Dışişleri Bakanlığı tarafından 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü dolayısıyla bir mesaj yayımlandı. Mesajda şu ifadelere yer verildi:
“Dünyada çatışmalar, doğal afetler ve insan hakları ihlalleri gibi nedenlerle yerlerinden edilmiş insanların sayısı her geçen gün artmaktadır. Bu kişilerin önemli bir bölümü hayatlarını kaybetmekte, çok güç koşullarda yaşamlarını sürdürmekte ve sınırı aşan örgütlü suç şebekelerinin hedefi haline gelmektedir. Bu insanların onurlu bir şekilde yaşayabilmeleri için gerekli imkanların sağlanmasının, yurtlarına güvenli şekilde geri dönmelerini temin edecek koşulların oluşturulmasının ve iltica etmelerine neden olan sorunların çözülmesinin uluslararası toplumun ortak görevi olduğuna inanıyoruz. Öte yandan, uluslararası toplumun bu konuda üzerine düşeni yeterince yapmadığını da görüyoruz. Ev sahibi ülkeleri ve toplumları ekonomik ve kültürel olarak zenginleştiren bu insanlara yönelik yabancı düşmanlığının, ırkçılığın ve ayrımcılığın da arttığına üzülerek tanık oluyoruz. Tarihi boyunca ihtiyaç sahibi insanlara sınırlarını açan ülkemiz, topraklarına sığınan yaklaşık 4 milyon kişiye en iyi şekilde ev sahipliği yapmaktadır. Bugün sağlık, eğitim ve istihdam olanaklarına erişim başta olmak üzere, pek çok alanda bu kişilere sağladığımız hizmetler uluslararası topluma yol gösterici niteliktedir. Ülkemiz, mültecilerin haklarının iyileştirilmesi için uluslararası platformlarda da etkin rol oynamaktadır. Bu çerçevede 17 Aralık 2018 tarihinde Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda kabul edilen, hazırlıklarına aktif katkı sağladığımız Mültecilere İlişkin Küresel Mutabakat’a uygulama aşamasında da destek vermeyi sürdüreceğiz. Türkiye, konuya verdiği önemin bir göstergesi olarak bu mutabakat çerçevesinde 17-18 Aralık 2019 tarihlerinde Cenevre’de yapılacak olan Küresel Mülteci Forumu’na eşbaşkanlık yapacaktır. Tüm ülkeleri ve paydaşları şimdiden foruma en üst düzeyde katılmaya ve forumda mültecilere yönelik kaydadeğer taahhütler açıklamaya davet ediyoruz. 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü’nün dünyadaki tüm mültecilerin ve sığınmacıların yaşam koşullarının iyileştirilmesine ve adil yük ve sorumluluk paylaşımı çerçevesinde uluslararası toplumun bu kişilerle ve onlara ev sahipliği yapan ülkelerle daha etkin şekilde dayanışma göstermesine vesile olmasını diliyoruz.”
(İlker Turak/İHA)