Haber Türk Televizyonunda yayınlanan “Enine Boyuna” programında Nagehan Alçı’nın, “ ... devlet şayet katil devlet ise ona sonuna kadar katil devlet denir. Türkiye katil devlete sahipti. Bu ülkede 17 yıllık faili meçhul vardır. Devlet bal gibi katil devlettir” şeklindeki sözlerine öfke dinmek bilmiyor.
Türk Hukuk Enstitüsü Derneği Genel merkez yöneticileri ve hukukçular, bugün saat 14.00’te Sıhhiye’deki Ankara Adliyesi’ne giderek Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundular.
Suç duyurusunda Nagehan Alçı’nın Türkiye Cumhuriyeti Devletine ‘Katil Devlet’ demek suretiyle, Türk Ceza Kanunu’nun 301, 216 ve 218 maddelerini aleni şekilde ihlal ettiği ifade edildiğine dikkat çekilerek özetle şöyle denildi:
“Halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik eden” eden bu sözler cezasız kalamaz. Bu sebepler ile şüpheli hakkında soruşturma ve sonucunda kovuşturma yapılması ve nihayetinde hak ettiği cezaya çarptırılması için suç duyurusunda bulunulması gereği doğmuştur.”
Türk Hukuk Enstitüsü’nün suç duyurusunda söz konusu yayında kullanılan “Katil devlet” ve diğer beyanların düşünce ve fikir hürriyeti kapsamında değerlendirilemeyeceğine dikkat çekilerek özetle şöyle denildi:
“Türkiye Cumhuriyeti’ne yöneltilen “katil devlet” ithamı, devletimizi sözde ermeni soykırımın varlığını kabule ve milletimizi bu sözde soykırımın faili olarak göstermeye çalışan, zorlayan dış mihrakların ve yerli işbirlikçilerinin sık kullandıkları bir ifadedir.
Nagehan Alçı elbette bunu iyi bilmektedirler. Şüpheli, 90lı yıllarda 17 bin faili meçhul cinayet işlendiğini dile getirmiş, buna itiraz edilince “Bu ülkede bizi izleyen milyonlarca Kürt vatandaşı var.” demek sureti ile faili meçhul cinayetlerin devlet eli ile yine etnik temelli işlendiğini açıkça ifade etmiştir. Bu sebeple “Katil Devlet” sözünü tekrar tekrar söylemiştir.
Şüpheli, Devlet ve milletimize “soykırım” gibi iğrenç ve kabul edilemez bir yafta yapıştırmaya çalışan dış güçler ve beslemeleri olan terör örgütlerinin dilini kullanmaktadır. Bu beyanların terör örgütlerinin dili ile paralellik taşıdığı gerçeği de dikkate alındığında, söz konusu ifadelerin Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni aşağılama ve itibarsızlaştırma kastı ile yapılmış açıklamalar olduğu anlaşılmaktadır.
Kamuoyu vicdanın da FETÖ/PDY gibi terör örgütleri yönünden kirli olan Şüpheli, bilinçli şekilde Türk devletine karşı, milli hassasiyet ve çıkarlarımıza karşı algı oluşturma çabasındadır. Şüpheli “düşünce ve ifade özgürlüğü” kavramlarına sığınarak Devlet ve millet düşmanlığını alışkanlık haline getirmiştir.
Halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik eden” eden bu sözler cezasız kalamaz. Bu sebepler ile şüpheli hakkında soruşturma ve sonucunda kovuşturma yapılması ve nihayetinde hak ettiği cezaya çarptırılması için suç duyurusunda bulunulmasgereği doğmuştur."
ŞUBELER DE BAŞVURDU
Öte yandan Türk Hukuk Enstitüsü Derneği’ne bağlı İstanbul, İzmir, Mersin, Adana, Gaziantep, Erzurum, Konya, Nevşehir, Manisa, Uşak, Elazığ, Antalya ve Denizli Şube Başkanlıkları da adliyelere giderek Cumhuriyet Başsavcılıklarına suç duyurusunda bulundular.