Sanatçı Cüneyt Arkın, 84 yaşında hayatını kaybettiğinde ardında sadece derin bir sanatsal miras değil, aynı zamanda ailesi arasında ihtilafa neden olan bir mal varlığı da bıraktı. 2009 yılında kendi el yazısıyla hazırladığı ve ailesine İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesi'nde açıklanan vasiyetnamede, Arkın'ın Beşiktaş Levent'te bulunan değerli gayrimenkulünün, ikinci eşi Betül Cüreklibatır ve oğulları Murat ile Kaan Polat Cüreklibatır arasında paylaştırılması belirtiliyordu.
Ancak bu durum, Arkın'ın ilk evliliğinden olan kızı Filiz Cüreklibatır'ın itirazlarına neden oldu. Filiz Cüreklibatır, verdiği dilekçede, babasının sağlığında üzerinde baskı kurularak hazırlanan bu vasiyetnamenin geçersiz olduğunu ve babasının mirasının adil bir şekilde tespit edilerek paylaştırılması gerektiğini savundu. Dilekçede ayrıca, "Babamı yanıltarak vasiyetname düzenlettiler. Tüm miras tespit edilsin, eşit bölüştürülsün" ifadelerine yer verildi.
Cüneyt Arkın gibi bir sinema ikonunun ardından kalan mirasın aile içinde bu şekilde tartışma konusu olması, hem kamuoyunda hem de sanat dünyasında üzüntüyle karşılandı. Davanın sonucu, miras hukuku açısından olduğu kadar, ünlü sanatçının anısına ve aile içi ilişkilere dair de önemli bir örnek teşkil edecek. Mirasın adil bir şekilde paylaştırılması ve aile bireyleri arasındaki anlaşmazlıkların hukuk çerçevesinde çözüme kavuşturulması, Cüneyt Arkın'ın hafızalardaki saygın yerini koruma adına büyük önem taşıyor.