Türk Yükseköğretiminin uluslararasılaşması bağlamında fırsatların ve tehditlerin kapsamlı ve geniş katılımlı bir platformda ele alınması amacıyla “Türk Yükseköğretiminin Uluslararasılaşması: Fırsatlar ve Tehditler Çalıştayı” düzenlendi.
YÖK’te gerçekleştirilen çalıştaya YÖK Başkanı Prof. Dr. M. A. Yekta Saraç, YÖK Yürütme Kurulu Üyeleri, Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş, Türkiye Ulusal Ajans Başkanı İlker Astarcı, Göç İdaresi Genel Müdürü Abdullah Ayaz, bazı üniversite rektörleri ile üniversitelerin ilgili rektör yardımcıları, uluslararası ilişkiler birimlerinin yöneticileri ve akademisyenler katıldı.
Yükseköğretim sistemimizin yurtdışında tanıtılmasına ve üniversitelerimize erişimin kolaylaştırılmasına yönelik olarak Türkçe, İngilizce ve Arapça dillerinde zengin bir içerikle yeniden hazırlanarak geçtiğimiz günlerde hayata geçirilen "Study in Turkey Projesi"nin tanıtımının yapıldığı çalıştayın açılışında YÖK Başkanı Saraç konuşma gerçekleştirdi.
Başkan Saraç, bugün itibari ile 8 milyona yakın öğrenci, 82 bini öğretim üyesi olmak üzere 168 bini aşkın öğretim elemanı, 129’u devlet, 73’ü vakıf üniversitesi ve 5’i vakıf meslek yüksekokulu olmak üzere toplam 207 yükseköğretim kurumunun Türkiye yükseköğretim alanını oluşturduğunu dile getirerek konuşmasına başladı.
Türkiye yükseköğretim alanındaki potansiyelini en iyi şekilde değerlendirmek için ülkemizin kalkınma süreçlerine ciddi katkılar sunan yapısal değişim niteliğinde ana projeler belirlediklerini kaydeden Başkan Saraç, yükseköğretimde yapısal değişiklikte başlıklarından birinin de büyük önem atfettikleri “hedef odaklı uluslararasılaşma” olduğunun altını çizdi.
Yeni YÖK olarak hedef odaklı uluslararasılaşma kapsamındaki adımlarımızdan söz eden YÖK Başkanı, 2014 senesinde uluslararası öğrenci sayısının 48 binlerde iken bugün bu sayının 172.696 olduğunu belirterek bu sayıda büyük bir sıçrama yaşadıklarının altını çizdi.
Uluslararası öğrenci sayısındaki artışın son yıllarda Avrupa’daki uluslararası öğrenci sayısı artış oranlarının en iyisi olduğunu dile getiren YÖK Başkanı, “Uluslararası öğrencilere yönelik yükseköğretim politikaları geliştirilirken insani boyutta da politikalar geliştirmekteyiz. Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı olarak mülteci akademisyen ve öğrencilerin bizim eğitim ve öğretim sistemimize entegre olabilmeleri için çalışmalar başlattık.” diye konuştu.
Ülkemizdeki yükseköğretim kurumlarının yurtdışından öğrenci kabul kontenjanları ile ilgili kısıtlamayı da kaldırdıklarını ifade eden Başkan Saraç, nitelikli yabancı uyruklu öğretim elemanlarını ülkemize çekebilmek için yeni politika belgesini de önümüzdeki günlerde açıklayacağını söyleyerek konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
“YÖK’ün kuruluşu olan 1982 yılından 2014 yılına kadar geçen 32 yılda 15 ülke ile yükseköğretim alanında işbirliğine yönelik mutabakat zaptı imzalanmışken, son beş yılda bu yönde imzalamış olduğumuz mutabakat zaptı sayısı 35’e ulaşmıştır. Bir başka ifade ile son beş yılda imzalanan mutabakat sayısı 32 yılda imzalananın iki katını aşmıştır. Bu mutabakat zabıtları sembolik faaliyetler değildir; ülkemize gelen öğrencilerin ve tanınan üniversitelerimizin sayısının artmasında en önemli faktördür.
‘Yükseköğretim Kurumlarının Yurt Dışı Yükseköğretim Kurumlarıyla Ortak Eğitim Öğretim Programlarına Dair Yönetmelik’ 2016 yılında yenilendi ve başlatılan girişimlerle, üniversitelerimiz ile yurt dışındaki üniversiteler arasında 268 ortak eğitim-öğretim programı imzalandı. Yeni YÖK konseptinde yürüttüğümüz çalışmalar arasında yükseköğretim tarihimizde ilk kez ‘Yükseköğretimde Uluslararasılaşma Strateji Belgesi’ hazırlanarak kamuoyuna sunuldu. Başkanlığımızca ilk defa ülkemizde İslam dünyasında ortak bir yükseköğretim alanı oluşturma temalı bir ‘İslam Ülkeleri Rektörleri Forumu’ düzenlenmiştir.
Mayıs 2018 tarihlerinde Fransa'da düzenlenen Avrupa Yükseköğretim Alanı Bakanlar Zirvesinde Türkiye, derece sistemlerinin geliştirilmesi ana başlığı altında yer alan ‘Yeterlilikler Çerçevesi’, ‘Avrupa Kredi Transfer Sistemi’ ve ‘Diploma Eki’ konularında 5 üzerinden 5 tam puan almıştır. Avrupa Yükseköğretim Alanı (AYA) 2018 yılı ülke karnemizde ciddi bir iyileşme sağlanmıştır. Türkiye, Bologna sürecinin belirlediği kazanımlar anlamında pek çok Avrupa ülkesinin önünde olduğunu bir kez daha göstermiştir.
Türkiye’nin Bologna Süreci'ne dahil olmasıyla birlikte uluslararasılaşmanın bir diğer önemli unsuru olan akademik tanınma, Türk yükseköğretiminde öncelikli bir sıraya oturtulmuştur. Erasmus/Erasmus+ programı aracılığıyla 2004 yılından bu yana 55 bini aşkın öğrenci eğitim için ülkemize gelmiş, 160 bini aşkın öğrencimiz ise ülkemizden Avrupa Birliği’ne üye farklı ülkelere giderek eğitimlerine bir veya iki dönem yurtdışında devam etmişlerdir.”
Mevlana Değişim Programı vasıtasıyla Türk yükseköğretim kurumları ile Avrupa Yükseköğretim Alanı dışındaki ülkelerin yükseköğretim kurumları arasında toplamda 8.521 öğrenci ve öğretim elemanı değişimi gerçekleştiğini dile getiren YÖK Başkanı, “Mevlana Değişim Programında yeni bir format geliştirerek, üniversitelerimizin yabancı üniversitelerle proje odaklı işbirliklerini destekleme yoluna gittik. Proje tabanlı Uluslararası Değişim Programı ile ilk defa öncelikli alanlarda üniversitelerimizin yurt dışındaki üniversitelerle proje odaklı işbirlikleri desteklenmeye başladı. 36 ülkenin üniversiteleri ile üniversitelerimiz arasında yürütülen 94 ortak bilimsel projeye, bu program kapsamında öğrenci ve akademik personel değişimi için destek sağlanmıştır.” dedi.
Study in Turkey projesi ile üniversitelerimizin yurt dışında tanıtımında farklı bir yöntem izleyerek dijital bir platformda üniversitelerin kapılarını dünyadaki paydaşlara sunduklarını sözlerine ekleyen YÖK Başkanı Saraç, bu projenin Türkiye’de öğrenim görmeyi düşünen uluslararası öğrencilerin doğru bilgilendirilmesi ve yönlendirilmesi hususunda önem arz ettiğini vurguladı.
YÖK Başkanı Saraç, gerçekleştirilen çalıştayın, tüm katılımcıların değerli katkıları ile verimli geçeceğini umduğunu diyerek konuşmasını tamamladı.
YÖK Başkanı Prof. Dr. M. A. Yekta Saraç’ın çalıştayın açılışında yaptığı konuşma için tıklayınız.
YÖK Başkanı Saraç’ın ardından Göç İdaresi Genel Müdürü Abdullah Ayaz, Türkiye Ulusal Ajans Başkanı İlker Astarcı, Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş ve Yükseköğretim Kurulu Başkan Vekili Prof. Dr. Rahmi Er birer konuşma gerçekleştirdi.
Açılış konuşmalarının ardından YÖK Kurum Danışmanı Doç. Dr. Bilge Kağan Özdemir tarafından Yükseköğretim sistemimizin yurtdışında tanıtılmasına ve üniversitelerimize erişimin kolaylaştırılmasına yönelik olarak zengin bir içerikle yeniden hazırlanan Study in Turkey Projesinin tanıtımı yapıldı.
Proje web sayfasının tanıtılması sonrası “Türk Yükseköğretiminin Uluslararasılaşmasında Fırsatlar ve Değerlendirme Yolları” ve “Türk Yükseköğretiminin Uluslararasılaşmasında Tehditler ve Alınabilecek Tedbirler” başlıklı iki oturumdan oluşan çalıştay programına geçildi.
YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Naci Gündoğan’ın moderatörlüğünde yapılan “Türk Yükseköğretiminin Uluslararasılaşmasında Fırsatlar ve Değerlendirme Yolları” başlıklı 1. oturumda İstanbul Aydın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yadigâr İzmirli, Ortadoğu Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. M. Verşan Kök, Marmara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erol Özvar ve Karabük Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Refik Polat konuşmacı olarak yer aldı.
Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş moderatörlüğünde gerçekleştirilen “Türk Yükseköğretiminin Uluslararasılaşmasında Tehditler ve Alınabilecek Tedbirler” başlıklı 2. oturumda ise İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak, Bilkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Abdullah Atalar, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sait Bilgiç ve Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Şahin konuşmacı olarak yer aldı.
Her iki oturumda da, konuşmacılar ile katılımcılar arasında Türk Yükseköğretiminin uluslararasılaşmasında karşılaşılacak tehditlere yönelik alınacak tedbirler ile oluşacak fırsatların değerlendirilmesine ilişkin üniversitelerde yapılabilecekler konularında tavsiyeler sunulurken, karşılıklı değerlendirmelerde bulunuldu.
Çalıştay, YÖK Başkan Vekili Prof. Dr. Rahmi Er’in her iki oturuma ilişkin gerçekleştirdiği değerlendirme konuşmasının ardından sona erdi.