Gülseren Budayıcıoğlu'nun kitaplarından uyarlanan dizilere eleştiriler yoğun bir şekilde başladı. Kırmızı Oda, Masumlar Apartmanı, Camdaki Kız ve Doğduğun Ev Kaderindir dizileri eş zamanlı bir şekilde final mi yapacak?
Bu sezon resmen TV Dünyası'nda büyük etki uyandıran Budayıcıoğlu'nun eserlerinin uyarlaması diziler reytinglerde ve sosyal medyada zirvede yerini aldı. Bol dram içerikli dizilerle dikkatleri üzerine çeken Budayıcıoğlu dizileri beğeni rekoru kırıyor ve milyonların beğenisini kazanıyorken moda tamamen tersine dönmüş durumda. Dün ekranlara gelen Camdaki Kız dizisinin 2. bölümünde homurdanmalar artık başladı. Neler oluyor?
Psikolog ve Yazar olan Gülseren Budayıcıoğlu'nun "yaşanmış gerçek hikayeler" iddiasını öne sürerek yazdığı kitaplardan uyarlanan söz konusu diziler, bu sezon ekranların en çok izlenenleri arasında yerini aldı. İlk olarak TV8 ekranlarında Doğduğun Ev Kaderindir dizisiyle başlayan ekran serüveni, daha sonra yine Acun Ilıcalı'nın kanalında Kırmızı Oda ile devam etti. Kırmızı Oda, alışılmışın dışındaki jargonuyla izleyenleri neredeyse bağımlı etti. TRT'de Masumlar Apartmanı başlayıp rekorlar kırarken, şimdi de Kanal D'de Camdaki Kız dizisi başladı! >>
Dün, İzzet Çapa'nın attığı bir tweette "Camdaki Kız'ı izliyordum, vazgeçtim. Bu kadar sıkıntının içinde Gülseren Budayıcıoğlu’nun hastalarının hastalıklarından artık daraldım gerçekten” diyerek tweet attı. Bunu üzerine aralarında Demet Akalın’ın da olduğu çoğu kişi bu görüşe destek verdi. Demek Akalın, Çapa’ya yanıt olarak “Ayy ayıp olmayacaksa ben de” diye yazdı.Devamında ise resmen büyük bir salgın yaşandı. İnsanlar, bunca sıkıntının arasında bu dizilerle çok daha daraldıklarını söylemeye başladı. Öyle ki; diziler reyting rekoru kırsa da, insanlar bundan memnun değilmiş gibi bir algı meydana geldi. Bu yorumlar böyle devam ederken Budayıcıoğlu'nun "Gerçek hikayeler" olarak yazdığı kitaplarla ilgili şok edici bir suçlama ortaya çıktı. Çok sayıda kişi ise bunun suçlama değil, gerçek olduğunu ifade etti! >>
Ünlü psikolog ve yazar Budayıcıoğlu ile ilgili olarak, hikayelerde meydana gelen tutarsızlık ve abartıların gerçeği yansıtmadığı söylendi. Bununla birlikte hastaları ifşa etmesiyle suçlanan Budayıcıoğlu söz konusu haberler karşısında; “Öyle bir şey yapabilir miyim? İlk kitabımda hastalarım endişelenmişti bizi mi yazdı diye sonra olmadıklarını görüp rahatlamış aynı zamanda ‘hocam hiç iş bırakmamış mıyız sizde’ dediler” demişti. Bu duruma yaşanmış gerçek hikaye ibaresi de kafa karıştırdı.Aslında bu noktada yapılan ilk eleştiriler Kırmızı Oda ile başlamıştı. Kırmızı Oda dizisinin ilk bölümündeki tecavüz vurguları yaşanmış hikaye değil, tamamen prim olarak algılanmıştı. Yani izlenmesi amacıyla yapılan şeyler olarak öne çıkmıştı.Yapılan suçlamalara liste halinde bakıldığında karşımıza çıkanlar şu şekilde:- Hikayeler gerçek hikayeler değil, izlenmesi ve okunması için böyle bir ibare belirtiliyor.2- İnsanların en hassas noktası olan duygusallık kullanılıyor.3- Eğer hikayeler gerçekse, bu kez de ifşalama olayı söz konusu oluyor.Söz konusu suçlamalar karşısında hiçbir açıklama gelmedi. Kullanıcılar da zaten psikoloji bozan günlerden geçilen bu günlerde, böyle dizilerin daha büyük sıkıntılar oluşturduğunu ifade ederek RTÜK'e şikayet yağmuruna başladıklarını iletti. Bu şikayetler kapsamında dizilerin final yapma riski bulunuyor. Açıklama bekleniyor...