Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Kulak Burun Boğaz (KBB) Baş Boyun Cerrahisi Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Neslihan Yaprak, kulak çöpünün sadece duştan sonra dış kulak ya da kulak kepçesindeki suyu almak için kullanılması gerektiğini belirterek, "Dış kulak yolu salgısı kir ve bu sağlıklı kulağın ürettiği bir salgıdır. Kulak kiri, hastada eğer işitme kaybı oluşturmuyorsa, yoğun kaşıntı yapmıyorsa temizlemesine gerek yok. Dış kulak yoluna ve salgısına iyi davranmak gerekiyor. Kir, ‘illaki oradan çıkarılması gerekiyor’ diye bir şey yok. Bu toplum tarafından doğru bilinen yanlış" dedi.
Dr. Öğr. Üyesi Neslihan Yaprak, toplumda yoğun bir kullanımı olan kulak çöpüyle ilgili açıklamalarda bulundu. Hastalara kulak çöpü kullanımını önermediklerini ifade eden Yaprak, kulak çöplerinin sağlıklı bir ürün olmadığını kaydetti. Kulak çöplerinin duştan sonra dış kulak yolunda ve kulak kepçesindeki kalan suyu almak için kullanılabileceğini söyleyen Yaprak, kulak içine çöpün uygulanmaması gerektiğini açıkladı. Yaprak, “Çöpler, kulak kiri denilen dış kulak yolu salgısını daha ileriye itebilir. İşitmeyi engelleyebildiği gibi, kontrolsüz temizlemede ise kulak zarında bir hasar oluşturabilir. Bu işitme kayıplarına, ciddi travmalara neden olabilir. Dış kulak yolunu geçip orta kulağa ulaşan travmalarda kemikçik zincir hasarı yüzü hareket ettirdiğinizde sinir orta kulaktan geçiyor. Buna biz fasiyal sinir diyoruz. Fasiyal sinir hasarına neden olarak, yüz felci bile oluşturabilir” dedi.
Kulak temizlenmesinin mecburi olmadığının altını çizen Neslihan Yaprak, kulak kirinin rahatsızlık vermediği sürece temizlenmemesi gerektiğine dikkat çekti.
“DIŞ KULAK YOLUNA VE SALGISINA İYİ DAVRANMAK GEREKİYOR”
Yaprak, “Dış kulak yolu salgısı kirdir. Bu, sağlıklı kulağın ürettiği bir salgıdır. Salgı, dış kulak yolunda bakterilere karşı dış kulak yolunu koruyor ve nemlendiriyor. Çok temizlik yapılırsa dış kulak yolu kurur, bu da kaşıntılara neden olur. İnsanlar orayı kurcaladıkları zaman kolaylıkla enfeksiyonları yayabilirler. Kulak kiri, hastada eğer işitme kaybı oluşturmuyorsa, yoğun kaşıntı yapmıyorsa temizlenmesine gerek yok. Dış kulak yoluna ve salgısına iyi davranmak gerekiyor. Kir, ‘illaki oradan çıkarılması gerekiyor’ diye bir şey yok. Bu toplum tarafından doğru bilinen yanlış” ifadelerini kullandı.
“HASTALAR BUNDAN UZAK DURMAK ZORUNDA”
Hastaların başvurduğu şikayetlere değinen KBB Cerrahisi Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Neslihan Yaprak şöyle konuştu:
“Hastalar bize ‘5-6 aydır kulağımı temizlettirmedim, yıkattırmadım. Onun için geldim’ diyerek başvuruyor. İşitme kaybı ve kaşıntıya neden olmuyorsa düzenli bir şekilde kulak temizletmeye ihtiyaç yok. Biz muayene sırasında kulak zarını görmemize neden olan bir kir varsa onu temizliyoruz. İşitme testlerinde de temizliyoruz. Aynı zamanda kulak zarına örgü tığı batırıp, zarda perforasyon dediğimiz delikler oluşturan hastalar gördük. Kürdan, kibrit gibi çöpler kullanılıyor. Kulağının içinde kırılıp, parçaları içinde kalan hastalar çok geliyor. Kulak pamuklarını ileriye itip, pamukların içinde kalmasına sebep olan hastalar görüyoruz. Ya da bir şeyle kulağını kurcalarken yanından geçen yakının çarpmasıyla o kulak çöpü ya da tığ kulak zarına batan hastalar gördük. Gerçekten tehlikeli olabilecek bir şey, hastalar bundan uzak durmak zorunda.”
EBEVEYNLERE UYARI
Yeni doğan bebeklere kulak çöpünün kullanılmaması gerektiğini vurgulayan Yaprak, bu konuda ebeveynlere uyarıda bulundu. Yaprak, “Dış kulak yolu bebeklerde daha da dardır. Ebeveynlerin kullanacakları bir pamuk bebekte hasar oluşturabilir. Ayrıca anne sütü ve zeytinyağı yeni doğan bebeklerin kulağına damlatılıyor. Bu Anadolu’da çok yaygındır. Bunu da önermiyoruz. Vücut, gerekli korumayı yapıyor. Biz onu kendi haline bırakırsak işler yoluna girecektir” dedi.
Dr. Neslihan Yaprak, kulağı yabancı cisimle temizlerken o cismin kulakta kalmasının ve kulak kurcalamasına bağlı enfeksiyonun yılda bin hastadan yaklaşık 5’inde görüldüğünü sözlerine ekledi.
(İsa Akar/İHA)