Türkiye'den 'standardizasyon' atağı

Türk Standardları Enstitüsü (TSE) Başkanı Prof. Dr. Adem Şahin, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin, kalkınma hedeflerine ulaşabilmek için standardizasyon ve uygunluk değerlendirme alanlarında etkin bir güce kavuşmak mecburiyetinde olduğunu belirterek, "Çünkü hedef pazarlara engelsiz girebilmemizin anahtarı standardizasyon ve uygunluk değerlendirmededir." dedi.

İSTANBUL (AA) - Türk Standardları Enstitüsü (TSE) Başkanı Prof. Dr. Adem Şahin, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin, kalkınma hedeflerine ulaşabilmek için standardizasyon ve uygunluk değerlendirme alanlarında etkin bir güce kavuşmak mecburiyetinde olduğunu belirterek, "Çünkü hedef pazarlara engelsiz girebilmemizin anahtarı standardizasyon ve uygunluk değerlendirmededir." dedi.

Uluslararası Standardizasyon Zirvesi'nde konuşan Şahin, "Standartlara Yön Ver" sloganı ile standardizasyonda yeni bir süreci başlattıklarını söyledi.

Standartlar üzerine kurulu bir dünyada yaşandığını aktaran Şahin, "Ticaretin birinci şartı olan standartlar, tarımdan inşaata, enerjiden ulaşıma, kimyadan sağlık sektörüne kadar, hayatın her alanında kullandığımız ya da tükettiğimiz ticarete konu mal ve hizmetlerin tümünü kapsıyor." diye konuştu.

Şahin, OECD raporlarına göre dünya ticaretinin yüzde 80'den fazlasının doğrudan standartlardan ve teknik düzenlemelerden etkilendiğini dile getirerek, şunları kaydetti:

"Öyle ki standartlar ve teknik düzenlemeler olmadan uluslararası ticaret yapılamaz hale gelmiştir. Standartlar ve uygunluk değerlendirme faaliyetleri bir yandan ticaretin serbestleştirilmesine katkı sağlarken, diğer yandan belirlenen kural ve kaidelerle mal ve hizmet üretiminde, insanların, hayvanların, bitkilerin ve çevrenin korunmasına yönelik önlemler alınmasını sağlamaktadır.

Ancak ne yazık ki bu faaliyetler gelişmekte olan ülkelerin karşısına 'ticarette teknik engel' olarak çıkabilmektedir. Gelişmiş ülkeler bir yandan standartların belirlenmesinde etkin rol alıp, kendi ekonomik üretim teknolojilerine göre standartları belirlerken, bir yandan da belirledikleri bu standartlara ve standartlarla paralel olarak uygunluk değerlendirme hizmetlerine atıf yaparak, dünya ticaretini kendi lehlerine değiştirmekte, kendi belirledikleri şartlarla gelişmekte olan ülkeleri oyun dışında bırakmaktadır."

Bu nedenle Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin kalkınma hedeflerine ulaşabilmek için standardizasyon ve uygunluk değerlendirme alanlarında etkin bir güce kavuşmak mecburiyetinde olduğunu vurgulayan Şahin, "Çünkü hedef pazarlara engelsiz girebilmemizin anahtarı standardizasyon ve uygunluk değerlendirmededir." ifadelerini kullandı.

- "Standardizasyon süreçlerinde daha etkili olabilmek için yeni adımlar atmaktayız"

TSE Başkanı Şahin, TSE'nin, dünya ölçeğinde, Uluslararası Standardizasyon Teşkilatı ve Uluslararası Elektroteknik Komisyonu’nun, bölgesel ölçekte ise Avrupa Standardizasyon kuruluşları CEN ve CENELEC’in tam üyesi olduğunu anımsatarak, "Enstitümüz bu üyelikler sayesinde söz konusu kuruluşların standart hazırlama çalışmalarına aktif olarak katılabilmektedir." bilgisini verdi.

Şahin, katılımın, bu kuruluşların standart hazırlama faaliyetlerinin yürütüldüğü Teknik Komitelerin çalışmalarını takip eden, bu komitelerce hazırlanan taslak dokümanları inceleyip komite içinde uzlaşarak ülke görüşünü oluşturan Ayna Komiteler aracılığı ile olduğunu anlattı.

Uluslararası Standardizasyon Teşkilatı'nın komitelerine farklı ülkelerden katılım sayılarına bakıldığında, gelişmiş ülkelerin standartların oluşum sürecine katılıma ne kadar önem verdiklerinin görüldüğüne işaret eden Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ülkemizde Ayna Komitelere katılım ise gelişmiş ülkelerin Teknik Komite ve bu komitelerde çalışan uzman sayılarıyla karşılaştırıldığında maalesef düşük seviyededir. Standartları belirleyen bir ülke olmak istiyorsak hem ayna komite sayımızı ve bu komitelerdeki üye sayısını hem de uluslararası komitelerdeki temsil oranımızı arttırmalıyız. Enstitü olarak standardizasyon süreçlerinde daha etkili olabilmek için yeni adımlar atmaktayız. Bunlardan en önemlisi, paydaşların katılımını artırmaya ve süreçlere müdahaleyi kolaylaştırmaya yönelik olarak hazırladığımız ve Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu, Hazine ve Maliye Bakanlığı Merkezi Finans ve İhale Birimi (MFİB) iş birliğinde başlattığımız projedir."

- "Türkiye uluslararası ticaretin dili olan standartları belirleyecek"

Prof. Dr. Adem Şahin, proje çerçevesinde paydaşların taslak standartlara görüş verirken kullandığı programın değiştirildiğini, interaktif web sayfası ile çalışmalardan pratik olarak haberdar olma yolunu açtıklarını vurgulayarak, "Böylece Ayna Komitelerde ülke görüşünün online ortamda alınması, yüz yüze toplantılar yerine dijital ortamdan müzakereler yürütülmesi mümkün olacak. Öte yandan düzenleyeceğimiz organizasyonlar ve toplantılar ile standardizasyon konusunda tüm paydaşların farkındalığını artırmayı hedefliyoruz." şeklinde konuştu.

Şahin, sonuçlarını yakın zamanda hep birlikte görüp değerlendirme imkânı bulacakları bu proje ile Türkiye'nin uluslararası ticaretin dili olan standartları belirleyen ülkelerden biri olarak hemen hemen her platformda varlığını hissettireceğini söyledi.

Şahin, 14 Ekim Dünya Standartlar Gününü kutlayarak, "Artık standartlara uymakla yetinmeyip onları hazırlayan tarafta daha etkin şekilde yer almak, içinde bulunduğumuz küresel şartları ve ulusal hedeflerimizi düşündüğümüzde, ülkemiz için zorunluluk haline gelmiştir. Bu nedenle uluslararası standardizasyon çalışmalarımızı geliştirecek her türlü katkı büyük öneme sahiptir." değerlendirmesinde bulundu.

- "Özel sektör olarak standartların önemini kavradık"

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkan Yardımcısı Ali Kopuz ise ticaretin olduğu yerlerde medeniyetlerin yükseldiğini, yaşamın ve toplumların sosyal ve kültürel olarak zenginleştiğini belirterek, "Şimdiye kadar maalesef standartları oluşturan, tasarlayan değil, uygulayan tarafta kalmışız ancak şimdi standardizasyon faaliyetlerine katılmanın önemini anlamış durumdayız. O kadar önemli ki bir standart değiştiğinde biz de üretim şeklimizi değiştirmek zorunda kalıyoruz veya ihracat yapmak istediğimizde pazar engeliyle karşılaşmış oluyoruz. Türk özel sektörü olarak standartların önemini kavradık." diye konuştu.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri