Gıda Mühendisleri Derneği Başkanı Abdussamed Boyu, Ramazan Bayramı'nda "uygun fiyatlı" bayram şekeri ve çikolata tüketiminin sağlığı etkileyebileceği uyarısında bulundu.
Boyu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bayramlarda en çok tüketilen ürünlerden olan çikolatada dikkat edilmesi gereken en önemli noktanın çikolata-kokolin ayrımı olduğuna dikkati çekti.
Çikolatanın, gerçek çikolata yağından kakaoyla birlikte üretilen sağlıklı ve lezzetli bir ürün ancak kokolinin, üretiminde gerçek çikolata yerine farklı bitkisel yağlar kullanılarak kakaoyla birlikte üretilen çikolata benzeri bir ürün olduğunu belirten Boyu, "Kalitesi ve fiyatları farklıdır. Gerçek çikolatanın kalitesi, lezzeti ve fiyatı her zaman kokolinden daha yüksektir." dedi.
Çoğu tüketicinin iki ürün arasındaki farkı bilmediği için fırsatçılar tarafından kandırıldığını ifade eden Boyu, "Fiyatına bakarak aldanmayın. Aslında gerçek çikolata diye satılan ürünlerin kokolin olma ihtimali yüksek. Çikolata ayrı bir üründür, kokolin ayrı bir üründür. İkisi de uygun koşullarda üretildiğinde tüketilmesinde sakınca olmayan ürünlerdir. Ancak tüketici, satın alacağı ürünün ne olduğunu bilerek, etiket bilgilerini kontrol ederek bilinçli bir tercih yapabilmelidir. Yoğun tüketim olduğu için sadece bayram dönemlerinde uygunsuz şartlarda üretim yapan birçok merdiven altı firma; kokolin üretiminde, yüksek erime noktasına sahip, trans yağ içeriği yüksek olan, fazla tüketildiğinde kalp ve damar hastalıklarına neden olan kalitesiz yağlar kullanmakta ve halkın sağlığını riske atmaktadır. Bu tür yağların kullanıldığı ürünler yendiğinde ağızda mumsu bir tat bırakmaktadır. Gerçek çikolata, oda sıcaklığında bile yumuşar, elde tutulduğunda kendiliğinden kısa sürede erir." şeklinde konuştu.
"Tüketicilerin, çikolata alırken öncelikle etiketini iyi incelemesi gerekir"
Tüketicilerin, çikolata alırken öncelikle etiketini iyi incelemesi, etiket bilgilerinden emin olduktan sonra tercih yapması gerektiğini vurgulayan Boyu, şunları kaydetti:
"Çikolataların depolama sırasındaki sıcaklığının değişmesi, çikolatanın içerisindeki parlak görüntüyü veren yağların erimesini sağlıyor. Bu, yüzeye çıkan yağların katı hale gelip beyaz bir görüntü oluşturmasını, yani "çiçekleme" dediğimiz durumu doğuruyor. Bu da kalite açısından ürünün kusurlu olmasına neden oluyor.
Çikolatayı alırken etiketinin okunur olması da önemlidir. Çikolatadaki kakao yağı, özelliği gereği vücut ısısında eriyor. Bu nedenle çikolatayı ağzınıza aldığınızda erimesi önemli bir husus. Ayrıca, ürünün Tarım ve Orman Bakanlığından işletme kayıt numarasının olup olmadığına dikkat edilmeli. Bazen ambalajda bu izinlerin olduğu bölgeye etiket yapıştırılabiliyor. Ürünü alan kişi, ürünün ambalajını kontrol etmeli, delik ve yırtık olmadığından emin olmalı. Çikolata alırken özellikle dikkat edilmesi gereken bir diğer husus, fındıklı, fıstıklı olarak üretilen çikolatada kullanılan iç malzemenin kalitesi."
"Şekerlerde helal sertifikalı jelatin olması lazım"
Abdussamed Boyu, yumuşak dolgulu şekerlerde kullanılan jelatinlerde helal sertifikasının önem taşıdığını belirterek, "Yumuşak dolgulu şekerlerde helallik önemli. Helal sertifikalı jelatin olması lazım. Menşesi belli olmayanlarda ise domuz jelatini olma durumu var." dedi.
Atıştırmalık ürünlerde en büyük problemin sentetik renklendiricilerin kullanımı olduğuna işaret eden Boyu, renklendirici katkı maddelerinin, gıdaların üretim ve depolanmaları sırasında kaybolan doğal renginin yeniden kazandırılması veya zayıf olan rengin kuvvetlendirilerek tüketici beğenisine sunulması amacıyla kullanıldığını aktardı.
Boyu, "Günümüzde renklendiriciler özellikle çocukların severek tükettiği kek, cips, bisküvi, çikolata, sakız, puding, aromalı süt, meyveli yoğurt, şekerleme ve jelibon gibi atıştırmalık olarak nitelendirilen ürünlere ilave edilmektedir. Gıda katkı maddeleri yönetmeliğine göre, sunset yellow (E 110), kinolin sarısı (E 104), karmosin (E 122), allura red (E 129), tartrazin (E 102) ve ponzo 4R (E 124) renklendiricileri içeren gıdaların etiketlerinde 'çocukların aktivite ve dikkatleri üzerine olumsuz etkileri bulunabilir' bilgisi yer almak zorundadır." diye konuştu.
Yapılan bazı araştırmaların, şekerlemelerde uygun renklendirici kullanım oranının izin verilen limitin üstünde, hatta yasaklanmış renklendirici kullanımının olduğunu gösterdiğini kaydeden Boyu, "Haliyle üreticisi belli olmayan ambalajsız ürünlerde bu risk hayli yüksektir. Dolayısıyla bayram döneminde çocuklarımızın şekerleme tüketimine dikkat edilmesi gerekmektedir." dedi.
Boyu, bayram döneminde çok tercih edilen ürünlerden birinin de lokum olduğunu hatırlatarak, "Bu üründe de yine renklendirici kullanımı önemli bir konu. Renklendirici kullanılması durumunda mutlaka 'çocukların aktivite ve dikkatleri üzerinde olumsuz etkileri bulunabilir' bilgisi etikette yer almalıdır. Diğer taraftan fındık, fıstık ve cevizli olarak üretilen lokumlarda aflatoksin ve okratoksin riskine dikkat edilmesi gerekir." uyarısında bulundu.
"Kesinlikle dışarıda açıkta satılan ürünler tercih edilmemeli"
Gıda Mühendisleri Derneği Başkanı Boyu, bayram dönemlerinde tüketimin fazla olması nedeniyle çok ucuz fiyata şekerleme ve tatlı gibi ürünlerle karşılaşıldığını aktararak, şunları kaydetti:
"Tatlılar ise açık satılan ürünlerdir. Bu ürünlerde dikkat edilmesi gereken konu, üretim ve satış noktalarının uygunluğu. Kesinlikle dışarıda açıkta satılan ürünler tercih edilmemeli. Güvendiğiniz, sürekli alışveriş yaptığınız, üretim ve satışa dair izinleri olan, personelinin hijyenine özen gösteren firmaların kaliteli ürünleri tercih edilmeli. Şüphelenilen durumlarda, işletmenin resmi kurumlarca üretim ve satış izinleri olup olmadığı, denetlenip denetlenmediği sorulmalı, gerekirse izin belgeleri, hatta denetim raporları sorulmalı. Uygunsuz bir durumda ALO 174, CİMER ya da Bakanlık WhatsApp şikayet hattına vakit kaybetmeden şikayet edilmeli.
Uygun fiyata bayram şekeri ve çikolata tüketeceğim diye sağlığınızı riske atmayın. Bu noktada gıda işletmeleri bayram döneminde, hem de sonrasında, yılın her döneminde mutlaka etkin denetime tabi tutulmalı. Gıda güvenliği, üreticinin insafına bırakılmamalıdır."