Marmara Üniversitesi’nden girişimci akademisyenler tarafından kurulan TarLab Biyoteknoloji, ayçiçeği tohumunu kısa sürede genetik olarak yüzde 100 saf hale getirdi. İşte detaylar...
18
TarLab Biyoteknoloji'den yapılan açıklamaya göre, Marmara Üniversitesi’den girişimci akademisyenler tarafından kurulan TarLab Biyoteknoloji, ayçiçeği tohumunda dışa bağımlılığı azaltacak bir başarıya imza attı. Ayçiçeğinde klasik yöntemlerle yaklaşık 15 yıl zaman alan ıslah süresini mevcut teknolojiler üzerinde yaptıkları iyileştirmeler ile 5 yılın altına indirerek kısa sürede genetik olarak yüzde 100 saf hale getirmeyi başaran TarLab Biyoteknoloji, Türkiye’de bir ilki gerçekleştirdi.
Akademisyen tabanlı şirket unvanı aldı
TarLab Biyoteknoloji, Marmara Üniversitesi İnovasyon ve Teknoloji Transfer Uygulama ve Araştırma Merkezi'nin (MİTTO) katkılarıyla ve TÜBİTAK’ın 1512 Teknogirişim Sermayesi Desteği Programı (BİGG) desteğiyle kuruldu. MİTTO Müdürü Prof. Dr. Ahu Altınkut Uncuoğlu, aynı üniversitede Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yıldız Aydın, Biyomühendislik bölümü doktora öğrencisi Yunus Emre Aktaş tarafından kurulan TarLab Biyoteknoloji, aynı zamanda geliştirdiği yöntemlerle bitki ıslahçılarına, tohum firmalarına hizmet sunan TÜBİTAK BİGG desteğiyle kurulan Türkiye’deki ilk ve tek akademisyen tabanlı şirket unvanına da sahip oldu.
2015-2018 döneminde Tarım ve Orman Bakanlığı TAGEM’e bağlı Türkiye'de ayçiçeği ıslahında koordinatör görevi yapan Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü ortaklığıyla Marmara Üniversitesi tarafından yürütülen TÜBİTAK Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projeleri Destekleme Programı-1001 Projesi çalışmanın çıkış noktası oldu.
Bu projede bursiyer olarak görev yapan Yunus Emre Aktaş’ın yüksek lisans çalışmasıyla da proje ivme kazandı. Proje kapsamında Marmara Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji bölümü ve Mühendislik Fakültesi Biyomühendislik bölümünün altyapı ve bilgi birikimiyle modern biyoteknolojik yöntemleri kullanılarak ayçiçeği tohumunun düşük maliyetle, genetik açıdan yüzde 100 saflıkla üretilmesi başarıldı. Elde edilen bu başarının ülke yararına katma değer yaratarak ticarileştirilmesine karar verilmesinin ardından MİTTO’nun şirketleşme sürecinde verdiği katkılarla ve TÜBİTAK 1512 Teknogirişim Sermayesi Desteği ile TarLab kuruldu.
"Ayçiçeğinde bu hizmeti sunan başka bir firma yok"
Açıklamada görüşlerine yer verilen MİTTO Müdürü Prof. Dr. Ahu Altınkut Uncuoğlu, projenin sonucunda elde edilen başarının ticarileştirilmesi için şirket kurmalarında en önemli motivasyonlarının topluma ve ülkelerine karşı duydukları sorumluluk olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Ülkemizde modern teknolojilerle gerek ayçiçeğinde gerekse diğer ürün gruplarında saf çeşit geliştirmeye yönelik araştırmalar yapan akademisyenler var ancak şirketleştiren ve ticarileştiren bildiğimiz kadarıyla yok. Bu şekilde çalışma yapan ve TÜBİTAK desteği alarak kurulan ilk spin-off, TarLab oldu. Ayçiçeğinde bu hizmeti sunan başka bir firmanın olmayışı, gerek ülkemizde ve gerekse dünyada TarLab’a gösterilen haklı bir ilgi ortaya koydu."
Gerek Türkiye’de gerekse Fransa ve Almanya’nın önde gelen tohum firmalarına bu hizmeti vermek üzere anlaşmalar imzalayan TarLab’ın, büyük bir heyecan ve motivasyonla çalışmalarına başladığını aktaran Uncuoğlu, “Böylelikle ülkemiz akademisyenleri, mevcut teknolojiler üzerinde kendi birikim ve tecrübeleriyle yaptıkları iyileştirmeler ile yerli çözüm sunmuş oldu.” ifadesini kullandı.
Kurucu ortaklardan Prof. Dr. Yıldız Aydın da bu kadar kısa sürede uluslararası başarı elde etmelerini sağlayan yönteme ilişkin, “Bizim uyguladığımız yöntemle geliştirilen tohumlar ıslahta anaç olarak kullanılıyor. Tarlada yapılan klasik ıslah yöntemlerinde bu çok uzun yıllar alıyor ve iyi genlerin aktarımı biraz tesadüfe kalıyor. Tohum ıslah süresini kısaltan bu yöntem klasik ıslah yöntemleriyle birlikte kullanılarak üretim maliyetlerinin de azaltılmasına katkı sağlıyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Sırada çeltik, buğday ve kanola var
TarLab Biyoteknoloji Genel Müdürü Yunus Emre Aktaş ise TarLab’ı kurarken uzun vadede ürün portföylerini genişleterek aynı yöntemi farklı bitki türlerinde de uygulamayı amaçladıklarını belirterek, güncel olarak çeltik üzerinde çalışma yaptıklarını, buğday ve kanola üzerinde denemeler yapmayı planladıklarını kaydetti.
Aktaş, TarLab tarafından verilen “doubled-haploid (genetik saflaştırma)" teknolojisi hizmetinin, tohumda dışa bağımlılığın azaltılmasında da önemli bir adım oluşturduğunu aktararak, Türkiye’nin önemli oranda ithal tohum kullandığını ve dünya ile rekabet etmenin ıslah sürelerini kısaltmaktan geçtiğini vurguladı. Aktaş, “Bizim bu verdiğimiz hizmetle katma değerli tohumlar da kısa sürede üretilebilecek. Türkiye olarak elimizdeki bu kaynak bitkileri sanayiye, üretime, uygun bitkilere aktarmayı hızlandırmamız lazım.” ifadelerini kullandı.
28
TarLab Biyoteknoloji'den yapılan açıklamaya göre, Marmara Üniversitesi’den girişimci akademisyenler tarafından kurulan TarLab Biyoteknoloji, ayçiçeği tohumunda dışa bağımlılığı azaltacak bir başarıya imza attı. Ayçiçeğinde klasik yöntemlerle yaklaşık 15 yıl zaman alan ıslah süresini mevcut teknolojiler üzerinde yaptıkları iyileştirmeler ile 5 yılın altına indirerek kısa sürede genetik olarak yüzde 100 saf hale getirmeyi başaran TarLab Biyoteknoloji, Türkiye’de bir ilki gerçekleştirdi.
Akademisyen tabanlı şirket unvanı aldı
TarLab Biyoteknoloji, Marmara Üniversitesi İnovasyon ve Teknoloji Transfer Uygulama ve Araştırma Merkezi'nin (MİTTO) katkılarıyla ve TÜBİTAK’ın 1512 Teknogirişim Sermayesi Desteği Programı (BİGG) desteğiyle kuruldu. MİTTO Müdürü Prof. Dr. Ahu Altınkut Uncuoğlu, aynı üniversitede Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yıldız Aydın, Biyomühendislik bölümü doktora öğrencisi Yunus Emre Aktaş tarafından kurulan TarLab Biyoteknoloji, aynı zamanda geliştirdiği yöntemlerle bitki ıslahçılarına, tohum firmalarına hizmet sunan TÜBİTAK BİGG desteğiyle kurulan Türkiye’deki ilk ve tek akademisyen tabanlı şirket unvanına da sahip oldu.
2015-2018 döneminde Tarım ve Orman Bakanlığı TAGEM’e bağlı Türkiye'de ayçiçeği ıslahında koordinatör görevi yapan Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü ortaklığıyla Marmara Üniversitesi tarafından yürütülen TÜBİTAK Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projeleri Destekleme Programı-1001 Projesi çalışmanın çıkış noktası oldu.
Bu projede bursiyer olarak görev yapan Yunus Emre Aktaş’ın yüksek lisans çalışmasıyla da proje ivme kazandı. Proje kapsamında Marmara Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji bölümü ve Mühendislik Fakültesi Biyomühendislik bölümünün altyapı ve bilgi birikimiyle modern biyoteknolojik yöntemleri kullanılarak ayçiçeği tohumunun düşük maliyetle, genetik açıdan yüzde 100 saflıkla üretilmesi başarıldı. Elde edilen bu başarının ülke yararına katma değer yaratarak ticarileştirilmesine karar verilmesinin ardından MİTTO’nun şirketleşme sürecinde verdiği katkılarla ve TÜBİTAK 1512 Teknogirişim Sermayesi Desteği ile TarLab kuruldu.
"Ayçiçeğinde bu hizmeti sunan başka bir firma yok"
Açıklamada görüşlerine yer verilen MİTTO Müdürü Prof. Dr. Ahu Altınkut Uncuoğlu, projenin sonucunda elde edilen başarının ticarileştirilmesi için şirket kurmalarında en önemli motivasyonlarının topluma ve ülkelerine karşı duydukları sorumluluk olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Ülkemizde modern teknolojilerle gerek ayçiçeğinde gerekse diğer ürün gruplarında saf çeşit geliştirmeye yönelik araştırmalar yapan akademisyenler var ancak şirketleştiren ve ticarileştiren bildiğimiz kadarıyla yok. Bu şekilde çalışma yapan ve TÜBİTAK desteği alarak kurulan ilk spin-off, TarLab oldu. Ayçiçeğinde bu hizmeti sunan başka bir firmanın olmayışı, gerek ülkemizde ve gerekse dünyada TarLab’a gösterilen haklı bir ilgi ortaya koydu."
Gerek Türkiye’de gerekse Fransa ve Almanya’nın önde gelen tohum firmalarına bu hizmeti vermek üzere anlaşmalar imzalayan TarLab’ın, büyük bir heyecan ve motivasyonla çalışmalarına başladığını aktaran Uncuoğlu, “Böylelikle ülkemiz akademisyenleri, mevcut teknolojiler üzerinde kendi birikim ve tecrübeleriyle yaptıkları iyileştirmeler ile yerli çözüm sunmuş oldu.” ifadesini kullandı.
Kurucu ortaklardan Prof. Dr. Yıldız Aydın da bu kadar kısa sürede uluslararası başarı elde etmelerini sağlayan yönteme ilişkin, “Bizim uyguladığımız yöntemle geliştirilen tohumlar ıslahta anaç olarak kullanılıyor. Tarlada yapılan klasik ıslah yöntemlerinde bu çok uzun yıllar alıyor ve iyi genlerin aktarımı biraz tesadüfe kalıyor. Tohum ıslah süresini kısaltan bu yöntem klasik ıslah yöntemleriyle birlikte kullanılarak üretim maliyetlerinin de azaltılmasına katkı sağlıyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Sırada çeltik, buğday ve kanola var
TarLab Biyoteknoloji Genel Müdürü Yunus Emre Aktaş ise TarLab’ı kurarken uzun vadede ürün portföylerini genişleterek aynı yöntemi farklı bitki türlerinde de uygulamayı amaçladıklarını belirterek, güncel olarak çeltik üzerinde çalışma yaptıklarını, buğday ve kanola üzerinde denemeler yapmayı planladıklarını kaydetti.
Aktaş, TarLab tarafından verilen “doubled-haploid (genetik saflaştırma)" teknolojisi hizmetinin, tohumda dışa bağımlılığın azaltılmasında da önemli bir adım oluşturduğunu aktararak, Türkiye’nin önemli oranda ithal tohum kullandığını ve dünya ile rekabet etmenin ıslah sürelerini kısaltmaktan geçtiğini vurguladı. Aktaş, “Bizim bu verdiğimiz hizmetle katma değerli tohumlar da kısa sürede üretilebilecek. Türkiye olarak elimizdeki bu kaynak bitkileri sanayiye, üretime, uygun bitkilere aktarmayı hızlandırmamız lazım.” ifadelerini kullandı.
38
TarLab Biyoteknoloji'den yapılan açıklamaya göre, Marmara Üniversitesi’den girişimci akademisyenler tarafından kurulan TarLab Biyoteknoloji, ayçiçeği tohumunda dışa bağımlılığı azaltacak bir başarıya imza attı. Ayçiçeğinde klasik yöntemlerle yaklaşık 15 yıl zaman alan ıslah süresini mevcut teknolojiler üzerinde yaptıkları iyileştirmeler ile 5 yılın altına indirerek kısa sürede genetik olarak yüzde 100 saf hale getirmeyi başaran TarLab Biyoteknoloji, Türkiye’de bir ilki gerçekleştirdi.
Akademisyen tabanlı şirket unvanı aldı
TarLab Biyoteknoloji, Marmara Üniversitesi İnovasyon ve Teknoloji Transfer Uygulama ve Araştırma Merkezi'nin (MİTTO) katkılarıyla ve TÜBİTAK’ın 1512 Teknogirişim Sermayesi Desteği Programı (BİGG) desteğiyle kuruldu. MİTTO Müdürü Prof. Dr. Ahu Altınkut Uncuoğlu, aynı üniversitede Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yıldız Aydın, Biyomühendislik bölümü doktora öğrencisi Yunus Emre Aktaş tarafından kurulan TarLab Biyoteknoloji, aynı zamanda geliştirdiği yöntemlerle bitki ıslahçılarına, tohum firmalarına hizmet sunan TÜBİTAK BİGG desteğiyle kurulan Türkiye’deki ilk ve tek akademisyen tabanlı şirket unvanına da sahip oldu.
2015-2018 döneminde Tarım ve Orman Bakanlığı TAGEM’e bağlı Türkiye'de ayçiçeği ıslahında koordinatör görevi yapan Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü ortaklığıyla Marmara Üniversitesi tarafından yürütülen TÜBİTAK Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projeleri Destekleme Programı-1001 Projesi çalışmanın çıkış noktası oldu.
Bu projede bursiyer olarak görev yapan Yunus Emre Aktaş’ın yüksek lisans çalışmasıyla da proje ivme kazandı. Proje kapsamında Marmara Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji bölümü ve Mühendislik Fakültesi Biyomühendislik bölümünün altyapı ve bilgi birikimiyle modern biyoteknolojik yöntemleri kullanılarak ayçiçeği tohumunun düşük maliyetle, genetik açıdan yüzde 100 saflıkla üretilmesi başarıldı. Elde edilen bu başarının ülke yararına katma değer yaratarak ticarileştirilmesine karar verilmesinin ardından MİTTO’nun şirketleşme sürecinde verdiği katkılarla ve TÜBİTAK 1512 Teknogirişim Sermayesi Desteği ile TarLab kuruldu.
"Ayçiçeğinde bu hizmeti sunan başka bir firma yok"
Açıklamada görüşlerine yer verilen MİTTO Müdürü Prof. Dr. Ahu Altınkut Uncuoğlu, projenin sonucunda elde edilen başarının ticarileştirilmesi için şirket kurmalarında en önemli motivasyonlarının topluma ve ülkelerine karşı duydukları sorumluluk olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Ülkemizde modern teknolojilerle gerek ayçiçeğinde gerekse diğer ürün gruplarında saf çeşit geliştirmeye yönelik araştırmalar yapan akademisyenler var ancak şirketleştiren ve ticarileştiren bildiğimiz kadarıyla yok. Bu şekilde çalışma yapan ve TÜBİTAK desteği alarak kurulan ilk spin-off, TarLab oldu. Ayçiçeğinde bu hizmeti sunan başka bir firmanın olmayışı, gerek ülkemizde ve gerekse dünyada TarLab’a gösterilen haklı bir ilgi ortaya koydu."
Gerek Türkiye’de gerekse Fransa ve Almanya’nın önde gelen tohum firmalarına bu hizmeti vermek üzere anlaşmalar imzalayan TarLab’ın, büyük bir heyecan ve motivasyonla çalışmalarına başladığını aktaran Uncuoğlu, “Böylelikle ülkemiz akademisyenleri, mevcut teknolojiler üzerinde kendi birikim ve tecrübeleriyle yaptıkları iyileştirmeler ile yerli çözüm sunmuş oldu.” ifadesini kullandı.
Kurucu ortaklardan Prof. Dr. Yıldız Aydın da bu kadar kısa sürede uluslararası başarı elde etmelerini sağlayan yönteme ilişkin, “Bizim uyguladığımız yöntemle geliştirilen tohumlar ıslahta anaç olarak kullanılıyor. Tarlada yapılan klasik ıslah yöntemlerinde bu çok uzun yıllar alıyor ve iyi genlerin aktarımı biraz tesadüfe kalıyor. Tohum ıslah süresini kısaltan bu yöntem klasik ıslah yöntemleriyle birlikte kullanılarak üretim maliyetlerinin de azaltılmasına katkı sağlıyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Sırada çeltik, buğday ve kanola var
TarLab Biyoteknoloji Genel Müdürü Yunus Emre Aktaş ise TarLab’ı kurarken uzun vadede ürün portföylerini genişleterek aynı yöntemi farklı bitki türlerinde de uygulamayı amaçladıklarını belirterek, güncel olarak çeltik üzerinde çalışma yaptıklarını, buğday ve kanola üzerinde denemeler yapmayı planladıklarını kaydetti.
Aktaş, TarLab tarafından verilen “doubled-haploid (genetik saflaştırma)" teknolojisi hizmetinin, tohumda dışa bağımlılığın azaltılmasında da önemli bir adım oluşturduğunu aktararak, Türkiye’nin önemli oranda ithal tohum kullandığını ve dünya ile rekabet etmenin ıslah sürelerini kısaltmaktan geçtiğini vurguladı. Aktaş, “Bizim bu verdiğimiz hizmetle katma değerli tohumlar da kısa sürede üretilebilecek. Türkiye olarak elimizdeki bu kaynak bitkileri sanayiye, üretime, uygun bitkilere aktarmayı hızlandırmamız lazım.” ifadelerini kullandı.
48
TarLab Biyoteknoloji'den yapılan açıklamaya göre, Marmara Üniversitesi’den girişimci akademisyenler tarafından kurulan TarLab Biyoteknoloji, ayçiçeği tohumunda dışa bağımlılığı azaltacak bir başarıya imza attı. Ayçiçeğinde klasik yöntemlerle yaklaşık 15 yıl zaman alan ıslah süresini mevcut teknolojiler üzerinde yaptıkları iyileştirmeler ile 5 yılın altına indirerek kısa sürede genetik olarak yüzde 100 saf hale getirmeyi başaran TarLab Biyoteknoloji, Türkiye’de bir ilki gerçekleştirdi.
Akademisyen tabanlı şirket unvanı aldı
TarLab Biyoteknoloji, Marmara Üniversitesi İnovasyon ve Teknoloji Transfer Uygulama ve Araştırma Merkezi'nin (MİTTO) katkılarıyla ve TÜBİTAK’ın 1512 Teknogirişim Sermayesi Desteği Programı (BİGG) desteğiyle kuruldu. MİTTO Müdürü Prof. Dr. Ahu Altınkut Uncuoğlu, aynı üniversitede Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yıldız Aydın, Biyomühendislik bölümü doktora öğrencisi Yunus Emre Aktaş tarafından kurulan TarLab Biyoteknoloji, aynı zamanda geliştirdiği yöntemlerle bitki ıslahçılarına, tohum firmalarına hizmet sunan TÜBİTAK BİGG desteğiyle kurulan Türkiye’deki ilk ve tek akademisyen tabanlı şirket unvanına da sahip oldu.
2015-2018 döneminde Tarım ve Orman Bakanlığı TAGEM’e bağlı Türkiye'de ayçiçeği ıslahında koordinatör görevi yapan Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü ortaklığıyla Marmara Üniversitesi tarafından yürütülen TÜBİTAK Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projeleri Destekleme Programı-1001 Projesi çalışmanın çıkış noktası oldu.
Bu projede bursiyer olarak görev yapan Yunus Emre Aktaş’ın yüksek lisans çalışmasıyla da proje ivme kazandı. Proje kapsamında Marmara Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji bölümü ve Mühendislik Fakültesi Biyomühendislik bölümünün altyapı ve bilgi birikimiyle modern biyoteknolojik yöntemleri kullanılarak ayçiçeği tohumunun düşük maliyetle, genetik açıdan yüzde 100 saflıkla üretilmesi başarıldı. Elde edilen bu başarının ülke yararına katma değer yaratarak ticarileştirilmesine karar verilmesinin ardından MİTTO’nun şirketleşme sürecinde verdiği katkılarla ve TÜBİTAK 1512 Teknogirişim Sermayesi Desteği ile TarLab kuruldu.
"Ayçiçeğinde bu hizmeti sunan başka bir firma yok"
Açıklamada görüşlerine yer verilen MİTTO Müdürü Prof. Dr. Ahu Altınkut Uncuoğlu, projenin sonucunda elde edilen başarının ticarileştirilmesi için şirket kurmalarında en önemli motivasyonlarının topluma ve ülkelerine karşı duydukları sorumluluk olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Ülkemizde modern teknolojilerle gerek ayçiçeğinde gerekse diğer ürün gruplarında saf çeşit geliştirmeye yönelik araştırmalar yapan akademisyenler var ancak şirketleştiren ve ticarileştiren bildiğimiz kadarıyla yok. Bu şekilde çalışma yapan ve TÜBİTAK desteği alarak kurulan ilk spin-off, TarLab oldu. Ayçiçeğinde bu hizmeti sunan başka bir firmanın olmayışı, gerek ülkemizde ve gerekse dünyada TarLab’a gösterilen haklı bir ilgi ortaya koydu."
Gerek Türkiye’de gerekse Fransa ve Almanya’nın önde gelen tohum firmalarına bu hizmeti vermek üzere anlaşmalar imzalayan TarLab’ın, büyük bir heyecan ve motivasyonla çalışmalarına başladığını aktaran Uncuoğlu, “Böylelikle ülkemiz akademisyenleri, mevcut teknolojiler üzerinde kendi birikim ve tecrübeleriyle yaptıkları iyileştirmeler ile yerli çözüm sunmuş oldu.” ifadesini kullandı.
Kurucu ortaklardan Prof. Dr. Yıldız Aydın da bu kadar kısa sürede uluslararası başarı elde etmelerini sağlayan yönteme ilişkin, “Bizim uyguladığımız yöntemle geliştirilen tohumlar ıslahta anaç olarak kullanılıyor. Tarlada yapılan klasik ıslah yöntemlerinde bu çok uzun yıllar alıyor ve iyi genlerin aktarımı biraz tesadüfe kalıyor. Tohum ıslah süresini kısaltan bu yöntem klasik ıslah yöntemleriyle birlikte kullanılarak üretim maliyetlerinin de azaltılmasına katkı sağlıyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Sırada çeltik, buğday ve kanola var
TarLab Biyoteknoloji Genel Müdürü Yunus Emre Aktaş ise TarLab’ı kurarken uzun vadede ürün portföylerini genişleterek aynı yöntemi farklı bitki türlerinde de uygulamayı amaçladıklarını belirterek, güncel olarak çeltik üzerinde çalışma yaptıklarını, buğday ve kanola üzerinde denemeler yapmayı planladıklarını kaydetti.
Aktaş, TarLab tarafından verilen “doubled-haploid (genetik saflaştırma)" teknolojisi hizmetinin, tohumda dışa bağımlılığın azaltılmasında da önemli bir adım oluşturduğunu aktararak, Türkiye’nin önemli oranda ithal tohum kullandığını ve dünya ile rekabet etmenin ıslah sürelerini kısaltmaktan geçtiğini vurguladı. Aktaş, “Bizim bu verdiğimiz hizmetle katma değerli tohumlar da kısa sürede üretilebilecek. Türkiye olarak elimizdeki bu kaynak bitkileri sanayiye, üretime, uygun bitkilere aktarmayı hızlandırmamız lazım.” ifadelerini kullandı.
58
TarLab Biyoteknoloji'den yapılan açıklamaya göre, Marmara Üniversitesi’den girişimci akademisyenler tarafından kurulan TarLab Biyoteknoloji, ayçiçeği tohumunda dışa bağımlılığı azaltacak bir başarıya imza attı. Ayçiçeğinde klasik yöntemlerle yaklaşık 15 yıl zaman alan ıslah süresini mevcut teknolojiler üzerinde yaptıkları iyileştirmeler ile 5 yılın altına indirerek kısa sürede genetik olarak yüzde 100 saf hale getirmeyi başaran TarLab Biyoteknoloji, Türkiye’de bir ilki gerçekleştirdi.
Akademisyen tabanlı şirket unvanı aldı
TarLab Biyoteknoloji, Marmara Üniversitesi İnovasyon ve Teknoloji Transfer Uygulama ve Araştırma Merkezi'nin (MİTTO) katkılarıyla ve TÜBİTAK’ın 1512 Teknogirişim Sermayesi Desteği Programı (BİGG) desteğiyle kuruldu. MİTTO Müdürü Prof. Dr. Ahu Altınkut Uncuoğlu, aynı üniversitede Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yıldız Aydın, Biyomühendislik bölümü doktora öğrencisi Yunus Emre Aktaş tarafından kurulan TarLab Biyoteknoloji, aynı zamanda geliştirdiği yöntemlerle bitki ıslahçılarına, tohum firmalarına hizmet sunan TÜBİTAK BİGG desteğiyle kurulan Türkiye’deki ilk ve tek akademisyen tabanlı şirket unvanına da sahip oldu.
2015-2018 döneminde Tarım ve Orman Bakanlığı TAGEM’e bağlı Türkiye'de ayçiçeği ıslahında koordinatör görevi yapan Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü ortaklığıyla Marmara Üniversitesi tarafından yürütülen TÜBİTAK Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projeleri Destekleme Programı-1001 Projesi çalışmanın çıkış noktası oldu.
Bu projede bursiyer olarak görev yapan Yunus Emre Aktaş’ın yüksek lisans çalışmasıyla da proje ivme kazandı. Proje kapsamında Marmara Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji bölümü ve Mühendislik Fakültesi Biyomühendislik bölümünün altyapı ve bilgi birikimiyle modern biyoteknolojik yöntemleri kullanılarak ayçiçeği tohumunun düşük maliyetle, genetik açıdan yüzde 100 saflıkla üretilmesi başarıldı. Elde edilen bu başarının ülke yararına katma değer yaratarak ticarileştirilmesine karar verilmesinin ardından MİTTO’nun şirketleşme sürecinde verdiği katkılarla ve TÜBİTAK 1512 Teknogirişim Sermayesi Desteği ile TarLab kuruldu.
"Ayçiçeğinde bu hizmeti sunan başka bir firma yok"
Açıklamada görüşlerine yer verilen MİTTO Müdürü Prof. Dr. Ahu Altınkut Uncuoğlu, projenin sonucunda elde edilen başarının ticarileştirilmesi için şirket kurmalarında en önemli motivasyonlarının topluma ve ülkelerine karşı duydukları sorumluluk olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Ülkemizde modern teknolojilerle gerek ayçiçeğinde gerekse diğer ürün gruplarında saf çeşit geliştirmeye yönelik araştırmalar yapan akademisyenler var ancak şirketleştiren ve ticarileştiren bildiğimiz kadarıyla yok. Bu şekilde çalışma yapan ve TÜBİTAK desteği alarak kurulan ilk spin-off, TarLab oldu. Ayçiçeğinde bu hizmeti sunan başka bir firmanın olmayışı, gerek ülkemizde ve gerekse dünyada TarLab’a gösterilen haklı bir ilgi ortaya koydu."
Gerek Türkiye’de gerekse Fransa ve Almanya’nın önde gelen tohum firmalarına bu hizmeti vermek üzere anlaşmalar imzalayan TarLab’ın, büyük bir heyecan ve motivasyonla çalışmalarına başladığını aktaran Uncuoğlu, “Böylelikle ülkemiz akademisyenleri, mevcut teknolojiler üzerinde kendi birikim ve tecrübeleriyle yaptıkları iyileştirmeler ile yerli çözüm sunmuş oldu.” ifadesini kullandı.
Kurucu ortaklardan Prof. Dr. Yıldız Aydın da bu kadar kısa sürede uluslararası başarı elde etmelerini sağlayan yönteme ilişkin, “Bizim uyguladığımız yöntemle geliştirilen tohumlar ıslahta anaç olarak kullanılıyor. Tarlada yapılan klasik ıslah yöntemlerinde bu çok uzun yıllar alıyor ve iyi genlerin aktarımı biraz tesadüfe kalıyor. Tohum ıslah süresini kısaltan bu yöntem klasik ıslah yöntemleriyle birlikte kullanılarak üretim maliyetlerinin de azaltılmasına katkı sağlıyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Sırada çeltik, buğday ve kanola var
TarLab Biyoteknoloji Genel Müdürü Yunus Emre Aktaş ise TarLab’ı kurarken uzun vadede ürün portföylerini genişleterek aynı yöntemi farklı bitki türlerinde de uygulamayı amaçladıklarını belirterek, güncel olarak çeltik üzerinde çalışma yaptıklarını, buğday ve kanola üzerinde denemeler yapmayı planladıklarını kaydetti.
Aktaş, TarLab tarafından verilen “doubled-haploid (genetik saflaştırma)" teknolojisi hizmetinin, tohumda dışa bağımlılığın azaltılmasında da önemli bir adım oluşturduğunu aktararak, Türkiye’nin önemli oranda ithal tohum kullandığını ve dünya ile rekabet etmenin ıslah sürelerini kısaltmaktan geçtiğini vurguladı. Aktaş, “Bizim bu verdiğimiz hizmetle katma değerli tohumlar da kısa sürede üretilebilecek. Türkiye olarak elimizdeki bu kaynak bitkileri sanayiye, üretime, uygun bitkilere aktarmayı hızlandırmamız lazım.” ifadelerini kullandı.
68
TarLab Biyoteknoloji'den yapılan açıklamaya göre, Marmara Üniversitesi’den girişimci akademisyenler tarafından kurulan TarLab Biyoteknoloji, ayçiçeği tohumunda dışa bağımlılığı azaltacak bir başarıya imza attı. Ayçiçeğinde klasik yöntemlerle yaklaşık 15 yıl zaman alan ıslah süresini mevcut teknolojiler üzerinde yaptıkları iyileştirmeler ile 5 yılın altına indirerek kısa sürede genetik olarak yüzde 100 saf hale getirmeyi başaran TarLab Biyoteknoloji, Türkiye’de bir ilki gerçekleştirdi.
Akademisyen tabanlı şirket unvanı aldı
TarLab Biyoteknoloji, Marmara Üniversitesi İnovasyon ve Teknoloji Transfer Uygulama ve Araştırma Merkezi'nin (MİTTO) katkılarıyla ve TÜBİTAK’ın 1512 Teknogirişim Sermayesi Desteği Programı (BİGG) desteğiyle kuruldu. MİTTO Müdürü Prof. Dr. Ahu Altınkut Uncuoğlu, aynı üniversitede Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yıldız Aydın, Biyomühendislik bölümü doktora öğrencisi Yunus Emre Aktaş tarafından kurulan TarLab Biyoteknoloji, aynı zamanda geliştirdiği yöntemlerle bitki ıslahçılarına, tohum firmalarına hizmet sunan TÜBİTAK BİGG desteğiyle kurulan Türkiye’deki ilk ve tek akademisyen tabanlı şirket unvanına da sahip oldu.
2015-2018 döneminde Tarım ve Orman Bakanlığı TAGEM’e bağlı Türkiye'de ayçiçeği ıslahında koordinatör görevi yapan Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü ortaklığıyla Marmara Üniversitesi tarafından yürütülen TÜBİTAK Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projeleri Destekleme Programı-1001 Projesi çalışmanın çıkış noktası oldu.
Bu projede bursiyer olarak görev yapan Yunus Emre Aktaş’ın yüksek lisans çalışmasıyla da proje ivme kazandı. Proje kapsamında Marmara Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji bölümü ve Mühendislik Fakültesi Biyomühendislik bölümünün altyapı ve bilgi birikimiyle modern biyoteknolojik yöntemleri kullanılarak ayçiçeği tohumunun düşük maliyetle, genetik açıdan yüzde 100 saflıkla üretilmesi başarıldı. Elde edilen bu başarının ülke yararına katma değer yaratarak ticarileştirilmesine karar verilmesinin ardından MİTTO’nun şirketleşme sürecinde verdiği katkılarla ve TÜBİTAK 1512 Teknogirişim Sermayesi Desteği ile TarLab kuruldu.
"Ayçiçeğinde bu hizmeti sunan başka bir firma yok"
Açıklamada görüşlerine yer verilen MİTTO Müdürü Prof. Dr. Ahu Altınkut Uncuoğlu, projenin sonucunda elde edilen başarının ticarileştirilmesi için şirket kurmalarında en önemli motivasyonlarının topluma ve ülkelerine karşı duydukları sorumluluk olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Ülkemizde modern teknolojilerle gerek ayçiçeğinde gerekse diğer ürün gruplarında saf çeşit geliştirmeye yönelik araştırmalar yapan akademisyenler var ancak şirketleştiren ve ticarileştiren bildiğimiz kadarıyla yok. Bu şekilde çalışma yapan ve TÜBİTAK desteği alarak kurulan ilk spin-off, TarLab oldu. Ayçiçeğinde bu hizmeti sunan başka bir firmanın olmayışı, gerek ülkemizde ve gerekse dünyada TarLab’a gösterilen haklı bir ilgi ortaya koydu."
Gerek Türkiye’de gerekse Fransa ve Almanya’nın önde gelen tohum firmalarına bu hizmeti vermek üzere anlaşmalar imzalayan TarLab’ın, büyük bir heyecan ve motivasyonla çalışmalarına başladığını aktaran Uncuoğlu, “Böylelikle ülkemiz akademisyenleri, mevcut teknolojiler üzerinde kendi birikim ve tecrübeleriyle yaptıkları iyileştirmeler ile yerli çözüm sunmuş oldu.” ifadesini kullandı.
Kurucu ortaklardan Prof. Dr. Yıldız Aydın da bu kadar kısa sürede uluslararası başarı elde etmelerini sağlayan yönteme ilişkin, “Bizim uyguladığımız yöntemle geliştirilen tohumlar ıslahta anaç olarak kullanılıyor. Tarlada yapılan klasik ıslah yöntemlerinde bu çok uzun yıllar alıyor ve iyi genlerin aktarımı biraz tesadüfe kalıyor. Tohum ıslah süresini kısaltan bu yöntem klasik ıslah yöntemleriyle birlikte kullanılarak üretim maliyetlerinin de azaltılmasına katkı sağlıyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Sırada çeltik, buğday ve kanola var
TarLab Biyoteknoloji Genel Müdürü Yunus Emre Aktaş ise TarLab’ı kurarken uzun vadede ürün portföylerini genişleterek aynı yöntemi farklı bitki türlerinde de uygulamayı amaçladıklarını belirterek, güncel olarak çeltik üzerinde çalışma yaptıklarını, buğday ve kanola üzerinde denemeler yapmayı planladıklarını kaydetti.
Aktaş, TarLab tarafından verilen “doubled-haploid (genetik saflaştırma)" teknolojisi hizmetinin, tohumda dışa bağımlılığın azaltılmasında da önemli bir adım oluşturduğunu aktararak, Türkiye’nin önemli oranda ithal tohum kullandığını ve dünya ile rekabet etmenin ıslah sürelerini kısaltmaktan geçtiğini vurguladı. Aktaş, “Bizim bu verdiğimiz hizmetle katma değerli tohumlar da kısa sürede üretilebilecek. Türkiye olarak elimizdeki bu kaynak bitkileri sanayiye, üretime, uygun bitkilere aktarmayı hızlandırmamız lazım.” ifadelerini kullandı.
78
TarLab Biyoteknoloji'den yapılan açıklamaya göre, Marmara Üniversitesi’den girişimci akademisyenler tarafından kurulan TarLab Biyoteknoloji, ayçiçeği tohumunda dışa bağımlılığı azaltacak bir başarıya imza attı. Ayçiçeğinde klasik yöntemlerle yaklaşık 15 yıl zaman alan ıslah süresini mevcut teknolojiler üzerinde yaptıkları iyileştirmeler ile 5 yılın altına indirerek kısa sürede genetik olarak yüzde 100 saf hale getirmeyi başaran TarLab Biyoteknoloji, Türkiye’de bir ilki gerçekleştirdi.
Akademisyen tabanlı şirket unvanı aldı
TarLab Biyoteknoloji, Marmara Üniversitesi İnovasyon ve Teknoloji Transfer Uygulama ve Araştırma Merkezi'nin (MİTTO) katkılarıyla ve TÜBİTAK’ın 1512 Teknogirişim Sermayesi Desteği Programı (BİGG) desteğiyle kuruldu. MİTTO Müdürü Prof. Dr. Ahu Altınkut Uncuoğlu, aynı üniversitede Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yıldız Aydın, Biyomühendislik bölümü doktora öğrencisi Yunus Emre Aktaş tarafından kurulan TarLab Biyoteknoloji, aynı zamanda geliştirdiği yöntemlerle bitki ıslahçılarına, tohum firmalarına hizmet sunan TÜBİTAK BİGG desteğiyle kurulan Türkiye’deki ilk ve tek akademisyen tabanlı şirket unvanına da sahip oldu.
2015-2018 döneminde Tarım ve Orman Bakanlığı TAGEM’e bağlı Türkiye'de ayçiçeği ıslahında koordinatör görevi yapan Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü ortaklığıyla Marmara Üniversitesi tarafından yürütülen TÜBİTAK Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projeleri Destekleme Programı-1001 Projesi çalışmanın çıkış noktası oldu.
Bu projede bursiyer olarak görev yapan Yunus Emre Aktaş’ın yüksek lisans çalışmasıyla da proje ivme kazandı. Proje kapsamında Marmara Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji bölümü ve Mühendislik Fakültesi Biyomühendislik bölümünün altyapı ve bilgi birikimiyle modern biyoteknolojik yöntemleri kullanılarak ayçiçeği tohumunun düşük maliyetle, genetik açıdan yüzde 100 saflıkla üretilmesi başarıldı. Elde edilen bu başarının ülke yararına katma değer yaratarak ticarileştirilmesine karar verilmesinin ardından MİTTO’nun şirketleşme sürecinde verdiği katkılarla ve TÜBİTAK 1512 Teknogirişim Sermayesi Desteği ile TarLab kuruldu.
"Ayçiçeğinde bu hizmeti sunan başka bir firma yok"
Açıklamada görüşlerine yer verilen MİTTO Müdürü Prof. Dr. Ahu Altınkut Uncuoğlu, projenin sonucunda elde edilen başarının ticarileştirilmesi için şirket kurmalarında en önemli motivasyonlarının topluma ve ülkelerine karşı duydukları sorumluluk olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Ülkemizde modern teknolojilerle gerek ayçiçeğinde gerekse diğer ürün gruplarında saf çeşit geliştirmeye yönelik araştırmalar yapan akademisyenler var ancak şirketleştiren ve ticarileştiren bildiğimiz kadarıyla yok. Bu şekilde çalışma yapan ve TÜBİTAK desteği alarak kurulan ilk spin-off, TarLab oldu. Ayçiçeğinde bu hizmeti sunan başka bir firmanın olmayışı, gerek ülkemizde ve gerekse dünyada TarLab’a gösterilen haklı bir ilgi ortaya koydu."
Gerek Türkiye’de gerekse Fransa ve Almanya’nın önde gelen tohum firmalarına bu hizmeti vermek üzere anlaşmalar imzalayan TarLab’ın, büyük bir heyecan ve motivasyonla çalışmalarına başladığını aktaran Uncuoğlu, “Böylelikle ülkemiz akademisyenleri, mevcut teknolojiler üzerinde kendi birikim ve tecrübeleriyle yaptıkları iyileştirmeler ile yerli çözüm sunmuş oldu.” ifadesini kullandı.
Kurucu ortaklardan Prof. Dr. Yıldız Aydın da bu kadar kısa sürede uluslararası başarı elde etmelerini sağlayan yönteme ilişkin, “Bizim uyguladığımız yöntemle geliştirilen tohumlar ıslahta anaç olarak kullanılıyor. Tarlada yapılan klasik ıslah yöntemlerinde bu çok uzun yıllar alıyor ve iyi genlerin aktarımı biraz tesadüfe kalıyor. Tohum ıslah süresini kısaltan bu yöntem klasik ıslah yöntemleriyle birlikte kullanılarak üretim maliyetlerinin de azaltılmasına katkı sağlıyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Sırada çeltik, buğday ve kanola var
TarLab Biyoteknoloji Genel Müdürü Yunus Emre Aktaş ise TarLab’ı kurarken uzun vadede ürün portföylerini genişleterek aynı yöntemi farklı bitki türlerinde de uygulamayı amaçladıklarını belirterek, güncel olarak çeltik üzerinde çalışma yaptıklarını, buğday ve kanola üzerinde denemeler yapmayı planladıklarını kaydetti.
Aktaş, TarLab tarafından verilen “doubled-haploid (genetik saflaştırma)" teknolojisi hizmetinin, tohumda dışa bağımlılığın azaltılmasında da önemli bir adım oluşturduğunu aktararak, Türkiye’nin önemli oranda ithal tohum kullandığını ve dünya ile rekabet etmenin ıslah sürelerini kısaltmaktan geçtiğini vurguladı. Aktaş, “Bizim bu verdiğimiz hizmetle katma değerli tohumlar da kısa sürede üretilebilecek. Türkiye olarak elimizdeki bu kaynak bitkileri sanayiye, üretime, uygun bitkilere aktarmayı hızlandırmamız lazım.” ifadelerini kullandı.
88
TarLab Biyoteknoloji'den yapılan açıklamaya göre, Marmara Üniversitesi’den girişimci akademisyenler tarafından kurulan TarLab Biyoteknoloji, ayçiçeği tohumunda dışa bağımlılığı azaltacak bir başarıya imza attı. Ayçiçeğinde klasik yöntemlerle yaklaşık 15 yıl zaman alan ıslah süresini mevcut teknolojiler üzerinde yaptıkları iyileştirmeler ile 5 yılın altına indirerek kısa sürede genetik olarak yüzde 100 saf hale getirmeyi başaran TarLab Biyoteknoloji, Türkiye’de bir ilki gerçekleştirdi.
Akademisyen tabanlı şirket unvanı aldı
TarLab Biyoteknoloji, Marmara Üniversitesi İnovasyon ve Teknoloji Transfer Uygulama ve Araştırma Merkezi'nin (MİTTO) katkılarıyla ve TÜBİTAK’ın 1512 Teknogirişim Sermayesi Desteği Programı (BİGG) desteğiyle kuruldu. MİTTO Müdürü Prof. Dr. Ahu Altınkut Uncuoğlu, aynı üniversitede Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yıldız Aydın, Biyomühendislik bölümü doktora öğrencisi Yunus Emre Aktaş tarafından kurulan TarLab Biyoteknoloji, aynı zamanda geliştirdiği yöntemlerle bitki ıslahçılarına, tohum firmalarına hizmet sunan TÜBİTAK BİGG desteğiyle kurulan Türkiye’deki ilk ve tek akademisyen tabanlı şirket unvanına da sahip oldu.
2015-2018 döneminde Tarım ve Orman Bakanlığı TAGEM’e bağlı Türkiye'de ayçiçeği ıslahında koordinatör görevi yapan Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü ortaklığıyla Marmara Üniversitesi tarafından yürütülen TÜBİTAK Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projeleri Destekleme Programı-1001 Projesi çalışmanın çıkış noktası oldu.
Bu projede bursiyer olarak görev yapan Yunus Emre Aktaş’ın yüksek lisans çalışmasıyla da proje ivme kazandı. Proje kapsamında Marmara Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji bölümü ve Mühendislik Fakültesi Biyomühendislik bölümünün altyapı ve bilgi birikimiyle modern biyoteknolojik yöntemleri kullanılarak ayçiçeği tohumunun düşük maliyetle, genetik açıdan yüzde 100 saflıkla üretilmesi başarıldı. Elde edilen bu başarının ülke yararına katma değer yaratarak ticarileştirilmesine karar verilmesinin ardından MİTTO’nun şirketleşme sürecinde verdiği katkılarla ve TÜBİTAK 1512 Teknogirişim Sermayesi Desteği ile TarLab kuruldu.
"Ayçiçeğinde bu hizmeti sunan başka bir firma yok"
Açıklamada görüşlerine yer verilen MİTTO Müdürü Prof. Dr. Ahu Altınkut Uncuoğlu, projenin sonucunda elde edilen başarının ticarileştirilmesi için şirket kurmalarında en önemli motivasyonlarının topluma ve ülkelerine karşı duydukları sorumluluk olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Ülkemizde modern teknolojilerle gerek ayçiçeğinde gerekse diğer ürün gruplarında saf çeşit geliştirmeye yönelik araştırmalar yapan akademisyenler var ancak şirketleştiren ve ticarileştiren bildiğimiz kadarıyla yok. Bu şekilde çalışma yapan ve TÜBİTAK desteği alarak kurulan ilk spin-off, TarLab oldu. Ayçiçeğinde bu hizmeti sunan başka bir firmanın olmayışı, gerek ülkemizde ve gerekse dünyada TarLab’a gösterilen haklı bir ilgi ortaya koydu."
Gerek Türkiye’de gerekse Fransa ve Almanya’nın önde gelen tohum firmalarına bu hizmeti vermek üzere anlaşmalar imzalayan TarLab’ın, büyük bir heyecan ve motivasyonla çalışmalarına başladığını aktaran Uncuoğlu, “Böylelikle ülkemiz akademisyenleri, mevcut teknolojiler üzerinde kendi birikim ve tecrübeleriyle yaptıkları iyileştirmeler ile yerli çözüm sunmuş oldu.” ifadesini kullandı.
Kurucu ortaklardan Prof. Dr. Yıldız Aydın da bu kadar kısa sürede uluslararası başarı elde etmelerini sağlayan yönteme ilişkin, “Bizim uyguladığımız yöntemle geliştirilen tohumlar ıslahta anaç olarak kullanılıyor. Tarlada yapılan klasik ıslah yöntemlerinde bu çok uzun yıllar alıyor ve iyi genlerin aktarımı biraz tesadüfe kalıyor. Tohum ıslah süresini kısaltan bu yöntem klasik ıslah yöntemleriyle birlikte kullanılarak üretim maliyetlerinin de azaltılmasına katkı sağlıyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Sırada çeltik, buğday ve kanola var
TarLab Biyoteknoloji Genel Müdürü Yunus Emre Aktaş ise TarLab’ı kurarken uzun vadede ürün portföylerini genişleterek aynı yöntemi farklı bitki türlerinde de uygulamayı amaçladıklarını belirterek, güncel olarak çeltik üzerinde çalışma yaptıklarını, buğday ve kanola üzerinde denemeler yapmayı planladıklarını kaydetti.
Aktaş, TarLab tarafından verilen “doubled-haploid (genetik saflaştırma)" teknolojisi hizmetinin, tohumda dışa bağımlılığın azaltılmasında da önemli bir adım oluşturduğunu aktararak, Türkiye’nin önemli oranda ithal tohum kullandığını ve dünya ile rekabet etmenin ıslah sürelerini kısaltmaktan geçtiğini vurguladı. Aktaş, “Bizim bu verdiğimiz hizmetle katma değerli tohumlar da kısa sürede üretilebilecek. Türkiye olarak elimizdeki bu kaynak bitkileri sanayiye, üretime, uygun bitkilere aktarmayı hızlandırmamız lazım.” ifadelerini kullandı.