ANKARA (AA) - Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, YÖK Genel Kurulunda, vakıf üniversitelerinin yükseköğretim sistemine katma değeri yüksek çıktılar sunacağı bazı kararlar aldıklarını belirterek, "Bu kapsamda, toplam öğrenci gelirinin en az yüzde 1'i kadar Ar-Ge bütçesi ayırmayan vakıf üniversitelerinin kontenjan artırma talepleri, değerlendirmeye alınmayacak." dedi.
Saraç, AA muhabirine, bugünkü YÖK Genel Kurulunda vakıf üniversitelerine ilişkin alınan kararlarla ilgili açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen Yükseköğretim Akademik Yıl Açılış Töreni'ndeki "bazı vakıf üniversitelerinin kazanç odaklı çalıştıklarına" dair sözlerini hatırlatan Saraç, bunun, millet tarafından kabul edilen gerçeklerin en üst düzeyde uyarısı olduğunu ifade etti.
TBMM'de kabul edilen 11. Kalkınma Planı'nda da vakıf yükseköğretim kurumlarına ilişkin Ar-Ge ve öğretim üyesi yetiştirme konularında YÖK'e düzenleme görevinin verildiğini dile getiren Saraç, "Dolayısıyla YÖK olarak, vakıf üniversiteleri hatta genelde tüm yükseköğretim sistemine yönelik 11. Kalkınma Planı'nda öngörülen kaliteyi yükseltici tedbirler alınmasında eskiden olduğu gibi süreci devam ettirirken, yenilikçi birtakım kararlar da almamız gerekti." diye konuştu.
Bunlar arasında vakıf yükseköğretim kurumlarına ilişkin bazı verileri kamuoyuyla paylaştıklarını hatırlatan Saraç, şu değerlendirmeleri yaptı:
"Sistemi en iyi değiştirecek unsur şeffaflıktır. Yeni YÖK olarak, yöntemimizin en önemli vasfı şeffaflık. Devlet ve vakıf üniversitelerinde tüm verileri kamuoyuyla paylaştığınızda sistem kendi kendini iyileştirebiliyor. İki sene önce yayımladığımız vakıf üniversiteleri raporunda kütüphanelerin durumunu ortaya koyduk. Bu raporun ardından bazı vakıf üniversitelerinin neredeyse hiç kütüphanesinin ya da kitabının olmadığı hususu kamuoyunun tepkisini çekince, vakıf üniversiteleri bu konuda girişimlerde bulundu ve kitap sayısı bir sonraki raporda da görüldüğü gibi ciddi sayılara ulaştı. Bunun yanında vakıf üniversitelerinde fiziki mekanlarına ilişkin şeffaflık sonucu yine iyileştirmeler oldu. Getirdiğimiz kriterlerle fiziki mekanların genişletilmesi süreci başladı. Dolayısıyla yeni YÖK'ün yöntemi, sonuç üretiyor."
Kamu kurumları kadar anne, babaların ve gençlerin de sonraki hayatlarını üzerine inşa edecekleri kurumlara ilişkin bilgiye ulaşma hakkının bulunduğunu vurgulayan Saraç, birtakım olumsuz verilerin de üstünü örtme gibi bir duruma asla yönelmeyeceklerini söyledi.
- Ar-Ge bütçesi ayırma şartı geldi
Saraç, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın uyarıları ve 11. Kalkınma Programı doğrultusunda vakıf üniversitelerine ilişkin bugünkü YÖK Genel Kurulunda alınan kararları da açıkladı.
Yekta Saraç, bu kararlara ilişkin, "Vakıf üniversitelerimizin yükseköğretim sistemine katma değeri yüksek çıktılar sunacağı bazı kararlar aldık. Vakıf yükseköğretim kurumlarının Ar-Ge faaliyetlerinin artırılması, öğretim üyesi yetiştirmeleri ve eğitim öğretim kalitesinin yükseltilmesine katkı sağlayacak bu kararlar, 2020-2021 öğretim yılı için vakıf üniversitelerinin kontenjan artırma taleplerinin değerlendirmesinde dikkate alınacak." dedi.
YÖK Başkanı Saraç, Genel Kurulda alınan bu karar hakkında şu bilgileri verdi:
"Toplam öğrenci gelirinin en az yüzde 1'i kadar Ar-Ge bütçesi ayırmayan vakıf üniversitelerinin kontenjan artırma talepleri değerlendirmeye alınmayacak. Dördüncü sınıfı bulunan her bir lisans programı için, tıp, diş hekimliği ve eczacılık için ayrıca düzenlemeler olduğundan bunlar hariç, en az iki araştırma görevlisi istihdamını zorunlu olarak isteyeceğiz. Eğer araştırma görevlisi istihdam edilmiyorsa, genç bilim insanları adayları eğer vakıf üniversitelerinde yer bulamıyorsa bu programların kontenjan artırma taleplerini gündeme almayacağız. Vakıf üniversitelerinin kontenjan taleplerinin değerlendirilmesi için dördüncü sınıfı (son) bulunan programlar için 4 öğretim üyesinin istihdamı zorunlu olacak. Bu şartları biz elbette ki devlet üniversiteleri için de arayacağız. Ayrıca araştırma görevlisi istihdam şartından, lisans üstü öğrencilerinin toplamının yüzde 20'sini ücretsiz olarak okutan ve yetiştiren vakıf üniversiteleri muaf olacak."
- Vakıf MYO'lara yeni düzenleme
Yekta Saraç, bunun yanında vakıf meslek yüksekokulları (MYO) ile ilgili iyileştirici, kaliteyi yükseltici bir dizi kararlar aldıklarını da bildirdi.
MYO'lara son 2, 3 yıldır temayülün arttığını, aday öğrencilerin tercihlerinde bu programlara daha fazla yer verdiğini ifade eden Saraç, "MYO'lara ilişkin düzenlemelerimizin sonuç vermeye başlaması bizi mutlu ediyor. YÖK olarak bu programlardaki eğitim öğretimin niteliğini yükseltici yeni birtakım kararlar da almamız gerekiyor." dedi.
Bu kapsamda öğretim elemanlarının nitelik ve nicelik açısından kalitesinin yükseltilmesinin, ikinci olarak da eğitimin bir parçasının uygulamalı hale getirilmesinin teşvik edileceğini belirten Saraç, "Diğer taraftan bugün aldığımız kararlarla kontenjanı 80 ve üzerinde olan MYO'ların ön lisans programlarında kadrolu öğretim elemanı sayısını 3'ten 4'e çıkardık. Bunun yanında ön lisans programlarındaki öğretim elemanlarından beceri sahibi uzmanların yanı sıra en az ikisinin tezli yüksek lisans veya birisinin doktora derecesine sahip olması şartı getirdik. Bundan sonra programların kontenjanlarının artış taleplerini bu çerçevede değerlendireceğiz." diye konuştu.
- Sınırsız lisans üstü öğrencisine son
Yekta Saraç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "bazı vakıf üniversitelerinin ticarethaneye" dönüştüğüne ilişkin uyarısının rasyonel bir zemine dayandığını vurguladı.
Bazı üniversitelerin YÖK'ten lisans üstü program izni aldıktan sonra, akademisyen sayılarına göre dünyanın hiçbir yerinde makul görülmeyecek sayıda öğrenci kabul ettiğine dikkati çeken Saraç, bu durumun öğretimde niteliği düşürücü bir durum olduğunu anlattı.
Bu durumun bazı yabancı ülke bakanlarının YÖK'e gelerek kendisine şikayette bulunduğu hususlar arasında yer aldığını ifade eden Saraç, şöyle konuştu:
"Özellikle İstanbul'daki bazı üniversitelerimizin akademisyen sayısı yetersizken bir ülkeden lisans üstü programlarına 400, 500 öğrenci kaydedilmesinden şikayet ediliyor. Bu durum üniversitelerimizin tanınırlığını da zorlaştırıyor. Bu istemeyeceğimiz durum, ayrıca işini düzgün yapan ve ülkenin kalkınmasına da katkı sağlayan vakıf üniversiteleri için haksızlık oluşturuyor. Onlar da bu durumdan şikayet ediyor ve düzeltilmesini istiyor.
Tezli yüksek lisans ve doktora programlarından her birine en çok 15, tezsiz yüksek lisans programlarına ise en fazla 30 kontenjana kadar öğrenci alım ilanının ilgili vakıf üniversitesince yapılması uygulamasına devam edilecek. Ancak bu rakamlardan fazla öğrenci alınmak istenmesi halinde bunun YÖK'ün iznine bağlanmasına karar verdik. YÖK de altyapı dışında nitelik ve nicelik yönünde akademisyen yeterliliklerini de gözeterek bu hususta karar verecek."
Saraç, bu kararla lisans üstüne yönelik nitelik artırıcı tedbirlerin alınması noktasında YÖK olarak cesaretli bir adım attıklarını vurguladı.
- Yabancı öğretim elemanlarından daha fazla yararlanılacak
YÖK Başkanı olduğunda üniversitelerideki 48 bin olan yabancı uyruklu öğrenci sayısının 172 bine ulaştığını belirten Saraç, bunun büyük bir başarı olduğunu söyledi.
Saraç, uluslararası öğrenci sayısını artıran pek çok unsurdan istifade ettiklerini ve hedef odaklı uluslararasılaşma kapsamında bir planlama yaptıklarını belirtti.
Bugün aldıkları yeni karara ilişkin bilgi veren Saraç, şunları kaydetti:
"Uluslararası öğrenci sayısını artırmak, o ülkedeki yabancı uyruklu akademisyen sayısının artmasıyla da ilişkilidir. Biz doktora düzeyinde aradığımız 6 asgari kadrolu öğretim görevlilerinden 2'sinin yabancı uyruklu olabileceği kararını da aldık. Bu kararlar yabancı uyruklu öğrenci sayısının artmasına da katkı sağlayacak. "