Yaz aylarında sıcaklık artışıyla beraber beslenmeye bağlı sağlık sorunları da kendini göstermeye başlıyor. Doğru beslenmeyle bu sorunların önüne geçilebileceğini belirten Uzman Diyetisyen İrem Dürçek, bu dönemde sıvı tüketimin oldukça önemli olduğunu söyleyerek, kalorisiz su tüketilmesini önerdi.
Yaz aylarıyla birlikle beslenme rutininde de değişiklik yapılması gerektiğini belirten Beykent Üniversitesi Öğr. Üyesi Uzman Diyetisyen İrem Dürçek, bu dönemde terlemeye bağlı yaşanacak sıvı kaybını önlemek için bol miktarda kalorisiz su ve süt ürünleri tüketilmesini önerdi. Kilo vermek isteyenlerin ise tahıl grubunu tüketirken dikkatli olmaları gerektiği konusunda uyaran Dürçek; makarna, bulgur, pirinç gibi tahıl ürünleriyle birlikte yağ tüketiminin de arttığını ve bu ürünlerin yerine tam buğday, çavdar ya da ciddi bir kansızlığı (Anemi) olmayanların kepekli ekmek tercih edilebileceğini söyledi. Sıcak havalarda sık görülen gıda zehirlenmesi konusunda da uyarılarda bulunan Dürçek, doğru beslenmeyle vücut savunma sisteminin korunup, bu sorunun önüne geçilebileceğini ifade etti.
“ÖĞÜN SAYISI KİŞİYE GÖRE DEĞİŞİYOR”
Doğru beslenmede en önemli noktalardan birinin öğün sayısını kişinin kendi fizyolojisine göre ayarlaması olduğunu ifade eden Dürçek, “Kişilerin vücut ihtiyaçları farklı olduğu için öğün sayısı vermek doğru olmaz. Kişi günde kaç öğün besleniyorsa gerekli olan ihtiyacını bu öğünlerden almalı. Buna ek olarak öğün sayısına göre süt ürünü tüketimi oldukça önemli. Kişi beslendiği her öğün başına bir bardak süt, yoğurt, ayran gibi süt ürünü tüketmeli. Kilo vermek isteyenler bu ürünleri yarım yağlı veya yağsız şeklide tüketebilirler” dedi.
“BULGUR YA DA PİRİNÇ PİLAVI YERİNE EKMEK TÜKETİMİ DAHA MAKUL ”
Bu dönemde kilo almak istemeyenlerin tahıl grubunu tüketirken dikkatli olmaları noktasında uyaran Dürçek, “Makarna, bulgur ya da pirinç pilavı tüketimi yerine ekmek tüketimi daha makul olacaktır. Çünkü tahıl ürünleri pişirilirken bol miktarda yağ kullanılıyor. Yaz aylarında kiloyu korumak adına bu gıdalar yerine ekmek tüketimi daha makul olacaktır. Yalnız ekmek tüketirken beyaz undan yapılanları değil, tam buğday, çavdar ya da kişide ciddi bir anemi yoksa kepekli ekmek de tercih edilebilir” şeklinde konuştu.
“KALORİSİZ SU TÜKETİMİ ÖNEMLİ”
Sıcak havalarda terlemeye bağlı olarak vücutta ciddi miktarda sıvı kaybı yaşandığını söyleyen Dürçek, sıvı tüketimiyle ilgili şu önerilerde bulundu:
“Sıvı kaybı ve terlemeyle birlikte sodyum ve potasyum kaybı da meydana gelebiliyor. Bu durum kendini yorgunluk halsizlik ve baş dönmesi şeklinde gösterebiliyor. Sodyum kaybını önlemek için ayran tüketilebilir. Potasyum kaybını önleyebilmek için de bol sebze, meyve tüketimini önerebilirim. Ayrıca mümkün olduğu kadar asitli, gazlı ve şekerli içeceklerden uzak durmak gerekiyor. En uygun olanı kalori içermeyen su tüketimidir. Bunun dışında çay, kahve şekersiz ve kremasız olarak kullanılabilir ve kişi eğer şeker hastası değilse taze sıkılmış meyve suyu da tüketebilir. Nitekim ayran aşı tarzında çorbaların da bu dönemde kullanılması sıvı tüketimini karşılamak için uygundur. Günlük alınan sıvı miktarını ise kişinin kilosunun 33 ile çarpımında ortaya çıkan rakam olarak söyleyebiliriz.”
GIDA ZEHİRLENMESİNE DİKKAT!
Sıcaklıkla birlikte görülen bir diğer sorunun gıda zehirlenmesi olduğunu ifade eden Dürçek, “Gıda zehirlenmelerine karşı vücut savunma sistemini korumamız gerekiyor. Bunun için de süt, yoğurt, ayran gibi süt ürünleri tüketilebilir. Aynı zamanda bol sebze, meyve tüketilmeli. Salata tüketimi de bu dönemde çok önemli. Gıda zehirlenmelerine karşı salata malzemelerinin sirkeli suda bekletilmesi gerekiyor. Meyve ve sebze tüketimini arttırmanın bir diğer faydası ise içerisinde bol miktarda sıvı, vitamin ve antioksidanların bulundurmalarıdır. Bu şekilde vücudun savunma sistemi doğal yoldan korunmuş olur” diye konuştu.
Beslenmeye bağlı yaşanan sağlık sorunlarına da değinen Dürçek, “Yeme içme bozukluğu yaşayanlarda sık görülen hastalıkların başında diyabet geliyor. Yaz aylarıyla birlikte şekerli meyvelerin tüketimi de artıyor. Karpuz, kiraz, üzüm gibi meyvelerin tüketimini mümkün olduğu kadar sınırlayabilmek önemli. Nitekim öğünlerde karbonhidrat dengesine dikkat etmek gerekiyor. Bunun için de kişinin düzenli olarak karbonhidrat ölçümlerini yapması gerekiyor” dedi.
(Sema Fison /İHA)