Boşanma Davasında Telefon Kayıtları İstenir Mi? Boşanma Davasında Mesaj İçeriği Çıkar Mı?

Boşanmalar, her iki taraf açısından da pek çok soru ve sorun doğuruyor. Özellikle çekişmeli olduğunda uzadıkça uzayan boşanma işlemleri, maddi deliller söz konusu olduğunda daha kısa sürebiliyor. Hal böyle olunca vatandaşlar, boşanmak üzere oldukları kişiler hakkında neleri delil olarak kullanıp kullanamayacağını merak ediyor.

Boşanma Davasında Telefon Kayıtları İstenir Mi?Günümüzde telefon kayıtları, bir kişi hakkında her şeyi ortaya dökebiliyor. Bu nedenle boşanmaların da sıklıkla maddi delil kısmında yer alıyor. Peki, boşanma davasında telefon kayıtları istenir mi? Evet, boşanma davalarında telefon kayıtları talep edilebiliyor. Operatörler 5 yıllık telefon kayıtlarını tutmakla yükümlü olduğu için, mahkeme kararı ile birlikte söz konusu kişinin telefon dökümünü verebiliyor. Ancak bu kayıtlar, iletişimin gizliliği esasına dayanarak, telefon görüşmelerinin içeriğini oluşturmuyor.

Boşanma Davasında Mesaj İçeriği Çıkar Mı?Boşanacak çiftler, özellikle söz konusu bir aldatma yaşadıklarında “boşanma davasında mesaj içeriği çıkar mı?” sorusunun cevabını merak ediyor. Boşanma davalarında mesaj içeriklerini operatörlerden istemek ya da istetmek iletişim gizliliğini ihlal ettiği için mümkün olmuyor. Öte yandan bu mesaj içeriklerine şahit olan birini mahkemede tanık olarak dinletmek kabul gören bir davranış olarak öne çıkıyor.

Boşanma Davasında Whatsapp Kayıtları İstenir Mi?Son zamanlarda kısa mesajın egemenliğini eline geçiren WhatsApp uygulaması, boşanmaların en büyük gündem maddesini oluşturuyor. Zira ortada bir aldatma var ise, karşı tarafın genellikle WhatsApp üzerinden haberleştiği düşünülüyor. Peki, boşanma davasında Whatsapp kayıtları istenir mi? Konuyla ilgili emsal kararın ardından tartışmalar başlasa da boşanma davalarında WhatsApp konuşmalarının kayıtlarının istenmesi, iletişim gizliliği kapsamına aykırı olması sebebiyle mümkün olmuyor. Öte yandan başka bir kişinin Whatsapp kayıtlarına bakmak ve oradaki bilgi ile belgeleri de kayıt altına almak aynı aykırılığa neden olacağı için cezaya tabi tutuluyor. Ancak kamuoyunu bu tartışmaya açan Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 21.06.2011 tarihinde verdiği bir karar şu an emsal teşkil ediyor. Kararın gerekçesi ise; suçun kişiye karşı işlenmesi ve başka bir şekilde delil toplayamayacağına dayandırılıyor.