Ankara’da üniversite öğrencisi Şule Çet’in bir plazanın 20’nci katından düşerek hayatını kaybetmesiyle ilgili olay yerinde yapılan keşif raporu mahkemeye sunuldu.
Gazi Üniversitesi öğrencisi Şule Çet’in (22) bir plazanın 20’nci katından düşerek hayatını kaybetmesiyle ilgili Çağatay A. (34) ve Berk A.’nın (33) ’cinayet’, ’nitelikli cinsel saldırı’ ve ’hürriyeti tehdit’ suçlarından tutuklu yargılandıkları Ankara 31’inci Ağır Ceza Mahkemesi, geçen Mayıs ayında olay yerinde keşif yaptı. Mahkeme heyeti ile taraf avukatlarının yanı sıra keşifte Adli Tıp Kurumundan bir uzman, bir inşaat mühendisi ve o gece olay yerine gelen polis ekibinden bir polis memuru da yer aldı. Keşfin ardından bilirkişi tarafından hazırlanan olay yeri keşif raporu mahkeme dosyasına eklendi. Raporda, sanık Çağatay A.’nın Şule Çet’i pencereden sarkmış halde kurtarmaya çalışırken sağ el orta parmağının çıktığı yönündeki savunmasıyla ilgili, "Sanık A.’nın sağ el 3’üncü parmağında tespit edilen avulsiyon kırığı; iddia edildiği şekilde yaşanan tartışma ve mücadele sırasında parmağın burkulması sonucu oluşabileceği gibi, sanık A.’nın savunmasında ifade ettiği şekilde aşağıya atlamaya çalışan bir kişiyi kurtarmaya çalışırken da oluşabilir" denildi. Yine Şule Çet’in otopsisinde her iki ayak bileğinde saptanan bulgular için ise, "Kişinin otopsisinde her iki ayak bileğinde saptanan bulgular düşme neticesinde ya da iddia edildiği şekilde düşme öncesi maruz kalınan tramva sonucu meydana gelebileceği gibi, A.’nın ifade ettiği şekilde aşağıya atlamaya çalışan kişiyi kurtarmaya çalışırken de oluşabilir" değerlendirmesi yapıldı.
"KİTAPLIK, PENCEREYİ GÖRMEYİ SINIRLIYOR"
Çet ailesinin avukatlarının sanık Çağatay A.’nın Şule Çet’i pencereden sarkarken görüp, müdahale etmesinin mümkün olmadığını ileri sürmeleriyle ilgili de raporda, "Kişinin düştüğü iddia edilen dinlenme odasının mimari yapısında tespit edilen kolon çıkıntısı ve kitaplığın kapıdan ilk girişte pencereyi görmeyi sınırladığı, sanığın kişiyi pencerede görmesi için kapıdan girdikten sonra oda içerisinde bir miktar ilerlemesi gerektiği, bu nedenle sanığın kişiyi pencerede görmesi ve sonrasında mücadele etmesi için gerekli mesafenin dinlenme odasının uzun kenarından daha kısa olabileceği değerlendirilmişti. Ayrıca kişinin düştüğü iddia edilen pencerenin maksimum açılma genişliği ve açının kısıtlı olması nedeniyle ölen kişinin düşme-düşürülme-atlama-atılma halinde aynı sınırlı açıklıktan ve benzer açılar ile düşebileceği belirlenmiştir" denildi.
"DÜŞME FAKTÖRLERİ NET OLARAK BİLİNMİYOR"
Raporda Çet’in düştüğü yerin binaya uzaklığı ile ilgili yapılan değerlendirmede ise, "Kişinin atılma ya da düşme anında binanın ilgili cephesindeki rüzgar, şiddet ve yönü, atılmaya-düşmeye başlama anındaki vücut pozisyonu, düşme açısı ve hızı, atılma-düşme anında bilinçli olup olmadığı, üzerinde bulunan elbisenin düşme hızı, açısı, paraşüt etkisi ve hava direncine etkisi ve benzeri faktörler kesin olarak bilinmediği için kişinin atılması ya da düşmesi halinde binadan ne kadar uzaklığa düşeceği net olarak bilinmediği değerlendirilmiştir" ifadelerine yer verildi.
Çet’in yere düştüğü yerde sol ayakkabısının sağ kolunun altında, sağ ayakkabısının ise sol ayağının 155 santimetre ilerisinde bulunmasıyla ilgili ise raporda şunlar kaydedildi:
"Kişinin ayakkabı sol teki iddia edildiği gibi sanıklar tarafından kişinin aşağıya atılmasından önce veya atılma anında aşağıya atılmış olabilir, ayakkabı sağ teki ve çorabı ise kişinin atılmasından önce, atılması sırasında veya atılmasından sonra aşağıya atılmış olabilir. Ancak A.’nın savunmasında belirttiği şekilde kişiyi tutarak kurtarmaya çalışması sırasında çorap ve ayakkabıların kişinin ayaklarından sıyrılarak çıkabileceği ve olay yerinde tespit edilen pozisyonları olabileceği değerlendirilmiştir."
"İDDİALARIN HEPSİ DOĞRU OLABİLİR"
İddia ve görüşlerin tek tek sıralandığı raporun sonuç kısmında, "Yukarıda analiz edilen mevcut veriler ışığında olayın iddia edildiği gibi Çet’in pencereden atılması halinde ceset, çorap ve ayakkabılarının olay yerinde tespit edilen pozisyonu alabileceği gibi olayın sanıkların savunmasında belirttiği şekilde meydana gelmesi halinde de ceset, çorap ve ayakkabılarının olay yerinde tespit edilen pozisyonu alabileceği; mevcut verilerle aralarında kesin bir ayrım yapılamadığı kanaatini bildirir bilirkişi raporudur” denildi.
(Mehmet Kalay/İHA)