İSTANBUL (AA) - Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Avrupa İş Konseyleri Koordinatör Başkanı Zeynep Bodur Okyay, Brüksel ziyaretinde Gümrük Birliği'nin modernizasyonu noktasında çalışmalarda bulunduklarını aktararak, "Türkiye ve AB arasındaki güncel ilişkilere iş dünyası perspektifinden bakacak olursak, orta vadede kazanç sağlayacak tek gündem Gümrük Birliği Anlaşması'nın güncellenmesidir." ifadelerini kullandı.
DEİK AB Çalışma Grubu üyeleri ve DEİK Türkiye-Almanya İş Konseyi Yürütme Kurulu üyeleri ile Avrupa Ekonomik Senatosu'ndan (EES) üst düzey bir heyetle bir araya geldi.
DEİK Yönetim Kurulu Üyesi ve DEİK Avrupa İş Konseyleri Koordinatör Başkanı Zeynep Bodur Okyay, ticari ve ekonomik ilişkilerin gelişmesi adına geçekleştirdikleri üç günlük Brüksel ziyaretlerini tamamladıklarını ve yakın gelecekte diğer Avrupa başkentlerini de ziyaret etmeyi planladıklarını bildirdi.
Söz konusu ziyarette Avrupa Parlamentosu üyeleri, Avrupa Komisyonu'ndan üst düzey teknokratlar ve Ekonomik ve Soyal Komite temsilcileriyle düşünce ve endişelerini paylaştıklarını aktaran Okyay, "Burada amacımız AB Konseyi'nde Gümrük Birliği'nin modernizasyonunun başlaması için var olan tıkanıklığı gidermekti. Bir kez daha fark ettik ki birbirimizle konuşmak gerçekten işe yarıyor. Ziyaret ettiğimiz kişilerden çok farklı fikirler aldık ve gelecek günlerde birlikte çalışacağız." dedi.
- İş dünyasına "iyimser tavırla destek olma" çağrısı
Okyay, AB-Türkiye ilişkilerinin geçen üç yılda en kötü dönemini yaşamasına rağmen Türk iş dünyasının temsilcileri olarak iş birliği ve ticari ilişkilerin güçlü bir şekilde savunulması gerektiğine inandıklarını ve bu ilişkilerin yeniden canlanması için fırsatlar gördüklerini anlattı.
Canlanma sürecinde her iki taraftaki iş dünyasına, "iyimser tavırla destek olma" çağrısında bulunan Okyay, şunları kaydetti:
"Türkiye ve AB arasındaki güncel ilişkilere iş dünyası perspektifinden bakacak olursak, orta vadede kazanç sağlayacak ve kazan-kazan çözümü üretecek tek gündem Gümrük Birliği Anlaşması'nın güncellenmesidir. Brüksel ziyaretimizden önce Türkiye'nin Avrupa'ya ve Avrupa iş dünyasına katma değerine nasıl katkı sağladığıyla ilgili dikkati çekici bir rapor hazırladık. Görüşmede de Türk endüstrisinin AB'nin rekabetçiliği için önemine vurgu yaptık. Ülkemiz, Avrupa ve diğer ülkeler için çok önemli bir ülke. İş insanları olarak ilişkilerin daha da geliştirilmesine önem vermeliyiz."
- "Reel gelirde güçlü bir büyüme yaşayacağız"
Okyay, Türkiye ekonomisinin geçen yılki zorlu süreçten sonra, bir dönüm noktasına ulaştığına işaret ederek, görünümün, daha düşük enflasyon ve faiz oranları, kurun daha stabil hale gelmesi, dinamik turizm sektörü ve iyileşen cari dengeyle desteklendiğini ve geleceğe daha pozitif baktıklarını söyledi.
Türkiye'nin uzun vadedeki ekonomik görünümünü destekleyen faktörler olduğuna dikkati çeken Okyay, "Nüfusumuz büyüyor ve çalışan nüfusun toplam nüfusa oranı yaklaşık 40 yıl sonra yüzde 60'ın üzerine çıkacak. Esnek ve adapte olabilen bir iş gücüne, risk alabilen ve çevik ihracatçı iş insanlarına sahibiz. Kamu borcumuz da düşük. Türkiye'de reel gelirde güçlü bir büyüme yaşayacağımıza eminim." değerlendirmesinde bulundu.
- "Türkiye ve AB şans eseri partner olmadı"
Okyay, Türkiye ve AB'nin şans eseri partner olmadığını vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sorunun değil çözümün yanında olmamız gerekiyor. Geçmişteki zorluklarla nasıl başa çıktıysak, iki iyi partner olarak bugün ve gelecekteki sorunlarla da başa çıkacağız. Tüm dünya siyasi anlamda zor zamanlar geçiriyor. İklim değişikliği, gıda güvenliği gibi konularda da birlikte çalışmalıyız. Ülkemiz, yine iş dünyasının yakından ilgilendiği, sürdürülebilir kalkınmanın da güçlü savunucularından. Avrupa'nın geleceği için birlikte çalışabiliriz. Her zaman söylüyoruz, Türkiye ve AB güçlü partnerler ve asla ayrılmayacaklar."
Avrupa Ekonomik Senatosu Başkanı Ingo Friedrich de toplantıda bulunmaktan onur duyduğunu belirterek, Avrupa ve Türkiye'nin ortak bir kadere ve geleceğe sahip olması temennisinde bulundu.