Ankaragücü 2 Rizespor 2
Bizim seyirciler bu hafta gözükmedi. Demek ki daha çok işimiz var. Öz de sıkıntı yok!.. Taraftar sayımızla Seyirci sayımız arasında ki çıta yüksek gözüküyor. Taraftarlaşmayan seyirci konusunda daha hassas olmalıyız..
Şimdi bunu niye yazdım Rize maçında satılan toplam bilet 7300 civarı, maçın günü ve saati en büyük sebep olarak gözükse de bu konuda hala şehirle bütünleşmeyi sağlayamadığımızı gösteriyor. Maç seçen taraftar olmaz. Bu yılı bir şekilde bitirdik. Gelecek yıl özellikle liseler ve üniversitelerde daha aktif ve takıma ilgiyi artıracak işler yapmalıyız.
Gelelim maça 2-2 biten maçın içinde yaşananlardan başlayalım. .
Kanatları kırık kuş misali ilk yarı Moke'nin sakatlanması ile hareket edemez hale geldik. Rezervimizi de tartmış olduk. Bu yıl maç süresi alamayan iki bek ile oyuna başladık. Cebrail ve Mehmet'in mücadele azmi olsada etki açısından zayıf kaldık. Rezerv'in güçlü olacak, ihtiyaç duyduğunda mevcut kadronun sürekli oyuncusuymuş gibi olmalı ki sıkıntı olmasın. Oynayanların mı? oynatmayanın mı suçu dersek ikisi de değil. Sebebi ligin çok çetin geçmesi ve hocanın mevcut dışına çıkamaması
Cebrail'i 2.lig de oynadığımızda bugşas sporda harikalar yaratan müthiş bir sağ bek diye konuşmuştuk. Bugünde ilk defa çıktığı süper lig de çok sırıtmadığını, mücadelesini ve isteğini takdir ettiğimi belirtiyim. Çok basit yediğimiz golden sonra hamlelerin yapılması gerektiğini gördük ancak devrenin bitmesi ve ikinci yarının 57. dakikasında oyun sisteminin değişmesi ile birlikte hareket alanımız genişledi. 66. Dakikadan sonra sahada etkili olan isteyen taraf biz olduk.
Ankaragücü'müz taraftarın müthiş desteği ile öne geçmesi, tam saha baskılı oyunu, penaltı pozisyonuyla son buldu. Takımı ateşlediğimiz gibi gol attıktan sonra aynı etkiyi göstermek yerine rakip tribüne karşı kaynatmaya başlıyoruz. Bize her yer Trabzon dediğimiz an golü yedik. Hatırlarsanız ilk maçta da 61.dk 1-0 öndeyken aynı tezahüratı yaptık golü yedik.
Maç 4-1 olsa istediğimiz gibi kaynatalım ama gidip gelen bir maçta bu tip taktik hatalardan çok zarar gördük. Bize her yer Ankara!..geçen hafta Bjk maçını nasıl Ankara yaptıysak, kendi sahamızda yapamıyoruz. Bu tip hataları çok yapıyoruz. Bursaspor ve Trabzonspor ile olan dostluğumuzu bilmeyen yok!.. Ancak aynı zamanda rakip olduğumuz bu dost kulüplerimiz üzerinden diğer takım maçlarında çok kaynağa düşüyoruz. Bununda bedelini en çok biz ödüyoruz. Tecrübelerimizi değerlendirelim. Aynı hatalara tekrar tekrar düşmeyelim.
İçerdeki Sivas maçı içerdeki son maçımız. Bu maç pazartesi Akşam 20.00 de şimdiden bu sezonu uğurlama maçı için iyi organize olup stadı full doldurmalıyız. İftar saati olsa da bu takımı Gümüşhaneden biz çıkarttık o günlerin hatrına son maçımızda bilet kalmasın.
Sivas maçı şampiyonlukların yıl dönümü
Ankaragücümüz için Yönetim de. Sivas maçında şampiyonlukların yıl dönümü münasebetiyle gerekli özeni göstermeli, Şampiyonluk maçı havasında geçmiş acılarımızıda anmış oluruz.Bu başarıların kolay kazanılmadığını bilinçli bir şekilde hem görsel hemde fiziki olarak göstermeliyiz.
Antalyaspor Deplasman dönüşü Mert ve Eren kardeşlerimizin kaybı içimizi yaktı. Hiç bir başarı bu acıyı bize unutturamaz. Bu iki güzel yürek için Sivas Maçında yerlerimizi alıp dualarımızı edelim. Ankaragücü var olsun...
Maçın adamı Sedat Ağçay kaptanımız, kaptanlığı ile bugün dümene geçip gemiyi limana yanaştırırken ikinci kaptan İlhan Parlak 'ın desteği gözle görülür şekilde özeldi.
Şimdi gördüğüm bir şey daha var Orgıll' i rakipler çözmüş geniş alan bulamadığında Orgıll çok koşmasına rağmen etkisiz gözüküyor. Bunun için düşünmesi gereken Mustafa hocadır. Daha etkili kılınmalı, Orgıll çok koşar, hızlıdır ancak akılcı atak oyuncusu değildir.
İlhan'la başlayıp orgıll ve Sadayev'i ikinci yarının son 25 dakikasında değerlendirilmesi daha etkili olacaktır diye düşünüyorum. Ayrıca kaleci Altay'ın motivasyon ayarının dengelenmesi aşırı güvenin zarar vereceğini de belirtiyim.. Sevgiyle..