Ankaralı Anahtarcı İlgi Odağı Oldu! Dede mesleğini 50 yıldır sürdürüyor... Maşallah!

Ankaralı Anahtarcı Halil Bülent Demirdöven, Hacettepe 1959 doğumlu. 64 yaşındaki Demirdöven, 3. kuşak olarak Ankara Altındağ Ulus’ta Şekerciler Sokağı’nda (Sobacılar Çarşısı) dededen kalma 100 yıllık dükkanda anahtarcılık mesleğini sürdürüyor.

Şekerciler Sokağı’nda 3. kuşak olarak anahtarcılık mesleğini sürdüren Ankaralı Anahtarcı Halil Bülent Demirdöven, yarım asırdır sürdürdüğü dede mesleğini gelişen şartlara ve güvene dayalı bir ortamda 10 yıldır da oğluyla beraber ayakta tutmaya çalışıyor.

Ankaralı Anahtarcı Halil Bülent Demirdöven,  Hacettepe 1959 doğumlu. 64 yaşındaki Demirdöven, 3. kuşak olarak Ankara Altındağ Ulus’ta Şekerciler Sokağı’nda (Sobacılar Çarşısı) dededen kalma 100 yıllık dükkanda anahtarcılık mesleğini sürdürüyor.

Yarım asırdır anahtarcılık yapan Demirdöven, “Dedem ve babamın ardından şimdi de ben, yanımda oğlum ile birlikte bir dönem çilingirlik olarak adlandırılan anahtarcılık mesleğini yaşatarak, sürdürmeye devam ediyoruz. Anahtarcılık mesleğinin her aşamasında oğlum ile birlikte hizmet veriyoruz. Konut ve işyeri anahtar ve kilit tamiri, oto kilit ve anahtar, çelik kasa anahtarı ve yeni nesil anahtar ve kilit sistemleri üzerine faaliyet gösteriyor, sorunlara çözümler sunuyoruz. Açamayacağımız kapı yoktur." dedi.

Anahtarcılık mesleğini yarım asırdır ilk günkü şevkle sürdürdüğünü belirten Demirdöven, "Mesleğimiz çok değerli ve ben severek yapıyorum. Anahtarları eskiden mengenede tek tek dişlerini eğe ile açarak yapıyorduk. O dönemlerde anahtarlar çok büyüktü ve içleri boştu. Köçek derdik bunlara, şimdi ise nostalji olarak yeri kaldı. Teknoloji çok gelişti. Anahtarın elle ve el makinelerinde yapıldığı dönemlerden bir dönem otomatik makinelere geçtik, şimdi ise elektronik makinelerde el değmeden kodlamasına göre anahtar yapıyoruz. Mesleğimiz güvene dayalı bir meslek. Güvenlik açısından bazı anahtarları da tutanakla yapıyoruz. Parmakla, gözle, şifreli çalışan kapı kilit sistemleri çıktı.  Bu işi gerçekten bilen, ustası yapmalı. Mesleğimizi geliştirmek, gelişimi yakalamak zorundayız. Adapte olamayan küçülüyor, kayboluyor." ifadelerini kullandı.

DEMİRDÖVEN SOYADINI  ATATÜRK VERİYOR

Demirdöven soyadının nereden geldiğini ve Atatürk ile dedesinin arasındaki bağlantıyı anlatan Halil Bülent Demirdöven; "Demirdöven soyadını Atatürk veriyor. Rahmetli dedem o dönem demir, kılıç, nal dövüyor, daha sonra çilingirliğe evrilecek olan sanatı gereği demirden anahtar yapıyor. Dedem bir gün Çankaya Köşkü'nde Atatürk'ün sorunlu bir kasasını açıyor. Atatürk dedeme, 'Halil usta Soyadı Kanunu'nu çıkardık, soyadını aldın mı diye soruyor.' Dedem de 'almadım efendim' diyor. Atatürk, 'Sen ne iş yaparsın diye soruyor.' 'Demir döverim' diyor dedem. Atatürk de 'O zaman senin soyadın, Demirdöven olsun' diyor. Öyle şanslıyız ki o günden bugüne aile olarak Atatürk'ün verdiği ve onur duyduğumuz Demirdöven soyadını gururla taşıyoruz." diye konuştu. 

ANAHTARCILIK USTALIK İŞİ

Yıllarını anahtarcılığa verdiğini ancak herkesin anahtarcı olduğunu söyleyen Demirdöven, "Bir apartmanın 5. katında camında 'anahtar yapılır' diye yazıyor. Üşenmeden çıktım, yapabilir mi diye birçok anahtar işi sordum. 'Ben sadece yedek anahtar yapıyorum' dendi. Bir anahtarcının yapamayacağı anahtar, açamayacağı kapı yoktur. Ama  böyle bilmeden bizim işimizi yapan çok, bu da büyük sıkıntı yaratıyor bize. Bu iş ustalık işidir, fakat şimdi herkes her işi yaptığı için bu meslek de kan kaybediyor. Bu işi gerçekten bilen yapacak, ustalık belgesi olacak. Başka işler yapanlar dükkanına 'anahtar yapılır' yazmayacak, 'anahtarcıyım' demeyecek." görüşünü dile getirdi.  

'MEKANİĞİ ELEKTRONİĞE ÇEVİRDİK'

Halil Bülent Demirdöven'in oğlu 36 yaşındaki Sinan Demirdöven de üniversiteyi bitirdikten sonra 100 yıllık dükkanda 4. kuşak olarak babasının yanında 10 yıldır anahtarcılık mesleğini sürdürdüğünü belirterek, şunları kaydetti: "Bu iş son kuşak olarak yavaş yavaş bana kalıyor. Ben de elimden geldiğince çalışıyorum. Dükkanımızda mekaniği elektroniğe çevirdik. Mekanik aksamdan yeni nesil elektronik aksama geçtik ve haliyle işlerimizde ciddi performans artışı yaşandı. Eskiden manuel olarak yaptığımız tüm işlemleri elektronik olarak bilgisayar ortamında 3 eksenli CNC makinesi ile yapabiliyoruz. İstediğimiz anahtarı koduna göre istediğimiz şekilde, istediğimiz ölçüde kesiyoruz. Hata payı çok düşük. Database oluşturduk, özel bir kodlamayla müşterinin anahtar bilgilerini kayıt altına alıyor, ihtiyaç halinde tekrar aynı anahtarı yapabiliyoruz. Ankara'da 25-30 anahtarcıyı geçmez bu teknolojiyi kullanan. Hiç ölmeyecek meslekler arasında gösterebileceğimiz anahtarcılıkta değişime ayak uydurmak zorundayız. Verimli hizmet vermek ve yarının avantajını yakalamak, müşteri memnuniyeti ve rekabet gücümüzün artması için elektronik sistemleri, e-dönüşüm/dijital dönüşümü benimsemeliyiz."

MESLEĞİN YÖNETMELİĞİ YOK

Ankara Anahtarcılar Kilitçiler ve Çilingirler Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Bahattin Polat da anahtarcılığın güvene dayalı ve uzmanlık isteyen bir iş olduğunu belirterek şunları ifade etti: "Kayıt dışı anahtarcılık yapanların sayısının ciddi oranda olduğunun altını çizebiliriz.  Her önüne gelenin anahtarcılık hizmeti vermesi ve güvenin kötüye kullanılması halinde sorunun çözümü olmuyor. Bu durum, hem müşteri açısından hem odamız açısından hem de haksız rekabetten dolayı bu işi hakkıyla yapan oda üyelerimiz açısından büyük mağduriyetler yaşanmasına neden oluyor. Herkes kendi uzmanlık alanıyla ilgili işi yapmalı. Mesleğimizle ilgili usul ve esasları, kuralları ve sorumlulukları belirleyen bir yönetmelik olmaması ise en temel sorunumuz."

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yaşam Haberleri