Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki (KKTC) ‘Kapalı Maraş’ bölgesine düzenlenen basın gezisinde konuşan KKTC Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, bölgenin kademeli olarak sivilleştirileceğini belirterek, “Maraş’ın artık günümüzde askeri bölge olarak kalması makul ve mantıklı değil” dedi.
KKTC Başbakan Yardımcılığı ve Dışişleri Bakanlığı, ‘Kapalı Maraş’ın bugünkü halinin görülmesi ve uluslararası toplumda önyargıların kırılması maksadıyla, basın gezisi düzenledi. Gazetecilerle birlikte geziye katılan KKTC Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay hükümet olarak Maraş’ın kademe kademe sivilleştirilmesini öngördüklerini belirtti.
Sadece taşınmaz mallarla ilgili değil, taşınabilir mallarla ilgili olarak da politika geliştirilmesinin planlandığını belirten Özersay, “Taşınmaz mallarda bir tasnif yoluna gittik, turistik, ticari olanlar şeklinde bir tasnif etme yoluna gittik. Haritalandırma devam ediyor. Binaların dayanıklılığına ilişkin olarak çalışma yapıyoruz. Bu nedenle envanter çalışmasını önemsiyoruz. Bugünkü ziyaret çerçevesinde bazı adımlar atmayı düşünüyoruz, bu adımlar çok da uzun sürmeyecek” dedi.
“KADEMELİ OLARAK İLERLEMEYE ÇALIŞIYORUZ”
Özel bir izinle 1’inci derece askeri bölgede adımların atıldığını belirten Özersay, “Kademeli olarak ilerlemeye çalışıyoruz. Sadece bizim değil, Güney Kıbrıs kamuoyunun da doğru bilgi almasını önemsiyoruz. Burada KKTC hükümeti olarak ortaya koyduğumuz pozisyon, buranın resmi sahiplerini paydaş olarak kabul ediyoruz. Burası KKTC içerisinde askeri bölge alanıdır. Biz uluslararası hukuka yanaşacak adımlar üzerinde duruyoruz. 45 yıldır denenen ve sonuç alınamayan bir yöntemi gündeme getirmeyi düşünmüyoruz. Doğru olan 21. Yüzyıla uygun olan bir çalışmadır” ifadelerini kullandı.
“BURAYA İLİŞKİN TASARRUF TAMAMEN HÜKÜMETİMİZİN TASARRUFUDUR”
Birleşmiş Milletlerin (BM) Kapalı Maraş’taki değişikliler konusunda belli oranda bilgilendirildiğini söyleyen Özersay, “BM yetkilileri sadece ilgi duydukları sorulara yanıt aldılar. Buraya ilişkin tasarruf tamamen hükümetimizin tasarrufudur. Atacağımız adımlar bizim kendi atacağımız adımlardır, birileri ile birlikte atacağımız adımlar değildir. Maraş’ı sadece kendi vatandaşlarımıza açacağımız yönünde bir düşünce yoktur. Uzun yıllar BM Güvenlik Konseyi’nin kararlarını kendi elimizi bağlayacak şekilde yorumladık, bu anlayıştan uzaklaşmak gerektiğini ve statükoyu kırmamız gerektiğini düşünüyorum" şeklinde konuştu.
(YAŞ-ÖZ-Y)