Hipnoz, telkine yatkınlık gösteren bir tür uyku uyanıklık arası durum veya yapay uyku halidir. Hipnoz kısaca kişinin telkin alması olarak da tanımlanabilir. Eğer kişi verilen bir telkini almış ve bunu uygulamışsa hipnoz edilmiştir anlamına gelir. Günlük rutin yaşantımızda her insan yüzlerce kez hipnoza girer, ancak bunun hipnoz olduğunun farkında değildir. Televizyon izlemek, film/diziye kendini kaptırmak, yemek yapmak, araba kullanmak aslında hipnoz etkisi altında yaptığımız otomatik telkinlerdir.
Hipnoz Nedir?
Psikiyatri bilimi günümüze kadar başta psikoloji, sosyoloji olmak üzere birçok bilimden etkilenerek gelişmiştir. Psikiyatri kişide ortaya çıkan ruhsal bozulmaların ve psikopatolojinin tanı ve tedavi sürecini tanımlar. Psikiyatrinin modern anlamda daha sistematik bir hale gelmesine kadar toplumda, özellikle Ortaçağ Avrupası’nın izlerini taşıyan, bazı ruhsal rahatsızlıklar için ruhunu şeytana satmış, içinde cin var gibi bir takım irrasyonel inançlar ve tutumlar hakimdi.
Hipokrat ve İbn-i Sina’nın çalışmaları, daha sonra 19 ve 20. yy gelindiğinde özellikle Blueler, Freud ve Pavlov gibi bilim insanlarının çalışmalarından sonra modern bir bilim haline gelmiştir. Uygulanan psikoterapi tekniklerinin başında hipnoz gelmektedir. Hipnoz, psikiyatride hastanın ruhsal anlamda iç dünyasını anlamak ve bazı değişimlerin sağlanması için kullanılmaktadır. Aynı zamanda hastalığa sebep olabilecek sorun hakkında bilgi veren ve tanıyı koymada etkili bir terapi tekniğidir.
Hipnoterapi Tedavisi
Hipnoterapi, psikiyatri konusunda yardım alan hastalara uygulanan bir terapi yöntemidir. Kişide meydana gelen bilişsel, ruhsal ve psikofizyolojik süreçlerin etkilenmesinde; özellikle algı, bellek, duygu, düşünce ve davranış bozulmalarının nedenini anlamada çok önemli yeri vardır. Asıl kullanım alanı ise hipnoz tekniği kullanılarak bu bozulmaların tedavi süreçlerindeki rolüdür.
Hipnoterapiyi Nasıl Yapıyoruz?
Sosyal ve ekonomik nedenlerden kaynaklı stres, kaygı, anksiyete ve depresyon gibi psikolojik sorunların günümüzde oldukça fazla görüldüğü bilinmektedir. Bu bazen yoğun iş temposu neden olurken, bazen de içinde bulunduğunuz sosyal çevreden kaynaklı olabilir. Aynı zamanda çocukluk çağından kalan ve halen etkisi devam eden psikolojik süreçlerin varlığı da bu durumu daha da karmaşık hale getirebilmektedir. Bu durumlardan kaynaklı ve gerçeği değerlendirme yeteneği bozulmamış, psikolojik rahatsızlık yaşayan insanları hipnoterapi yöntemi ile eski sağlığına kavuşturmak mümkündür. Peki, hipnoterapi nasıl yapılır, nelere dikkat etmeliyiz şimdi buna bakalım.
Transa Girme
Transa girmeyi kişinin hipnotize edilmesi olarak ifade ediyoruz. Bu süreçte kişi çevresinden gerçekleşen bütün olay ve hareketlerin farkındadır ve dikkati tamamen telkin almaya odaklanmıştır. Dış etkenlere ve herhangi bir dirence karşı bir mücadele etmesi söz konusu değildir. Kişi tamamen dikkatini hedefe kilitlemiştir. Bir başka deyişle transa giren kişi uyku ve uyanıklık arasındadır. Bu süreç belki de hipnoterapi yönteminin uygulanması için en zor basamaklardan birini oluşturmaktadır.
Transtan Çıkma
Hipnozda olan kişinin bilinçaltına gerekli mesajların gönderilmesinden sonra trans işleminden çıkması sağlanır. Hipnoterapi yöntemi uygulanırken dikkat edilmesi gerekilen husus; hastanın zihninde gerçekleşen olaylar hipnozu etkileyebilmektedir. Dolayısıyla ruhsal açıdan çok da iyi durumda olmayan ve özellikle bazı yeteneklerden yoksun olan kişilere bu yöntemi uygulamak hastanın ciddi sağlık sorunları ile karşılaşması mümkündür. Yani hipnoterapi yöntemi uygulanırken hastanın durumunun detaylı değerlendirilmesi gerekir. Şizofreni başta olmak üzere mani, psikoz ve organik ruhsal bozukluklarda kesinlikle uygulanmaması gerekir.