Sıcağın en yoğun olduğu ve zararlı UV ışınlarına en fazla maruz kalınan öğle saatlerinde, güneş altında uzun saatler geçirmenin, yeterli sıvı almamanın ve alkol içeren içecekler tüketmenin de güneş çarpmasına neden olduğunu belirtti.
Özellikle Akdeniz bölgesini içine alan coğrafyada yüksek oranda nem içeren havanın olduğunu söyleyen Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi İç Hastalıkları Uzm. Dr. Sena İlin, terlemeyle sağlanan soğutma mekanizmasının etkisinin azaltıcı bir faktör olduğunu belirtti. Buna ek olarak karbonhidrat içeriğinden zengin gıdaların, ağır yağlı yiyeceklerin ve fazla alkol tüketiminin güneş çarpmasını tetikleyen diğer faktörler arasında yer aldığını söyleyen Uzm. Dr. Sena İlin, vücudumuzun, normal düzeninde, sıcaklığının arttığı durumlarda kan akışını deriye doğru yönlendirerek, terleme olayını gerçekleştirdiğini belirtti. Uzm. Dr. Sena İlin sözlerine şöyle devam etti: “Soluk alıp verme sayısını artırma ve terleme işlevi ile sıcak havanın dışarı atılmasını sağlayarak, kendisini fazla ısıdan kurtarmakta, bu sayede normal vücut sıcaklığını dengede tutmaktadır. Uzun süre güneşe maruz kalındığında ise bu mekanizmalar tam olarak görevini yapamaz hale gelmektedir” diye konuştu.
"ŞÜPHELENİLMESİ GEREKEN DURUMLAR"
Güneş çarpmasında önlem alınmadığı takdirde kalp, beyin, karaciğer ve böbrekler gibi hayati organ fonksiyonlarında bozulma ve hatta ölümcül seyredebilecek organ yetmezliği görülebileceğini söyleyen Uzm. Dr. Sena İlin, güneş çarpması ile ilgili şüphelenilmesi gereken durumlar hakkında bilgi verdi. İlin, “Baş ağrısı, bulantı, kusma ve baş dönmesi, 40 derece ve üzeri yüksek ateş, kas krampları, uyku eğilimi, halüsinasyon ve sersemlik halinden ve koma tablosuna varabilecek düzeyde bilinç bozukluğunun tümü güneş çarpmasından şüphelenmesi gereken durumlardır” dedi.
"RİSKİ TANIŞAN KİŞİLER"
Yüksek sıcaklığa maruz kalan kişilerin güneş çarpması riski altında olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Sena İlin, özellikle 5 yaş altındaki çocuklar ile 65 yaş üzerindeki bireylerin yüksek sıcaklığa maruz kaldığı durumda güneş çarpması riski altında olan en yüksek risk gurubu olduğunu belirterek sözlerine şöyle devam etti: “Kalp hastalığı olan kişiler, yüksek tansiyon, damar sertliği ve kalp yetmezliği olan kişiler, özellikle kalp yetmezliği tanısı ile izlenen ve diüretik dediğimiz idrar söktürücü ilaç kullanımı olan hasta grubu. Kronik böbrek yetmezliği olan kişiler, kanser tanısı alan hasta grubu ve şeker hastaları, alkol tüketimi olan bireyler, gebeler, ağır egzersiz yapan uzun mesafe koşucuları ve bisiklet sporu ile uğraşanlar kişiler güneş çarpması riski altında olan gruptur” ifadesinde bulundu.
"GÜNEŞ ÇARPMASINDA ALINACAK ÖNLEMLER"
Bir kişinin güneş çarpmasına maruz kaldığını düşünüldüğü durumda ve özellikle kişinin bilinç durumunda bozulma gibi acil müdahale gerektiren bir tablo ile karşı karşıya kalındığı durumda en yakın sağlık kurumuna ulaşması gerektiğini söyleyen Uzm. Dr. Sena İlin, acil olarak ambulans çağrılması gerektiğini belirtti. Sağlık çalışanlarının bulunulan yere ulaşması için geçen süre zarfında ise çevredeki kişilerce alınabilecek birtakım önlemler olduğunu da söyleyen Uzm. Dr. Sena İlin sözlerine şöyle devam etti: “Güneş çarpmasına maruz kalan kişinin hemen serin bir ortama alınarak, varsa üzerindeki sıkı giysilerin çıkarılması, soğuk duşa alınması gerekmektedir. Kişilerin baş ve boyun bölgesinin soğutulması, bulantı, kusma tablosunun eşlik etme ihtimaline karşılık hastanın yan yatırılması, vücut ısısını düşürmeye yönelik koltuk altı, kasık bölgesi, boyun bölgesi gibi damarlanmanın yoğun olduğu bölgelere ise soğuk su veya buz kalıpları ile kompres uygulanması ve belirli aralıklarla bunun tekrarlanması gerekmektedir. Termometreye erişim şansı varsa her on dakikada bir ölçüm yapılarak, hastanın ateşinin takip edilmesi, termometrenin olmadığı durumlarda ilk müdahaleden sonra hastanın vücudunda soğuma hissedilinceye kadar kompres uygulamasına devam edilmesi, ısınmanın tekrar başlaması halinde soğutma işleminin tekrarlanması, kan dolaşımını artırmak amaçlı kol ve bacaklara masaj yapılması ve su takviyesi yapılması önemlidir. Hastanın bilincinin yerinde olduğu durumlarda ise ağızdan su verilmesinde sakınca olmamakla birlikte bilinç bulanıklığı olan durumlarda, ağızdan asla sıvı verilmeye çalışılmamalıdır. Verildiği durumlarda ise ölümcül sonuçlar doğabilir” açıklamalarında bulundu.
"GÜNEŞ ÇARPMASINA MARUZ KALAN KİŞİLERE ASLA YAPILMAMASI GEREKENLER"
Güneş çarpmasına maruz kalan kişilere asla yapılmaması gereken uygulamalarla ilgili olarak da açıklamalarda bulunan Uzm. Dr. Sena İlin, kişinin bilinç durumu yerinde değilse kesinlikle hastaya ağız yoluyla içecek veya katı yiyecekler verilmemesi gerektiğini belirtti. Bunun yapılması ile birlikte ölümcül sonuçlar doğurabileceğini söyleyen Uzm. Dr. Sena İlin, toplumumuzda en yaygın olarak yapılan alkol veya kolonya koklatma gibi davranışlardan mutlaka kaçınılması gerektiğini belirtti. Özellikle çocuk ve 65 yaşın üzerindeki grupların öğlen 10:00 ile 15:00 saatleri arasında güneşten korunması gerektiğini söyleyen Uzm. Dr. Sena İlin, sözlerine şöyle devam etti: “Öğle saatlerinde zorunlu olarak güneşe maruz kalma durumu varsa güneşin zararlı ışınlarından korunmak için mutlaka yüksek koruma faktörlü güneş kremleri kullanılmalı, koruyucu giysiler ile şapka, gözlük ve şemsiye gibi aksesuarlar kullanılmalıdır. Yaz aylarında güneşin yararlarının yanı sıra zararlarının da olabileceği unutulmamalı, gerekli önlemler alınmalıdır” diyerek sözlerini noktaladı.
(İHA)