Çin'in, insanların duygu durumlarını ortaya çıkarmak için yapay zeka ve yüz tanıma uygulamaları kullanan bir bilgisayar yazılımını Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki Uygur Türkleri üzerinde test ettiği iddia edildi.
BBC'nin haberine göre, konuya ilişkin BBC Panorama programına konuşan ve isminin açıklanmasını istemeyen bir yazılım mühendisi, sistemin, Sincan'daki polis karakollarına kurulduğunu söyledi.
Mühendis, sistemin yalan makinesine benzediğini ancak çok daha ileri bir teknoloji ürünü olduğunu dile getirdi.
Sistemin geliştirilmesinde kullanılan yapay zeka teknolojisinin insanların yüz ifadesinde ve cilt gözeneklerindeki en ufak değişiklikleri bile tespit etme kabiliyetine sahip olduğunu kaydeden mühendis, kamera sisteminin, gözetlediği insanların olumsuz veya endişeli duygu durumlarını kırmızı ile gösteren bir pasta grafik oluşturduğunu belirtti.
Mühendis, Çin hükümetinin, Uygurları "laboratuvar faresi" gibi çeşitli deneyler için kullandığını öne sürerek, duygu tanımlama sisteminin denendiği 5 Uygur'un fotoğrafını da paylaştı.
Çin'in Londra Büyükelçiliği ise ülkedeki tüm etnik grupların sosyal ve siyasi haklarının güvence altında olduğunu savundu.
HRW'den tepki
Sistemin Uygurlar üzerinde denendiğine dair kanıtları gören İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) Çin Direktörü Sophie Richardson ise, "Bu şok edici bir materyal. Bu insanlar sadece bir pasta grafiğine indirgenmiyor, bu insanlar aşırı zorlayıcı koşullarda, büyük bir baskı altında anlaşılır şekilde gergin ve bu bir suçluluk göstergesi olarak algılanıyor ve bence bu ciddi anlamda sorun.” ifadelerini kullandı.
Şüpheli davranışların "Bütünleşik Ortak Operasyonlar Platformu (BOOP)" adlı büyük veri programına aktarıldığını söyleyen HRW yetkilileri, Uygurların, yasal olan birçok faaliyeti hakkında da bilgi toplanabileceğini vurguluyor.
Colorado Üniversitesinden Darren Byler, Uygurlardan düzenli olarak DNA örnekleri toplandığını, kişilerin dijital taramalardan geçmek zorunda bırakıldığını dile getirdi.
Byler, bölgedeki insanların telefonlarındaki kişisel bilgilere Çin hükümeti tarafından erişim sağlandığına dikkati çekti.
Telefonunu yanında taşımayan kişilerin alıkonulabileceğini belirten Byler, Uygurların hayatları üzerinden veri üretildiğini ifade etti.
Çinli teknoloji şirketleri Uygurları tanımlamak için ürün geliştiriyor iddiası
Öte yandan, Çinli şirketler tarafından üretilen bu tür yapay zeka teknolojilerinin kullanıldığı sistemlerin ne ölçüde Çin hükümetinin hizmetine sunulduğuna dair tartışmalar sürüyor.
Bu yılın başlarında, video izleme teknolojilerini inceleyen ABD'li araştırma şirketi IPVM, Çinli şirket Huawei tarafından yüz tanıma sisteminin özellikle Uygurları tanımlamak için geliştirildiğine ilişkin kanıtlar sunmuştu.
IPVM, yine Huawei'in "Tek Kişi, Tek Dosya (One Person, One File)" adında bir sistem geliştirdiğini, bu sistem ile Çin hükümetinin bir kişinin kişisel verileri, siyasi aktiviteleri ve ilişkileri hakkında bilgi edindiğini ve kişinin kendileri için potansiyel bir tehdit oluşturup oluşturmadığını değerlendirebildiğini iddia etmişti.
Huawei ve Çin Bilimler Akademisi'nin yetkilileri, üretim faaliyetlerinin "hükümetten bağımsız" olduğunu iddia etmiş, geliştirilen teknolojinin belli bir topluluk üzerinde baskı aracı olarak kullanılmasına "göz yummadıklarını" belirtmişti.
Aynı şekilde Çinli e-ticaret devi Alibaba'nın geliştirdiği yüz tanıma sisteminin yazılımında Uygur Türklerini özel olarak ayıran bir kod olduğu iddia edilmişti.
Çinli elektronik izleme ekipmanları üreticisi Zhejiang Dahua, teknoloji şirketinin yüz tanıma teknolojisini destekleyen yapay zeka yazılımında da Uygur Türklerini hedef alan etnik tanımlayıcı bir kod bulunduğu iddia edilmişti.