Balparmak'tan yapılan açıklamaya göre, proje ile 2021 yılının sonunda eğitim ve farkındalık etkinleriyle yaklaşık 20 bin çocuğa daha ulaşılması hedefleniyor. Ayrıca bugüne kadar projenin dijital eğitim malzemeleriyle ulaşılan çocuk sayısı 100 bini geçti.
2020 yılındaki ölçme ve değerlendirme sonuçlarında çocuklar; arıların fiziksel özellikleri, arıların önemi ve sağladığı ürünler hakkında yeni bilgiler öğrendiklerini paylaştı. Çocukların; arıların birbirleriyle nasıl iletişim kurdukları sorusuna yüzde 79, günde yaklaşık kaç çiçeğe kondukları sorusuna ise yüzde 72 doğru cevap verdikleri görüldü.
"Arılar varsa yarınlar var" cümlesinin çocuklar için ne ifade ettiği sorulduğunda çocukların tamamı, "arıların canlıların yaşamı ve geleceğimiz için öneminden ve faydalarından" bahsetti. Verilen yanıtlar içinde yüzde 49,8 ile öne çıkan yanıt "arılar bütün canlıların yaşamı için önemlidir" oldu.
"Çocukların çoğu arıların korunması gerektiğini düşünüyor"
Açıklamada görüşlerine yer verilen Balparmak Yönetim Kurulu Başkanı Özen Altıparmak, proje ile amaçlarının arıların doğa ve insan için önemi, ekosisteme katkıları ve arıları korumak için neler yapılabileceği konusunda farkındalık yaratmak olduğunu belirterek, "Ölçme ve değerlendirme sonuçları; projenin amacına hizmet ettiğini, eğitimlerin başarılı olduğunu gösterdi. Çocukların yüzde 55’inin 'Bir arı olsaydın insanlara ne söylemek isterdin?' sorusuna 'Beni (arıları) korumalarını' yanıtını vermeleri, gelecek için umut veriyor. Proje, çocuklarda arıların ekosistem için ne kadar önemli oldukları konusunda bir farkındalık yaratma amacını sürdürüyor. Çocukların arılardan korkmamaları gerektiği, arıların dünyaya faydaları ve önemleri konularında proje paydaşlarından biri olarak en ufak bir katkımız varsa, bundan büyük mutluluk duyarız." yorumunu yaptı.
20 Mayıs Dünya Arı Günü vesilesiyle arıların ekosistem ve dünya için faydalarını hatırlatan Altıparmak, şunları kaydetti:
"Arılar ömürleri boyunca bir çay kaşığının ucu kadar bal üretiyor. Ancak bunu yaparken 30 bin çiçek gezip, 240 km uçuyor. Bu sırada da yüz binlerce polen taşıyarak bitkilerin üremesini ve doğanın sürekliliğini sağlıyor. Gıdalarımızın en az üçte biri, arıların tozlaşma işlemi sayesinde elde ediliyor. Çiçekli bitkilerin ve ağaçların yüzde 80’i arıların taşıdığı polenler sayesinde çoğalıyor. Dünyadaki mahsullerin dörtte üçüne yakın kısmı, en azından kısmen, arılara ve diğer tozlaştırıcılara bağlıdır. Tozlaşma, iyileştirilmiş yönetim ile verimi dörtte bir artırma potansiyeline sahiptir.
Tozlaşma sayesinde sebze ve meyveler daha büyük, daha düzgün, daha lezzetli olur. Her üç gıdadan biri arılar sayesinde soframıza geliyor. Yani arılar olmasaydı bugün tabağımıza gelen pek çok lezzetli yemek olmayacaktı. Sadece besinlerimiz değil, arılar yaşantımızı farklı boyutlarda da etkiliyor. Örneğin arılar olmasaydı dünyaca ünlü ressamların bizi hayran bırakan doğa resimlerindeki çiçekler, bitkiler olmayacaktı."
Hedef 70 bin kişiye ulaşmak
Verilen bilgiye göre, bu yıl salgın nedeniyle Arılar Varsa Yarınlar Var projesinin ilkokul 2’nci, 3’üncü ve 4’üncü sınıf öğrencilerine yönelik verilen eğitimler çevrim içi ortama taşındı.
TEMA Vakfı gönüllülerinin ve projeye sınıflarıyla dâhil olan gönüllü öğretmenlerin iş birliği ile uygulanan eğitimlerle, çocuklarda arıların doğanın sürdürülebilirliği için önemi, ekosisteme katkıları, arıların ve yaşam alanlarının korunması konularında farkındalık oluşturulması amaçlanıyor.
Eğitimin ardından çocuklara gönüllü bir Arı Dostu olabilmeleri için neler yapabilecekleri anlatılarak, Arılar Varsa Yarınlar Var farkındalık kitinde bulunan materyaller ve arilarvarsa.org sitesinde yer alan dijital oyunlar tanıtılıyor. Proje tamamlandığında 50 ilde, 46 bin 500’ü çocuk olmak üzere toplamda 70 bin kişiye ulaşılması hedefleniyor.