Türklerin eskiye dayanan köklü geçmişi pek çok gelenek ve göreneğin ortaya çıkmasına neden oluyor. Bazı gelenek ve görenekler unutulmaya yüz tutmuşken, bazı gelenek ve görenekler hala Türkiye’nin dört bir yanında gerçekleştirilmeye devam ediyor.
Unutulmaya yüz tutmuş olan eski Türk gelenekleri ise, şimdilerin en popüler türü olan tarihi dizi ve filmler ile birlikte yeniden gün yüzüne çıkmaya başlıyor. O dizilerden biri olan ve bugün itibariyle seyircisinin karşısına çıkmaya başlayacak olan Destan dizisi, Türklerin en eski geleneklerini konu alıyor.
Öte yandan o geleneklerden biri olan ve bir Tür Türk yemini olarak bilinen “Gök Girsin Kızıl Çıksın” yemini şimdilerde tarih ve dizi severlerin merak ettiği konulardan biri oluyor. Peki, Gök Girsin Kızıl Çıksın yemini ne demek? İşte, Türklerin en büyük yemini...
Detaylar diğer sayfada!
Türklerin En Büyük Yemini Hangisidir?
Türkler, tarihi boyunca savaşçı ve güçlü olan nadir devletleri arka arkaya kurmayı başarmış bulunuyor. Savaşçı ruhlarını sık sık intikam misyonu ile besleyen ve kendilerine yapılan hiçbir şeyi unutmayan Türkler, yeminleri ve destanları ile de ünlü olan bir topluluk olmayı başarıyor. Türklerin en büyük yemini olan o yemin ise, şimdilerin en çok merak edilen konularından biri oluyor. Peki, Türklerin en büyük yemini hangisidir? Türklerin en büyük yemini; “Gök Girsin Kızıl Çıksın” ifadeleri ile yapılan yemin olarak biliniyor.
Detaylar diğer sayfada!
Gök Girsin Kızıl Çıksın Ne Demek?
Bugün itibariyle ATV ekranları aracılığıyla seyircisinin karşısına çıkmaya başlayacak olan Destan dizisinin fragmanı ile birlikte yeniden gündeme gelen "Gök Girsin Kızıl Çıksın" ifadesi dizi izleyicilerini merak ettirmeye başladı. Peki, Gök Girsin Kızıl Çıksın ne demek? Türk tarihinin en önemli yeminlerinden biri olan “Gök Girsin Kızıl Çıksın” ifadesi, yeni su verilmiş çelik üzerindeki mavi rengi görmedikçe anlamı kavratılmayan bir tür yemin olarak biliniyor. Yemin içerisinde yer alan kızıl, kanın rengi iken; gök kelimesi, sözümü tutmazsam güçlü bir şekilde benden bu yemin çıksın manasına geliyor. Eski Türklerde kılıç kabzası tutularak söylenen bu yeminin anlamı tam olarak ise; "Eğer sözümde durmazsam bu kılıç bedenime gök gibi girsin, kanıma bulanarak çıksın" manasını taşıyor.