybolmaya yüz tutmuş mesleklerin son temsilcileri esnaf ve sanatkarların, ustaların mesleklerini yaşatmak için zamana karşı direnişlerinin izini beraberindeki Seymenler ile birlikte süren Ankara Kulübü Derneği Çankaya Şube Başkanı Halil Bahadır Saka, meslek hayatında 70 yıla yaklaşan 81 yaşındaki kasket ustası Ali Bozdağ’ı Can Sokak’taki dükkanında ziyaret ederek, mesleği hakkında bilgi aldı, ilerlemiş yaşına rağmen mesleğini severek yapmasının sırrını sordu.
30 metrekarelik dükkanında hem imalat yapan hem de ürettiği şapkaları müşterileriyle buluşturan Ali Bozdağ, “Bu işin en büyük sırrı, işinizi sevgiyle, aşkla yaparsanız başarıya ve mutluluğa ulaşırsınız. Hiç tembellik etmedim, hep işime sahip çıktım. Çalışmak beni hep zinde tuttu.” dedi.
KIZ KAÇIRAN MODEL KASKET
El sanatına dayalı kendi imalatı yüzlerce kasketin müşteri beklediği 30 metrekarelik dükkanından zamana direnen kaybolmaya yüz tutan kasketçilik mesleğinin son temsilcilerinden Ali Bozdağ, “1939 doğumluyum. 1951‘de Kayseri’de ilkokulu bitirince mesleğe başladım. 1960 yılında askerlik için Ankara’ya geldim. Askerde askerlere kep dikerdim. Askerden sonra buradan (Samanpazarı) iş teklifi aldım. 1963 yılında bu işi burada yapmaya başladığımda şapka dönemin kıyafette vazgeçilmez bir parçasıydı. O dönemde siyasilerin toplantılarında kalabalığa bakınca diyelim ki 500 kişi toplandıysa bunların 450 kişisi şapkalıydı. Köylerde bile kafası açık erkek bulunmazdı. Farklı modellerde buluşan şapkalar, kasketler tüm yetişkinler için bir ihtiyaç olarak görülürdü. Ankara’dan, Ankara’nın tüm ilçe ve köylerinden müşterilerimiz gelirdi. Hatta Ankara dışından da çok müşterimiz gelir, kendi imalatım kasket ürünlerden alışverişini yapardı. 4-5 çeşit Ankara’ya özgü kasket modeller üzerinde yoğunlaşırdım. Kendi imalatım Ankara’nın ilk kasketi Samanpazarı modeli ise çok ilgi görürdü. Bu model için; ‘Kız kaçıran’ tabiri kullanılırdı. Düğmeli spor modeller, sekiz köşeli modeller de ilgi gören modeller arasında yerini alırdı.
Şimdiki duruma bakıyorum da artık rağbet yok. Bu ürünler şimdi ünlü markaların vitrinlerinde 300 lira. Yaş artık 81. Üretim yapmakta zorlanıyorum. Artık dışarıya da yaptırıyorum. Çok kişiyi yetiştirdim, ama yalnız çalışıyorum, kendi işimi kendim yapıyorum. 8 kadına işi öğrettim, kasketin iç astarını onlara yapar. Benden sonra oğlum devam ederse edecek.” diye konuştu.
Kaybolmaya yüz tutmuş mesleklere sahip çıkılması gerektiğini vurgulayan Ankara Kulübü Derneği Çankaya Şube Başkanı Halil Bahadır Saka ise, kaybolmaya yüz tutmuş meslekleri icra eden sanatkarlara, ustalara dikkat çekmek, bu noktada toplumsal duyarlılığın artırılmasına katkı sağlamak istediklerini belirterek, günlük kullanıma dönük oldukça eskilere dayanan kültürel ve sanatsal değer taşıyan el emeğine dayalı mesleklerin ve meslekleri icra eden ustaların ellerinden çıkan ürünlerin kaybolmasının önüne geçilmesi gerektiğini kaydetti.
Saka, “Ankara Kalesi’nin eteklerinde Samanpazarı’nda yıllarını kasket üretimine vermiş Ali Bozdağ ustamıza bugüne kadar hayatımıza kattığı renk için, verdiği emek için çok teşekkür ediyorum. Allah kendisine sağlıkla uzun ömürler versin, ürettiği kasketleri başımızdan eksik etmesin.” dedi.
812
Başkent Ankara'nın en önemli tarihi sembolü Ankara Kalesi'nde, kaybolmaya yüz tutmuş mesleklerin son temsilcileri esnaf ve sanatkarların, ustaların mesleklerini yaşatmak için zamana karşı direnişlerinin izini beraberindeki Seymenler ile birlikte süren Ankara Kulübü Derneği Çankaya Şube Başkanı Halil Bahadır Saka, meslek hayatında 70 yıla yaklaşan 81 yaşındaki kasket ustası Ali Bozdağ’ı Can Sokak’taki dükkanında ziyaret ederek, mesleği hakkında bilgi aldı, ilerlemiş yaşına rağmen mesleğini severek yapmasının sırrını sordu.
30 metrekarelik dükkanında hem imalat yapan hem de ürettiği şapkaları müşterileriyle buluşturan Ali Bozdağ, “Bu işin en büyük sırrı, işinizi sevgiyle, aşkla yaparsanız başarıya ve mutluluğa ulaşırsınız. Hiç tembellik etmedim, hep işime sahip çıktım. Çalışmak beni hep zinde tuttu.” dedi.
KIZ KAÇIRAN MODEL KASKET
El sanatına dayalı kendi imalatı yüzlerce kasketin müşteri beklediği 30 metrekarelik dükkanından zamana direnen kaybolmaya yüz tutan kasketçilik mesleğinin son temsilcilerinden Ali Bozdağ, “1939 doğumluyum. 1951‘de Kayseri’de ilkokulu bitirince mesleğe başladım. 1960 yılında askerlik için Ankara’ya geldim. Askerde askerlere kep dikerdim. Askerden sonra buradan (Samanpazarı) iş teklifi aldım. 1963 yılında bu işi burada yapmaya başladığımda şapka dönemin kıyafette vazgeçilmez bir parçasıydı. O dönemde siyasilerin toplantılarında kalabalığa bakınca diyelim ki 500 kişi toplandıysa bunların 450 kişisi şapkalıydı. Köylerde bile kafası açık erkek bulunmazdı. Farklı modellerde buluşan şapkalar, kasketler tüm yetişkinler için bir ihtiyaç olarak görülürdü. Ankara’dan, Ankara’nın tüm ilçe ve köylerinden müşterilerimiz gelirdi. Hatta Ankara dışından da çok müşterimiz gelir, kendi imalatım kasket ürünlerden alışverişini yapardı. 4-5 çeşit Ankara’ya özgü kasket modeller üzerinde yoğunlaşırdım. Kendi imalatım Ankara’nın ilk kasketi Samanpazarı modeli ise çok ilgi görürdü. Bu model için; ‘Kız kaçıran’ tabiri kullanılırdı. Düğmeli spor modeller, sekiz köşeli modeller de ilgi gören modeller arasında yerini alırdı.
Şimdiki duruma bakıyorum da artık rağbet yok. Bu ürünler şimdi ünlü markaların vitrinlerinde 300 lira. Yaş artık 81. Üretim yapmakta zorlanıyorum. Artık dışarıya da yaptırıyorum. Çok kişiyi yetiştirdim, ama yalnız çalışıyorum, kendi işimi kendim yapıyorum. 8 kadına işi öğrettim, kasketin iç astarını onlara yapar. Benden sonra oğlum devam ederse edecek.” diye konuştu.
Kaybolmaya yüz tutmuş mesleklere sahip çıkılması gerektiğini vurgulayan Ankara Kulübü Derneği Çankaya Şube Başkanı Halil Bahadır Saka ise, kaybolmaya yüz tutmuş meslekleri icra eden sanatkarlara, ustalara dikkat çekmek, bu noktada toplumsal duyarlılığın artırılmasına katkı sağlamak istediklerini belirterek, günlük kullanıma dönük oldukça eskilere dayanan kültürel ve sanatsal değer taşıyan el emeğine dayalı mesleklerin ve meslekleri icra eden ustaların ellerinden çıkan ürünlerin kaybolmasının önüne geçilmesi gerektiğini kaydetti.
Saka, “Ankara Kalesi’nin eteklerinde Samanpazarı’nda yıllarını kasket üretimine vermiş Ali Bozdağ ustamıza bugüne kadar hayatımıza kattığı renk için, verdiği emek için çok teşekkür ediyorum. Allah kendisine sağlıkla uzun ömürler versin, ürettiği kasketleri başımızdan eksik etmesin.” dedi.
912
Başkent Ankara'nın en önemli tarihi sembolü Ankara Kalesi'nde, kaybolmaya yüz tutmuş mesleklerin son temsilcileri esnaf ve sanatkarların, ustaların mesleklerini yaşatmak için zamana karşı direnişlerinin izini beraberindeki Seymenler ile birlikte süren Ankara Kulübü Derneği Çankaya Şube Başkanı Halil Bahadır Saka, meslek hayatında 70 yıla yaklaşan 81 yaşındaki kasket ustası Ali Bozdağ’ı Can Sokak’taki dükkanında ziyaret ederek, mesleği hakkında bilgi aldı, ilerlemiş yaşına rağmen mesleğini severek yapmasının sırrını sordu.
30 metrekarelik dükkanında hem imalat yapan hem de ürettiği şapkaları müşterileriyle buluşturan Ali Bozdağ, “Bu işin en büyük sırrı, işinizi sevgiyle, aşkla yaparsanız başarıya ve mutluluğa ulaşırsınız. Hiç tembellik etmedim, hep işime sahip çıktım. Çalışmak beni hep zinde tuttu.” dedi.
KIZ KAÇIRAN MODEL KASKET
El sanatına dayalı kendi imalatı yüzlerce kasketin müşteri beklediği 30 metrekarelik dükkanından zamana direnen kaybolmaya yüz tutan kasketçilik mesleğinin son temsilcilerinden Ali Bozdağ, “1939 doğumluyum. 1951‘de Kayseri’de ilkokulu bitirince mesleğe başladım. 1960 yılında askerlik için Ankara’ya geldim. Askerde askerlere kep dikerdim. Askerden sonra buradan (Samanpazarı) iş teklifi aldım. 1963 yılında bu işi burada yapmaya başladığımda şapka dönemin kıyafette vazgeçilmez bir parçasıydı. O dönemde siyasilerin toplantılarında kalabalığa bakınca diyelim ki 500 kişi toplandıysa bunların 450 kişisi şapkalıydı. Köylerde bile kafası açık erkek bulunmazdı. Farklı modellerde buluşan şapkalar, kasketler tüm yetişkinler için bir ihtiyaç olarak görülürdü. Ankara’dan, Ankara’nın tüm ilçe ve köylerinden müşterilerimiz gelirdi. Hatta Ankara dışından da çok müşterimiz gelir, kendi imalatım kasket ürünlerden alışverişini yapardı. 4-5 çeşit Ankara’ya özgü kasket modeller üzerinde yoğunlaşırdım. Kendi imalatım Ankara’nın ilk kasketi Samanpazarı modeli ise çok ilgi görürdü. Bu model için; ‘Kız kaçıran’ tabiri kullanılırdı. Düğmeli spor modeller, sekiz köşeli modeller de ilgi gören modeller arasında yerini alırdı.
Şimdiki duruma bakıyorum da artık rağbet yok. Bu ürünler şimdi ünlü markaların vitrinlerinde 300 lira. Yaş artık 81. Üretim yapmakta zorlanıyorum. Artık dışarıya da yaptırıyorum. Çok kişiyi yetiştirdim, ama yalnız çalışıyorum, kendi işimi kendim yapıyorum. 8 kadına işi öğrettim, kasketin iç astarını onlara yapar. Benden sonra oğlum devam ederse edecek.” diye konuştu.
Kaybolmaya yüz tutmuş mesleklere sahip çıkılması gerektiğini vurgulayan Ankara Kulübü Derneği Çankaya Şube Başkanı Halil Bahadır Saka ise, kaybolmaya yüz tutmuş meslekleri icra eden sanatkarlara, ustalara dikkat çekmek, bu noktada toplumsal duyarlılığın artırılmasına katkı sağlamak istediklerini belirterek, günlük kullanıma dönük oldukça eskilere dayanan kültürel ve sanatsal değer taşıyan el emeğine dayalı mesleklerin ve meslekleri icra eden ustaların ellerinden çıkan ürünlerin kaybolmasının önüne geçilmesi gerektiğini kaydetti.
Saka, “Ankara Kalesi’nin eteklerinde Samanpazarı’nda yıllarını kasket üretimine vermiş Ali Bozdağ ustamıza bugüne kadar hayatımıza kattığı renk için, verdiği emek için çok teşekkür ediyorum. Allah kendisine sağlıkla uzun ömürler versin, ürettiği kasketleri başımızdan eksik etmesin.” dedi.
1012
Başkent Ankara'nın en önemli tarihi sembolü Ankara Kalesi'nde, kaybolmaya yüz tutmuş mesleklerin son temsilcileri esnaf ve sanatkarların, ustaların mesleklerini yaşatmak için zamana karşı direnişlerinin izini beraberindeki Seymenler ile birlikte süren Ankara Kulübü Derneği Çankaya Şube Başkanı Halil Bahadır Saka, meslek hayatında 70 yıla yaklaşan 81 yaşındaki kasket ustası Ali Bozdağ’ı Can Sokak’taki dükkanında ziyaret ederek, mesleği hakkında bilgi aldı, ilerlemiş yaşına rağmen mesleğini severek yapmasının sırrını sordu.
30 metrekarelik dükkanında hem imalat yapan hem de ürettiği şapkaları müşterileriyle buluşturan Ali Bozdağ, “Bu işin en büyük sırrı, işinizi sevgiyle, aşkla yaparsanız başarıya ve mutluluğa ulaşırsınız. Hiç tembellik etmedim, hep işime sahip çıktım. Çalışmak beni hep zinde tuttu.” dedi.
KIZ KAÇIRAN MODEL KASKET
El sanatına dayalı kendi imalatı yüzlerce kasketin müşteri beklediği 30 metrekarelik dükkanından zamana direnen kaybolmaya yüz tutan kasketçilik mesleğinin son temsilcilerinden Ali Bozdağ, “1939 doğumluyum. 1951‘de Kayseri’de ilkokulu bitirince mesleğe başladım. 1960 yılında askerlik için Ankara’ya geldim. Askerde askerlere kep dikerdim. Askerden sonra buradan (Samanpazarı) iş teklifi aldım. 1963 yılında bu işi burada yapmaya başladığımda şapka dönemin kıyafette vazgeçilmez bir parçasıydı. O dönemde siyasilerin toplantılarında kalabalığa bakınca diyelim ki 500 kişi toplandıysa bunların 450 kişisi şapkalıydı. Köylerde bile kafası açık erkek bulunmazdı. Farklı modellerde buluşan şapkalar, kasketler tüm yetişkinler için bir ihtiyaç olarak görülürdü. Ankara’dan, Ankara’nın tüm ilçe ve köylerinden müşterilerimiz gelirdi. Hatta Ankara dışından da çok müşterimiz gelir, kendi imalatım kasket ürünlerden alışverişini yapardı. 4-5 çeşit Ankara’ya özgü kasket modeller üzerinde yoğunlaşırdım. Kendi imalatım Ankara’nın ilk kasketi Samanpazarı modeli ise çok ilgi görürdü. Bu model için; ‘Kız kaçıran’ tabiri kullanılırdı. Düğmeli spor modeller, sekiz köşeli modeller de ilgi gören modeller arasında yerini alırdı.
Şimdiki duruma bakıyorum da artık rağbet yok. Bu ürünler şimdi ünlü markaların vitrinlerinde 300 lira. Yaş artık 81. Üretim yapmakta zorlanıyorum. Artık dışarıya da yaptırıyorum. Çok kişiyi yetiştirdim, ama yalnız çalışıyorum, kendi işimi kendim yapıyorum. 8 kadına işi öğrettim, kasketin iç astarını onlara yapar. Benden sonra oğlum devam ederse edecek.” diye konuştu.
Kaybolmaya yüz tutmuş mesleklere sahip çıkılması gerektiğini vurgulayan Ankara Kulübü Derneği Çankaya Şube Başkanı Halil Bahadır Saka ise, kaybolmaya yüz tutmuş meslekleri icra eden sanatkarlara, ustalara dikkat çekmek, bu noktada toplumsal duyarlılığın artırılmasına katkı sağlamak istediklerini belirterek, günlük kullanıma dönük oldukça eskilere dayanan kültürel ve sanatsal değer taşıyan el emeğine dayalı mesleklerin ve meslekleri icra eden ustaların ellerinden çıkan ürünlerin kaybolmasının önüne geçilmesi gerektiğini kaydetti.
Saka, “Ankara Kalesi’nin eteklerinde Samanpazarı’nda yıllarını kasket üretimine vermiş Ali Bozdağ ustamıza bugüne kadar hayatımıza kattığı renk için, verdiği emek için çok teşekkür ediyorum. Allah kendisine sağlıkla uzun ömürler versin, ürettiği kasketleri başımızdan eksik etmesin.” dedi.
1112
Başkent Ankara'nın en önemli tarihi sembolü Ankara Kalesi'nde, kaybolmaya yüz tutmuş mesleklerin son temsilcileri esnaf ve sanatkarların, ustaların mesleklerini yaşatmak için zamana karşı direnişlerinin izini beraberindeki Seymenler ile birlikte süren Ankara Kulübü Derneği Çankaya Şube Başkanı Halil Bahadır Saka, meslek hayatında 70 yıla yaklaşan 81 yaşındaki kasket ustası Ali Bozdağ’ı Can Sokak’taki dükkanında ziyaret ederek, mesleği hakkında bilgi aldı, ilerlemiş yaşına rağmen mesleğini severek yapmasının sırrını sordu.
30 metrekarelik dükkanında hem imalat yapan hem de ürettiği şapkaları müşterileriyle buluşturan Ali Bozdağ, “Bu işin en büyük sırrı, işinizi sevgiyle, aşkla yaparsanız başarıya ve mutluluğa ulaşırsınız. Hiç tembellik etmedim, hep işime sahip çıktım. Çalışmak beni hep zinde tuttu.” dedi.
KIZ KAÇIRAN MODEL KASKET
El sanatına dayalı kendi imalatı yüzlerce kasketin müşteri beklediği 30 metrekarelik dükkanından zamana direnen kaybolmaya yüz tutan kasketçilik mesleğinin son temsilcilerinden Ali Bozdağ, “1939 doğumluyum. 1951‘de Kayseri’de ilkokulu bitirince mesleğe başladım. 1960 yılında askerlik için Ankara’ya geldim. Askerde askerlere kep dikerdim. Askerden sonra buradan (Samanpazarı) iş teklifi aldım. 1963 yılında bu işi burada yapmaya başladığımda şapka dönemin kıyafette vazgeçilmez bir parçasıydı. O dönemde siyasilerin toplantılarında kalabalığa bakınca diyelim ki 500 kişi toplandıysa bunların 450 kişisi şapkalıydı. Köylerde bile kafası açık erkek bulunmazdı. Farklı modellerde buluşan şapkalar, kasketler tüm yetişkinler için bir ihtiyaç olarak görülürdü. Ankara’dan, Ankara’nın tüm ilçe ve köylerinden müşterilerimiz gelirdi. Hatta Ankara dışından da çok müşterimiz gelir, kendi imalatım kasket ürünlerden alışverişini yapardı. 4-5 çeşit Ankara’ya özgü kasket modeller üzerinde yoğunlaşırdım. Kendi imalatım Ankara’nın ilk kasketi Samanpazarı modeli ise çok ilgi görürdü. Bu model için; ‘Kız kaçıran’ tabiri kullanılırdı. Düğmeli spor modeller, sekiz köşeli modeller de ilgi gören modeller arasında yerini alırdı.
Şimdiki duruma bakıyorum da artık rağbet yok. Bu ürünler şimdi ünlü markaların vitrinlerinde 300 lira. Yaş artık 81. Üretim yapmakta zorlanıyorum. Artık dışarıya da yaptırıyorum. Çok kişiyi yetiştirdim, ama yalnız çalışıyorum, kendi işimi kendim yapıyorum. 8 kadına işi öğrettim, kasketin iç astarını onlara yapar. Benden sonra oğlum devam ederse edecek.” diye konuştu.
Kaybolmaya yüz tutmuş mesleklere sahip çıkılması gerektiğini vurgulayan Ankara Kulübü Derneği Çankaya Şube Başkanı Halil Bahadır Saka ise, kaybolmaya yüz tutmuş meslekleri icra eden sanatkarlara, ustalara dikkat çekmek, bu noktada toplumsal duyarlılığın artırılmasına katkı sağlamak istediklerini belirterek, günlük kullanıma dönük oldukça eskilere dayanan kültürel ve sanatsal değer taşıyan el emeğine dayalı mesleklerin ve meslekleri icra eden ustaların ellerinden çıkan ürünlerin kaybolmasının önüne geçilmesi gerektiğini kaydetti.
Saka, “Ankara Kalesi’nin eteklerinde Samanpazarı’nda yıllarını kasket üretimine vermiş Ali Bozdağ ustamıza bugüne kadar hayatımıza kattığı renk için, verdiği emek için çok teşekkür ediyorum. Allah kendisine sağlıkla uzun ömürler versin, ürettiği kasketleri başımızdan eksik etmesin.” dedi.
1212
Başkent Ankara'nın en önemli tarihi sembolü Ankara Kalesi'nde, kaybolmaya yüz tutmuş mesleklerin son temsilcileri esnaf ve sanatkarların, ustaların mesleklerini yaşatmak için zamana karşı direnişlerinin izini beraberindeki Seymenler ile birlikte süren Ankara Kulübü Derneği Çankaya Şube Başkanı Halil Bahadır Saka, meslek hayatında 70 yıla yaklaşan 81 yaşındaki kasket ustası Ali Bozdağ’ı Can Sokak’taki dükkanında ziyaret ederek, mesleği hakkında bilgi aldı, ilerlemiş yaşına rağmen mesleğini severek yapmasının sırrını sordu.
30 metrekarelik dükkanında hem imalat yapan hem de ürettiği şapkaları müşterileriyle buluşturan Ali Bozdağ, “Bu işin en büyük sırrı, işinizi sevgiyle, aşkla yaparsanız başarıya ve mutluluğa ulaşırsınız. Hiç tembellik etmedim, hep işime sahip çıktım. Çalışmak beni hep zinde tuttu.” dedi.
KIZ KAÇIRAN MODEL KASKET
El sanatına dayalı kendi imalatı yüzlerce kasketin müşteri beklediği 30 metrekarelik dükkanından zamana direnen kaybolmaya yüz tutan kasketçilik mesleğinin son temsilcilerinden Ali Bozdağ, “1939 doğumluyum. 1951‘de Kayseri’de ilkokulu bitirince mesleğe başladım. 1960 yılında askerlik için Ankara’ya geldim. Askerde askerlere kep dikerdim. Askerden sonra buradan (Samanpazarı) iş teklifi aldım. 1963 yılında bu işi burada yapmaya başladığımda şapka dönemin kıyafette vazgeçilmez bir parçasıydı. O dönemde siyasilerin toplantılarında kalabalığa bakınca diyelim ki 500 kişi toplandıysa bunların 450 kişisi şapkalıydı. Köylerde bile kafası açık erkek bulunmazdı. Farklı modellerde buluşan şapkalar, kasketler tüm yetişkinler için bir ihtiyaç olarak görülürdü. Ankara’dan, Ankara’nın tüm ilçe ve köylerinden müşterilerimiz gelirdi. Hatta Ankara dışından da çok müşterimiz gelir, kendi imalatım kasket ürünlerden alışverişini yapardı. 4-5 çeşit Ankara’ya özgü kasket modeller üzerinde yoğunlaşırdım. Kendi imalatım Ankara’nın ilk kasketi Samanpazarı modeli ise çok ilgi görürdü. Bu model için; ‘Kız kaçıran’ tabiri kullanılırdı. Düğmeli spor modeller, sekiz köşeli modeller de ilgi gören modeller arasında yerini alırdı.
Şimdiki duruma bakıyorum da artık rağbet yok. Bu ürünler şimdi ünlü markaların vitrinlerinde 300 lira. Yaş artık 81. Üretim yapmakta zorlanıyorum. Artık dışarıya da yaptırıyorum. Çok kişiyi yetiştirdim, ama yalnız çalışıyorum, kendi işimi kendim yapıyorum. 8 kadına işi öğrettim, kasketin iç astarını onlara yapar. Benden sonra oğlum devam ederse edecek.” diye konuştu.
Kaybolmaya yüz tutmuş mesleklere sahip çıkılması gerektiğini vurgulayan Ankara Kulübü Derneği Çankaya Şube Başkanı Halil Bahadır Saka ise, kaybolmaya yüz tutmuş meslekleri icra eden sanatkarlara, ustalara dikkat çekmek, bu noktada toplumsal duyarlılığın artırılmasına katkı sağlamak istediklerini belirterek, günlük kullanıma dönük oldukça eskilere dayanan kültürel ve sanatsal değer taşıyan el emeğine dayalı mesleklerin ve meslekleri icra eden ustaların ellerinden çıkan ürünlerin kaybolmasının önüne geçilmesi gerektiğini kaydetti.
Saka, “Ankara Kalesi’nin eteklerinde Samanpazarı’nda yıllarını kasket üretimine vermiş Ali Bozdağ ustamıza bugüne kadar hayatımıza kattığı renk için, verdiği emek için çok teşekkür ediyorum. Allah kendisine sağlıkla uzun ömürler versin, ürettiği kasketleri başımızdan eksik etmesin.” dedi.