İçişleri Bakanı Süleyman Soylu immün plazma bağışı yaptı
"(Kovid-19) Bu hastalığı ve bu salgını hafife almak belki de bu salgından daha büyük bir tehlike" "Bu salgın döneminde özellikle hastalarımızın en çok ihtiyaç duyduğu tedavi yöntemlerinden bir tanesi de plazma türü tedavi. O açıdan hastalığı geçirip Kızılay tarafından uygun görülenlerin plazma bağışında bulunmaları, hastalığın tedavi sürecinde önemli bir etkiye sahip"
13
Bir süre önce yeni tip koronavirüse ( Kovid-19) yakalanan ve tedavisinin ardından sağlığına kavuşan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türk Kızılaya immün plazma bağışında bulundu.
Soylu, Türk Kızılayın Cebeci'deki Kan Merkezi'ne gelişinde Kızılay Genel Müdürü İbrahim Altan tarafından karşılandı.
Burada kan grubu testi yapılan, tansiyon ve ateşi ölçülen Soylu, Kovid-19 immün plazma bağışı yaptı.
Kovid-19'a yakalandığı süreci ve hastalığın seyri hakkında AA muhabirine değerlendirmede bulunan Soylu, Kovid-19'un "virajlı" bir hastalık olduğunu söyledi.
Bu hastalığın farklı şekillerde ilerleyebildiğini ifade eden Soylu, "Bu hastalıkla karşı karşıya kaldığınızda çok normal bir yolda da gidebiliyor, hiçbir şey fark etmiyorsunuz. Fakat ani bir viraj ile de karşılaşıyorsunuz. Ani virajın tıbbi bir adı da yok. Oradan kurtuluyorsunuz tekrar yolda gidiyorsunuz. Tekrar bir virajla karşılaşıyorsunuz. Bunun söylememdeki temel sebep şu; bu hastalığı ve bu salgını hafife almak belki de bu salgından daha büyük bir tehlike. Bunu hem kendi yaşadığım hem de birebir etrafımızda yakınlarımızda deneyimlediğimiz bir sonuç. Her insanda da farklı bir etki gösteriyor, sonuç üretiyor. Yani çok sağlam olarak bildiğimiz insanlarda ürettiği sonuç bazen çok yüksek. Birçok hastalığı üzerinde taşıyan insanlarda ürettiği etkisi çok daha farklı." diye konuştu konuştu.
- Boks maçı benzetmesi
Hastalığı bir boks maçına da benzeten Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"İki boksör birbiri için çok uzun zaman hazırlık yapar. Önemli bir maça çıkarlar. İki boksör artık birbirinin zayıf yönlerini iyi bilirler. Bu hastalığın şöyle bir özelliği var; çok uzunca bir süre her bireyin zayıf yönlerini çok iyi tahlil etmiş, bu zayıf yönleri üzerinden yürüyen bir hastalık. Çok tehlikeli bir salgın ile karşı karşıyayız. Bunu hafife almamak, tedbiri elden bırakmamak lazım. Özellikle sağlıkçılarımızın söylediği kural ve ilkelerden hiç vazgeçmemek lazım. Hiç vitesi boşa almamak lazım. Tedbirli olmak gerekir. Aksi takdirde varla yok arasında bu hastalıkta bir ince çizgi var. Hiçbir şey hissetmeden geçirebilirsiniz. Geçirdiğinizi fark etmeyebilirsiniz. Ama ben ilk çıktığımda 'beni yere serdi' demiştim. Hakikaten şu anda bu tip hastalarımızı yakınlarımızı görüyoruz."
Hastalığa karşı vatandaşlara tavsiyelerde de bulunan Soylu, "temizlik maske ve mesafe kuralları ile tedbirlere uymalarını, kalabalıklardan mümkün olduğunca uzak durmalarını istedi.
"İnadına kalabalığın üzerine gitmenin bir anlamı yok. İnadına kalabalık yerlerde bulunmanın bir anlamı yok." ifadesini kullanan Soylu, vatandaşlardan hem kendilerini hem de karşılarındakileri koruması gerektiğini vurguladı.
Alınan tedbirlerin olumlu sonuçlar verdiğine işaret eden İçişleri Bakanı Soylu, "Bu tedbirlerin bir amacı şeyi var; mesafeyi kesmek. Kısıtladığınız andan itibaren görünüyor ki - koskoca ülkede tedbir ve sonuç alıyorsunuz - bu ailede, bireyde çok mümkün. Bunu yaptığımız andan itibaren bununla mücadelede çok büyük zafiyet yaşamayız." dedi.
İmmün plazma bağışının önemine işaret eden Süleyman Soylu, şunları kaydetti:
"Bu salgın döneminde özellikle hastalarımızın en çok ihtiyaç duyduğu tedavi yöntemlerinden bir tanesi de plazma türü tedavi. O açıdan, hastalığı geçirip Kızılay tarafından uygun görülenlerin plazma bağışında bulunmaları, bu süreçte ve hastalığın tedavi sürecinde önemli bir etkiye sahip. Burada, antikor üreten ve ürettiği antikor sonrasında plazma bağışı verenin inanın hastalıkla mücadeleye çok büyük katkısı olacağını düşünüyorum. Gün bugün diyorum."
23
Bir süre önce yeni tip koronavirüse ( Kovid-19) yakalanan ve tedavisinin ardından sağlığına kavuşan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türk Kızılaya immün plazma bağışında bulundu.
Soylu, Türk Kızılayın Cebeci'deki Kan Merkezi'ne gelişinde Kızılay Genel Müdürü İbrahim Altan tarafından karşılandı.
Burada kan grubu testi yapılan, tansiyon ve ateşi ölçülen Soylu, Kovid-19 immün plazma bağışı yaptı.
Kovid-19'a yakalandığı süreci ve hastalığın seyri hakkında AA muhabirine değerlendirmede bulunan Soylu, Kovid-19'un "virajlı" bir hastalık olduğunu söyledi.
Bu hastalığın farklı şekillerde ilerleyebildiğini ifade eden Soylu, "Bu hastalıkla karşı karşıya kaldığınızda çok normal bir yolda da gidebiliyor, hiçbir şey fark etmiyorsunuz. Fakat ani bir viraj ile de karşılaşıyorsunuz. Ani virajın tıbbi bir adı da yok. Oradan kurtuluyorsunuz tekrar yolda gidiyorsunuz. Tekrar bir virajla karşılaşıyorsunuz. Bunun söylememdeki temel sebep şu; bu hastalığı ve bu salgını hafife almak belki de bu salgından daha büyük bir tehlike. Bunu hem kendi yaşadığım hem de birebir etrafımızda yakınlarımızda deneyimlediğimiz bir sonuç. Her insanda da farklı bir etki gösteriyor, sonuç üretiyor. Yani çok sağlam olarak bildiğimiz insanlarda ürettiği sonuç bazen çok yüksek. Birçok hastalığı üzerinde taşıyan insanlarda ürettiği etkisi çok daha farklı." diye konuştu konuştu.
- Boks maçı benzetmesi
Hastalığı bir boks maçına da benzeten Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"İki boksör birbiri için çok uzun zaman hazırlık yapar. Önemli bir maça çıkarlar. İki boksör artık birbirinin zayıf yönlerini iyi bilirler. Bu hastalığın şöyle bir özelliği var; çok uzunca bir süre her bireyin zayıf yönlerini çok iyi tahlil etmiş, bu zayıf yönleri üzerinden yürüyen bir hastalık. Çok tehlikeli bir salgın ile karşı karşıyayız. Bunu hafife almamak, tedbiri elden bırakmamak lazım. Özellikle sağlıkçılarımızın söylediği kural ve ilkelerden hiç vazgeçmemek lazım. Hiç vitesi boşa almamak lazım. Tedbirli olmak gerekir. Aksi takdirde varla yok arasında bu hastalıkta bir ince çizgi var. Hiçbir şey hissetmeden geçirebilirsiniz. Geçirdiğinizi fark etmeyebilirsiniz. Ama ben ilk çıktığımda 'beni yere serdi' demiştim. Hakikaten şu anda bu tip hastalarımızı yakınlarımızı görüyoruz."
Hastalığa karşı vatandaşlara tavsiyelerde de bulunan Soylu, "temizlik maske ve mesafe kuralları ile tedbirlere uymalarını, kalabalıklardan mümkün olduğunca uzak durmalarını istedi.
"İnadına kalabalığın üzerine gitmenin bir anlamı yok. İnadına kalabalık yerlerde bulunmanın bir anlamı yok." ifadesini kullanan Soylu, vatandaşlardan hem kendilerini hem de karşılarındakileri koruması gerektiğini vurguladı.
Alınan tedbirlerin olumlu sonuçlar verdiğine işaret eden İçişleri Bakanı Soylu, "Bu tedbirlerin bir amacı şeyi var; mesafeyi kesmek. Kısıtladığınız andan itibaren görünüyor ki - koskoca ülkede tedbir ve sonuç alıyorsunuz - bu ailede, bireyde çok mümkün. Bunu yaptığımız andan itibaren bununla mücadelede çok büyük zafiyet yaşamayız." dedi.
İmmün plazma bağışının önemine işaret eden Süleyman Soylu, şunları kaydetti:
"Bu salgın döneminde özellikle hastalarımızın en çok ihtiyaç duyduğu tedavi yöntemlerinden bir tanesi de plazma türü tedavi. O açıdan, hastalığı geçirip Kızılay tarafından uygun görülenlerin plazma bağışında bulunmaları, bu süreçte ve hastalığın tedavi sürecinde önemli bir etkiye sahip. Burada, antikor üreten ve ürettiği antikor sonrasında plazma bağışı verenin inanın hastalıkla mücadeleye çok büyük katkısı olacağını düşünüyorum. Gün bugün diyorum."
33
Bir süre önce yeni tip koronavirüse ( Kovid-19) yakalanan ve tedavisinin ardından sağlığına kavuşan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türk Kızılaya immün plazma bağışında bulundu.
Soylu, Türk Kızılayın Cebeci'deki Kan Merkezi'ne gelişinde Kızılay Genel Müdürü İbrahim Altan tarafından karşılandı.
Burada kan grubu testi yapılan, tansiyon ve ateşi ölçülen Soylu, Kovid-19 immün plazma bağışı yaptı.
Kovid-19'a yakalandığı süreci ve hastalığın seyri hakkında AA muhabirine değerlendirmede bulunan Soylu, Kovid-19'un "virajlı" bir hastalık olduğunu söyledi.
Bu hastalığın farklı şekillerde ilerleyebildiğini ifade eden Soylu, "Bu hastalıkla karşı karşıya kaldığınızda çok normal bir yolda da gidebiliyor, hiçbir şey fark etmiyorsunuz. Fakat ani bir viraj ile de karşılaşıyorsunuz. Ani virajın tıbbi bir adı da yok. Oradan kurtuluyorsunuz tekrar yolda gidiyorsunuz. Tekrar bir virajla karşılaşıyorsunuz. Bunun söylememdeki temel sebep şu; bu hastalığı ve bu salgını hafife almak belki de bu salgından daha büyük bir tehlike. Bunu hem kendi yaşadığım hem de birebir etrafımızda yakınlarımızda deneyimlediğimiz bir sonuç. Her insanda da farklı bir etki gösteriyor, sonuç üretiyor. Yani çok sağlam olarak bildiğimiz insanlarda ürettiği sonuç bazen çok yüksek. Birçok hastalığı üzerinde taşıyan insanlarda ürettiği etkisi çok daha farklı." diye konuştu konuştu.
- Boks maçı benzetmesi
Hastalığı bir boks maçına da benzeten Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"İki boksör birbiri için çok uzun zaman hazırlık yapar. Önemli bir maça çıkarlar. İki boksör artık birbirinin zayıf yönlerini iyi bilirler. Bu hastalığın şöyle bir özelliği var; çok uzunca bir süre her bireyin zayıf yönlerini çok iyi tahlil etmiş, bu zayıf yönleri üzerinden yürüyen bir hastalık. Çok tehlikeli bir salgın ile karşı karşıyayız. Bunu hafife almamak, tedbiri elden bırakmamak lazım. Özellikle sağlıkçılarımızın söylediği kural ve ilkelerden hiç vazgeçmemek lazım. Hiç vitesi boşa almamak lazım. Tedbirli olmak gerekir. Aksi takdirde varla yok arasında bu hastalıkta bir ince çizgi var. Hiçbir şey hissetmeden geçirebilirsiniz. Geçirdiğinizi fark etmeyebilirsiniz. Ama ben ilk çıktığımda 'beni yere serdi' demiştim. Hakikaten şu anda bu tip hastalarımızı yakınlarımızı görüyoruz."
Hastalığa karşı vatandaşlara tavsiyelerde de bulunan Soylu, "temizlik maske ve mesafe kuralları ile tedbirlere uymalarını, kalabalıklardan mümkün olduğunca uzak durmalarını istedi.
"İnadına kalabalığın üzerine gitmenin bir anlamı yok. İnadına kalabalık yerlerde bulunmanın bir anlamı yok." ifadesini kullanan Soylu, vatandaşlardan hem kendilerini hem de karşılarındakileri koruması gerektiğini vurguladı.
Alınan tedbirlerin olumlu sonuçlar verdiğine işaret eden İçişleri Bakanı Soylu, "Bu tedbirlerin bir amacı şeyi var; mesafeyi kesmek. Kısıtladığınız andan itibaren görünüyor ki - koskoca ülkede tedbir ve sonuç alıyorsunuz - bu ailede, bireyde çok mümkün. Bunu yaptığımız andan itibaren bununla mücadelede çok büyük zafiyet yaşamayız." dedi.
İmmün plazma bağışının önemine işaret eden Süleyman Soylu, şunları kaydetti:
"Bu salgın döneminde özellikle hastalarımızın en çok ihtiyaç duyduğu tedavi yöntemlerinden bir tanesi de plazma türü tedavi. O açıdan, hastalığı geçirip Kızılay tarafından uygun görülenlerin plazma bağışında bulunmaları, bu süreçte ve hastalığın tedavi sürecinde önemli bir etkiye sahip. Burada, antikor üreten ve ürettiği antikor sonrasında plazma bağışı verenin inanın hastalıkla mücadeleye çok büyük katkısı olacağını düşünüyorum. Gün bugün diyorum."