Binlerce yurttaşımız, yakın zamanda 500 milyon liradan fazla parasını sözde "Tosuncuk" lakaplı bir çocuğa kaptırdı ancak arkasındaki derin bağlantıların üzerine gidilmedi. Halkı resmen dolandıran bu kişiler çoğu zaman elini kolunu sallayarak yurttaşlarımızı dolandırmaya kaldıkları yerden devam etti” yorumunda bulundu.
Finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu dün TBMM Genel Kurulunda kabul edildi. Söz konusu düzenleme ile vatandaşların dolandırıcılıktan kaynaklanan mağduriyetlerinin önüne geçilmesi amaçlansa da önceki mağduriyetlerine çare olamıyor. Kanunun 16ncı maddesi üzerine konuşan CHP Ankara Milletvekili Nihat Yeşil kürsüden şöyle konuştu:
"EKSİKLİKLER OLSA DA OLUMLU OY KULLANACAĞIZ!"
Yurttaşların mağduriyetlerinin 80lerde meşhur banker olaylarıyla başladığını ifade eden Yeşil, Bu mağduriyetlere karşı yurttaşları koruyan bir yasal düzenleme olmadığı için bu durumu fırsat bilen kötüniyetli kişiler tarafından KOMBASSAN YİMPAŞ ve JETPA mağdurları yaratıldı. Bu şirketler ne yapıyor sorusu sorulmadı denetime bile tabi tutulmadı. İhlas Holding milyar dolarları faizsiz bankacılık adı altında hiç etti araştırmadınız. Cumhuriyet Halk Partisi olarak defalarca bu konularla ilgili önerge vermemize rağmen her defasında reddedildi. Jet Fadıl insanları kamuoyunun gözü önünde dolandırmasına rağmen hâlen doğru düzgün hesap sorulmadı. Getirdiğiniz düzenleme yaralara merhem olmuyor Jet Fadıla Tosuncuka dokunmuyor ama bundan sonra mağduriyetler oluşmasın diye bu yasaya olumlu oy vereceğiz. Binlerce yurttaşımız yakın zamanda 500 milyon liradan fazla parasını sözde Tosuncuk lakaplı bir çocuğa kaptırdı. Bu çocuğun arkasındaki derin bağlantıların üzerine dahi gidilmedi. O yurttaşlarımız mağdur oldu her yerde mağduriyetleriyle kaldı.
ÜLKE VURKAÇÇI SERMAYENİN ATIŞ ALANINA DÖNDÜ
Pandemi sürecinde kötü giden ekonomiye rağmen düşük faiz oranları işaret edilerek vatandaşların kredi çekmeye yönlendirildiğinin belirten Yeşil faizin enflasyonun döviz kurlarının ve işsizliğin aynı anda yükseldiğinin altını çizerek sözlerine şöyle devam etti:
Türkiyenin içinde bulunduğu ekonomik şartlar yurttaşlarımızın sırtında artık bir külfet hâlini almış bütçe dengesi bozulmuş döviz kurları fırladığı için ithalat ağırlıklı ekonomimiz çıkmaza girmiş yurttaşlarımızın alım gücü yerle bir olmuş ekonomik daralma bütün sektörleri zincirleme şekilde olumsuz yönde etkilemiş bu sektörlerde istihdam düşmüş işsizlik oranları fırlamış ülkemiz ne yazık ki vurkaççı sermayenin atış alanına döndürülmüş verimli kaynaklarımız etkin kılınamamıştır. Kredi artışlarının sonucu yeterince öngörülmeden hormonlu büyüyen ekonomimizde enflasyon almış başını gitmiştir. Üstelik bu kredilerin nasıl ödeneceği kaç yurttaşımızın bu borç sarmalından mağdur olacağı meçhul. Bireysel bankalara olan toplam borç 860 milyar lira. Sadece şubat ayının ilk haftasında 723 milyon lira bankalara borç artmış 23 milyon icra dosyası var 3 milyon 471 bin kişi bankalar tarafından takipte yurttaşlarımız TÜİKin enflasyon rakamlarına inanmadığı için birikimlerini vadeli mevduata yatırmıyor aksine Türk lirasının değer kaybedeceğini öngördüğü için tasarruflarını dövizde tutmaya devam ediyor. Bütün bu gerçekler iktidarın ekonomik yönetimine güven olmadığı için yaşanmıştır.