İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "31 Mart'ta Allah muhafaza biz zayıflarsak çok net söylüyorum, 1 Nisan sabahı daha önce de gördünüz. 6 yaşındaki masum çocukların taşı verirler valiler, kaymakamları sokağa çıkarmazlar. Bizi Kandil'in önünde boynu eğik bırakmayın" dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, seçim çalışmaları kapsamında Çorum'un Osmancık ilçesine geldi. Burada halka hitap eden terörle mücadele kapsamında yürütülen çalışmalar hakkında bilgiler verirken, Millet İtttfika'nı da sert sözlerle eleştirdi.
Son iki yılda 3 bin 313 terörist etkisiz hale getirilirken, teröristlere ait 3 bin 99 barınak ve sığınağında yok edildiğini açıklayan Bakan Soylu, "Geçen gün onlara güzel bir seçim hediyesi verdik. 4 tane. Size bir şey söyleyeceğim ancak kimseye söylemeyin. Şimdi bu insansız hava araçlarımız var ya yukarıdan gidiyorlar bizim kahramanlarımızda aşağıdan. Şimdi o insansız hava araçlarına öyle bir şey yaptık ki şimdi ne yaptılar diye çıldırıyorlar. Öyle bir yazılım yaptık ve apart yaptık ki bırakın dağlarda gezmeyi kafalarını çıkaramayacaklar. Türkiye bu konularda çok üst bir noktaya geldi. Milletin kararlığıyla beraber geldik" diye konuştu.
2018 yılında terör örgütüne katılımlarda son 10 yılın en düşük seviyesine ulaşıldığını anlatan Bakan Soylu, bu katılımın üç katı kadarda teröristin teslim olduğuna dikkat çekti. PKK'yı çözdüklerini belirten Bakan Soylu, vatandaşlardan bu konuda endişelenmemelerini istedi.
Terör örgütü DHKP-C ile de etkin bir mücadele verildiğinin altını çizen Soylu, "Başka bir terör örgütü vardı DHKP-C. Her yerde bunların yöneticileri var. Türkiye'de olanlarla ilgili özet bir rapor vereyim. Türkiye'deki yöneticilerinin hepsi ya ölüdür ya hapistedir" ifadelerini kullandı.
Terörle mücadelenin güçlü bir şekilde devam ettiğini vurgulayan Bakan Soylu, "94 PKK'nın belediyesini görevden aldık. 98 il genel ve belediye meclis üyesini görevden aldık. Artık dağa adam gönderemiyorlar. Para gönderemiyorlar. 10 katrilyonluk uyuşturucularına el koyduk. Kaçak sigara satamıyorlar. PKK'nın şah damarını kestik" şeklinde açıklamada bulundu.
Şimdi birilerinin PKK'ya yeniden güç ve kuvvet vermeye çalıştığını dile getiren Bakan Soylu, şunları kaydetti:
"Hatırlar mısınız 24 Haziran seçimlerinde CHP'ye ve CHP'lilere PKK'yı meclise taşımayın dedik. Kemal Kılıçdaroğlu çıkıp bir oy CHP'ye bir oy HDP'ye verin dedi mi? Demedi mi? İçişleri bütçesinde konuşma yaparken kadının birisi çıktı; PKK'nın oradaki temsilcisi dedi ki ben onlara PKK'nın temsilcisi deyince reddetmiyorlar, başka şeyi reddediyorlar ama PKK'nın temsilcisi deyince reddetmiyorlar. Dedi ki, "Sizin Diyarbakır'daki, Şırnak'taki, Hakkari'deki askerleriniz işgal askeri, polisiniz işgal polisi, jandarmanız işgal jandarması" dedi. Ben onların ağzının payını verdim. Ben lafı söyleyene bakmam ben lafı söyletene bakarım. Bu lafı ona söyleten Kılıçdaroğlu, Akşener ve Karamollaoğlu. Bu lafı onlar söyletti. Eğer onlar bu desteği vermeseydi bunlar meclise giremeyecekti. Bu yapı o lafı gazi meclisin çatısı altında söyleyebilme kapasitesine sahip olamayacaklardı. O birinci safhasıydı."
"TÜRKİYE'NİN HUZURUNU BOZMAK İÇİN İKİNCİ YARIYI DEVREYE SOKTULAR"
Türkiye'nin huzurunu bozmak için ikinci yarının devreye sokulduğunu dile getiren Bakan Soylu, "325 PKK'lı, HDP'liyi kendi meclisleri ve il genel meclislerine yazdılar. Şunu size sorayım Osmancık'ta Çorum'da PKK'ya patlayıcı taşıyan bir kişi meclise seçer misiniz? Uyuşturucu parasını PKK'ya göndereni seçer misiniz? Karakola bomba koyan artı jandarma ve polis karakoluna Molotof atan bir PKK'lıyı seçer misiniz? Şimdi siz seçmezsiniz de onlar seçtiler ve yazdılar. Şimdi diyorlar ki onlar CHP'li, sen onlardan bir tanesini tanıyorsan ben adımı değiştireceğim. Kılıçdaroğlu, onlardan bir tanesini tanıyorsan ben adımı değiştireceğim. Ben bu ülkenin İçişleri bakanıyım. Ben yangın söndürücü, ben itfaiyeci değilim. Benim Cumhurbaşkanım ve hükümetimin bana verdiği görev bu milletin başına bir musibet gelecekse birisi devletimizi tehdit ediyorsa benim görevim onu seyretmek değil onu engellemektir. Onun önüne geçmektir. Milletin başına çorap örüyorlar, bela getiriyorlar. Türkiye yüzdü yüzdü sonuna geldi. PKK terörünü bitiriyoruz. Türkiye'ye musallat olanları bitiriyoruz. Türkiye ayaklarının üzerinde durur hale geliyor. Şimdi biz bizim 94 belediyemizi alırsınız ha, biz sizin şehirlerinize sızalım da görün dünyanın kaç bucak olduğunu bizi tehdit ediyorlar. Bunu kimle yapıyorlar? O baş olmak için siyasete soyunan, şimdi kuyruk olan çakma milliyetçi Meral Akşener'le yapıyorlar. Rahmetli Erbakan'ın mirasını yemeye çalışanlar 2 tane milletvekili meclise sokabilmek için PKK ile kol kola girdiler. Şimdi Şanlurfa'da Apo'nun yeğeniyle kapı kapı geziyor Saadet Partililer. Adıyaman'da aynısını yapıyorlar. Neden orayı kazanıp orayı PKK'ya köprü yapabilmek için. Kato'da, Gabar'da, Cudi'de, Bestlar deresinde kahramanlarımız bana şunu demezler mi bakanım biz PKK'yı dağlarda kırsalda bitirdik de siz nasıl müsaade ediyorsunuz bunları büyükşehirlere taşıyorsunuz diye sormazlar mı? O zaman biz yanlış yaptık. Terörle mücadeleyi yapmasaydık, bunlara hadlerini bildirmeseydi. Şehirlere Apo posterleri assaydılar. Şehit ailelerini ziyaret ediyorum. Beni tensi etme bakanım diyor benim evladım şurada bakanım diyor eğer istersen bunu da feda ederim diyor. Benden öncede İçişleri Bakanı vardı. Benden sonra da olacak. Çok net ve açık bizden çok var bu ülkede. Ama bu memleketten bir tane var. Bizden her zaman gelir. Biz faniyiz bu memleketten bir tane. Bu memleketi kimseye yediremeyiz, müsaade etmeyiz. O zaman biz yanlış yaptık.Terörle mücadeleye inanmasaydık. Her yerleri yakıp yıksaydılar. Biz bu millete gözünü dikene müsaade etmeyiz. Yapacakları şudur, 31 Mart'ta Allah muhafaza biz zayıflarsak çok net söylüyorum, 1 Nisan sabahı daha önce de gördünüz. 6 yaşındaki masum çocukların taşı verirler valiler, kaymakamları sokağa çıkarmazlar. Devletin itibarını alt üst ederler. Ben bunu gördüğüm için. Sokaklara hep terörist isimleri koymuşlar. Şimdi büyükşehirlerde sokaklara biz şehit ismini teklif ettiğimizde onlar diyecek ki bir dakika tamam, şu sokağa da terörist ismi verin. Ankara'da, İstanbul'da hemşehrileriniz var. Bir şey diyorum hiç kimse dayanamaz bu işe. Yüzdük yüzdük kuyruğuna geldik. Bizi geri döndürmek istiyorlar ne olur buna müsaade etmeyin. Bizi Kandil'in önünde boynu eğik bırakmayın" diye konuştu.
"KARAYILAN VE BAYIK'IN MASASINA ÇOCUKLARI MEZE YAPANLARIN BURUNLARIN FİTİL FİTİL GETİRMEZSEK NAMERDİZ"
Zorla dağa çıkarılan kız çocuklarıyla ilgili de açıklama da bulunan Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"13-14 yaşındaki çocukları, kızlarımı alıp annelerinin kucağında onların okşanmasını beklerken, saçlarının tek tek örülmesi beklenirken alıp zorla dağa götürdüler. Onlara kalaşnikof verdiler. 13 yaşındaki çocuk terörist yapılıyor mu. Hangi ahlak, hangi vicdan hangi insanlık. Sonra o hayvan Murat Karayılan o hayvan Cemil Bayık'a onların masasına meze yapıp anne ve babalarına tekrar dönmesinler diye taciz ettiler. Tecavüz ettiler. O çocukları, o kızları 13-14 yaşında alıp Karayılan ve Bayık'ın masasına meze yapanların burunlarından fitil fitil getirmezsem namerdiz. Namerdiz, namerdiz.
(Muhammed Muttalip Yalçın - İsmail Kabakdere/İHA)