Edirne'de II. Abdülhamit zamanında yaptırılan Merkez Asker Hastanesi'nin kalan tek duvarı, dondurulma metodu ile geleceğe taşınacak. Alınan bilgiye göre, uzmanlar eşliğinde mahkumlarla pek çok esere el vermeye başlayan Türkiye'deki cezaevlerinde sadece Edirne'de bulunan Edirne Açık Ceza İnfaz Kurumu İşyurdu Müdürlüğüne bağlı faaliyet gerçekleştiren Mimari Restorasyon Uygulama İş Kolu, tarihi duvarın yıkılıp yok olmaması amacıyla korumayı üstlendi.
Edirne'de II. Abdülhamit zamanında yaptırılan Merkez Asker Hastanesi'nin kalan tek duvarı, dondurulma metodu ile geleceğe taşınacak. Alınan bilgiye göre, uzmanlar eşliğinde mahkumlarla pek çok esere el vermeye başlayan Türkiye'deki cezaevlerinde sadece Edirne'de bulunan Edirne Açık Ceza İnfaz Kurumu İşyurdu Müdürlüğüne bağlı faaliyet gerçekleştiren Mimari Restorasyon Uygulama İş Kolu, tarihi duvarın yıkılıp yok olmaması amacıyla korumayı üstlendi. Eski şehir çöplüğünün yakınlarında hafriyat dökülen bir alan haline gelen, mülkiyeti Milli Emlak'ta bulunan askeri hastane duvarının bulunduğu yer, Edirne Cumhuriyet Başsavcılığının girişimleriyle Adalet Bakanlığına tahsis edildi.
Tahsisin gerçekleşmesiyle belediye ve Edirne Valiliği Çevre Vakfı katkılarıyla hafriyat temizlendi günümüze sadece duvarı kalan hastanenin bulunduğu arazinin etrafı tel çit çekilerek korumalı bir alan haline getirildi. Statik raporu sonucu yakınından geçen yolun duvara zarar verdiği görüşü Kültür Varlıklar Koruma Bölge Kuruluna bildirildi. Kurul, yolun kaydırılması kararı verdi. Karar sonrası Karayolları ve belediye ekiplerinin ortaklaşa çalışmasıyla yol kaydırıldı. Açık cezaevinde görevli mimarlık mezunu infaz koruma memurunca rölövesi çizilen duvar, daha sonra tamamlanabilmesi ve korunması için önce dondurulacak. Daha sonra tamamlanması görüşü çıkarsa hastane ayağa kaldırılacak.
Duvarın kenarına yaptırılacak bilgilendirme panosuyla hastane hakkında bilgi verilecek. Ayrıca hastaneye ait hamam için de kuruldan alınan izin çerçevesinde Mimari Restrasyon Uygulama İş Kolu'ndaki mahkumlar, sanat tarihçileri eşliğinde kazı yapacak. Hükümlüler restore çalışmalarında tecrübeli Daha önce de Yanık Kışla olarak bilinen, şuan Edirne Kapalı Cezaevi olarak kullanılan alanda 1827 yılında Sultan II. Mahmut tarafından yaptırıldığı belirtilen "Piyade Kışla-ı Hümayun Camii''nden geriye kalan minare kalıntıları çevresinde, Edirne Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun izinleri doğrultusunda cami yapısı sınırlarının belirlenmesi ve ihya projelerinin hazırlanabilmesi için gerekli olan araştırma kazısı yapılmıştı.Yine Sultan II. Mahmut tarafından 1827 yılında "Asakir-i Mansure-i Muhammediye" ordusu için inşa ettirilen kışlanın kule kapıları hükümlülerce restore edilmişti.
Hastane, II. Abdülhamit'in emriyle 1889 yılında yaptırıldı Hastane Osmanlı-Rus harbi sonrası II. Abdülhamit'in emriyle 1889 yılında Yanık Kışla yakınında yaptırıldı. Dört duvar, ortası avlu iki katlı, bahçesinde bir cami, su deposu bulunan döneminin en modernleri arasında sayılan hastanenin Balkan savaşları sırasında koridorlarının dahi dolduğu biliniyor. Salgın hastanesi olarak da hizmet veren hastane bir dönem hizmet vermedi. 2. Dünya Savaşı'nda restore edilerek yeniden faaliyete geçen hastane daha sonra önce Gemlik ardından Çankırı'ya taşındı ve "Memleket içi 308 numaralı Çankırı Hastanesi'' adını aldı. Hastane binası, daha sonra jandarma okulu olarak hizmet verdi, bir süre de boş kaldı. Bölgenin önemli askeri hastanelerinden olan Edirne Merkezi Askeri Hastanesi binası, 1985 yılına kadar ayakta kaldı, bugüne ise sadece yıkık bir duvarı ulaştı.
Edirne'de II. Abdülhamit zamanında yaptırılan Merkez Asker Hastanesi'nin kalan tek duvarı, dondurulma metodu ile geleceğe taşınacak. Alınan bilgiye göre, uzmanlar eşliğinde mahkumlarla pek çok esere el vermeye başlayan Türkiye'deki cezaevlerinde sadece Edirne'de bulunan Edirne Açık Ceza İnfaz Kurumu İşyurdu Müdürlüğüne bağlı faaliyet gerçekleştiren Mimari Restorasyon Uygulama İş Kolu, tarihi duvarın yıkılıp yok olmaması amacıyla korumayı üstlendi.