Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), 29 Nisan-17 Mayıs'taki tam kapanma tedbirleri döneminde, sorumlu yayıncılık anlayışıyla kamuoyunu bilinçlendirmeye yönelik yayınlar yapılmasının önemine işaret etti.
Üst Kurul'dan yapılan yazılı açıklamada, salgın tedbirleri çerçevesinde alınan karar gereği 17 Mayıs 2021'e kadar tam kapanma dönemine girildiği hatırlatılarak, evlerde geçirilecek günlerde radyo ve televizyonların takip edilme oranlarının artacağı belirtildi.
Aile fertlerinin tamamının ekran başında aynı anda bulunabileceği bilinciyle yayınların hassasiyetle hayata geçirilmesinin önemine işaret edilen açıklamada, salgına ilişkin haberlerin hazırlanmasında azami titizlik gösterilmesinin elzem olduğu vurgulandı.
Bir yılı aşkın süredir gündemin ilk sırasına oturan Kovid-19 salgınına ilişkin haberlerin tam kapanma döneminde daha detaylı olarak ve sıklıkla izleneceğinin altı çizilen açıklamada, salgın sürecinin başında RTÜK'ün Kovid-19 yayınlarında medya kuruluşlarının dikkat etmesi gereken ilkeleri sıraladığı hatırlatıldı.
Yayın kuruluşlarının üst düzey yöneticilerine çevrim içi yapılan toplantıyla halkın talep ve beklentilerinin iletildiği, görüşme sonrasında yayıncıların da kendilerine düşen kamusal sorumluluğu yerine getirdikleri ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Bu vesileyle aziz milletimizin doğru bilgilendirilmesi ve hoşça vakit geçirmesi adına yaptıkları hizmetlerden dolayı bütün yayın kuruluşlarımıza teşekkürlerimizi sunuyoruz. Ancak son dönemde yeni tip koronavirüs ile alınan tedbirlerle özellikle de Kovid-19 aşılarıyla ilgili haberlerin veriliş şekilleriyle ilgili bazı yanlışların ortaya çıktığını görmekteyiz. Bu nedenle tam kapanma dönemindeki televizyon izleme oranlarının artacağı gerçeğiyle birlikte bazı hatırlatmaları tekrar yapmayı yerinde görüyoruz. Bu çerçevede;
- Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulunun açıklamalarının öncelikli haber kaynağı olarak değerlendirilmesi, bilimsel gerçekliği ispat edilmiş olguların paylaşımına özen gösterilmesi, reklam içeriklerinin de aynı hassasiyetle belirlenmesi,
- Sorumlu yayıncılık anlayışı benimsenerek, kamuoyunu bilinçlendirmeye odaklanılması, sosyal izolasyonun ve hijyen koşullarına ilişkin önlemlerin öneminin hatırlatılması,
- Çocukların ruhsal gelişimi göz önünde bulundurularak salgının ciddiyetine vurgu yapılırken toplumda korku ve paniğe sebep olması muhtemel ses, görüntü, efekt ve ifadelerden kaçınılması,
- İnsan hayatını doğrudan etkileyebilecek olan sağlık haberlerine ilişkin yayın içerikleri oluşturulurken görüşlerine başvurulacak doktor ya da referans kişilerin bilimsel yetkinliğinin öncelikli koşul olarak değerlendirilmesi, konunun uzmanı olmayan tarafların yer aldığı tartışmaların yayınlanmasından hassasiyetle kaçınılması,
- Medya yöneticilerinin özellikle izleyiciler arasında çocukların da bulunduğunu unutmaması ve yayın içeriklerini planlarken bu gerçekliğe azami ölçüde özen göstermesi,
- Daha eğlendirici, daha rehabilite edici içeriklerin hazırlanarak yayınlanması,
- Dışarı çıkmayan vatandaşlarımızın fiziksel hareketlilikten uzak kalacağı göz önünde bulundurularak onları evlerinde spor yapmaya teşvik edecek yayınların artırılması,
- Yanıltıcı etkisinin olabileceği riskine karşı koronavirüs aşılarına ilişkin haberlerin yeterli araştırma yapılarak aktarılması vatandaşlarımızın sağlığı için son derece önemlidir."
Halihazırda kamu yararı ilkesini gözeterek yayıncılık yapan yayıncılara teşekkür edilen açıklamada, bu hususlara dikkat etmeyen kuruluşlar sorumlu yayıncılık yapmaya davet edildi.