Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı vesilesiyle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’ya gönderdiği mesajda şu ifadeler yer aldı:
“Sayın Cumhurbaşkanı, Kıbrıs Türkü’nü barış ve özgürlüğe kavuşturan 20 Temmuz 1974 Barış Harekâtı’nın 45’inci yıl dönümünde, Türk Milleti ve şahsım adına Kıbrıs Türk Halkı’nın Barış ve Özgürlük Bayramı’nı en kalbi duygularımla kutlarım. Türkiye, Barış Harekâtı’nı, Kıbrıs Adasının eşit sahiplerinden biri olan Kıbrıs Türk halkının hak ve çıkarlarını korumak amacıyla gerçekleştirmiştir. Bu konudaki kararlılığımızı tüm dünya bugün de görmektedir. Kıbrıs’ı kendi vatanından ayrı tutmayan kahraman Türk ordusunun, Kıbrıs Türkü’nün canı ve güvenliği söz konusu olduğunda, 45 yıl önce attığı adımı gerekmesi halinde yine atmakta tereddüt etmeyeceğinden kimse şüphe duymamalıdır. Barış Harekâtı 20 Temmuz 1974’te, uluslararası hukuka uygun bir biçimde, diplomasinin tüm yolları tüketildikten sonra gerçekleştirilmiştir. Kıbrıs meselesinde uluslararası meşruiyet, bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da temel ilkelerimizin başında gelecektir. Kıbrıs’ta olası bir çözüm, ancak Kıbrıs Türkü’nün siyasi eşitliğinin teminat altına alındığı, güvenlik kaygılarının karşılandığı koşullarda gerçekleşecektir. Ada’daki gerçeklerin gereği olan bu hedeften hiçbir koşulda vazgeçilmeyecektir. Türkiye, her halükârda Kıbrıs Türkü’nün refahının, güvenliğinin ve geleceğinin garantisi olmaya devam edecektir. Ada’nın ve bölgenin zenginliklerinin sadece kendilerine ait olduğunu zannedenler, bugün olduğu gibi gelecekte de, karşılarında Türkiye’nin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kararlılığını bulacaklardır. Bu minvalde Türkiye, Ada’da adil ve kalıcı çözümün sağlanması için, Doğu Akdeniz’de gerginliğin değil, barışın hüküm sürmesi için tüm imkânlarını kullanacaktır.
EKSELANSLARI SAYIN MUSTAFA AKINCI
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı
Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti arasındaki dayanışmanın, Türk halkı ile Kıbrıs Türk halkının karşılıklı bağlılığının gücünü sorgulayanlar, ne kadar büyük bir yanılgı içinde olduklarını acı tecrübelerle anlamışlardır. Kıbrıs Türkü, Büyük Türk Milleti’nin ayrılmaz bir parçasıdır. Bu gerçeği değiştirme hayali içinde olanlar beyhude bir amaç uğruna çabaladıklarını er ya da geç fark edeceklerdir. Bu duygu ve düşüncelerle, milli davamız uğruna canlarını veren aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle, gazilerimizi şükran ve saygıyla yâd ediyor, Kıbrıs Türk Halkı’na barış, huzur ve mutluluklar temenni ediyorum..”
(İHA)