15 Temmuz gazisi o günü anlattı
15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında Ankara’da olan ve helikopterden açılan ateşle 25 yerine şarapnel parçası isabet eden 15 Temmuz gazisi, o geceyi anlattı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 15 Temmuz gecesi televizyondan yaptığı "sokaklara çıkın" çağrısı üzerine, Türk milleti yekvücut olarak, FETÖ’nün kalkışmasına karşı büyük bir mücadele ortaya koydu.
Milli iradeye sahip çıkmak için sokaklara dökülen binlerce vatandaştan bazıları, darbeci askerlerin kurşunlarıyla vurularak ya da tankların altında ezilerek şehadete, bazıları da gazilik mertebesine ulaştı.
15 Temmuz gecesi Ankara’da AK Parti Genel Merkezi önünde beklerken külliyeye saldırı olacağını duyması üzerine külliyeye gitmeye çalışan fakat helikopterden açılan ateşle vücudunun 25 yerine şarapnel parçası isabet eden Gazi Abdurrahman Kafkas, o geceyi anlattı.
Kafkas, "15 Temmuz günü abimi ziyarete Ankara’ya gitmiştim. İlk haberi aldıktan sonra ağabeyimle birlikte Kızılay’a gitmeyi düşündük. Sonra darbenin hükümete olacağını öğrenince AK Parti genel merkezine gitmeye karar verdik. Bu sırada Cumhurbaşkanımız sokağa çıkma çağrısı yapmamıştı.
Genel merkeze hareket ettik fakat dışarıda bir tuhaflık vardı. İnsanlar ATM kuyruklarına girmişti, benzin istasyonları yoğundu. Genel merkeze gittiğimizde müthiş bir kalabalık gördük ve biz de nöbete başladık. Hemen sonrasında Gaziantep Milletvekilimiz çıkıp darbe girişimi olduğunu imkanı olanların Kızılay’a gitmesini söyledi.
Benim vicdanım gitmeye el vermedi, ben genel merkezde kalmaya karar verdim. Bir süre daha bekledikten sonra Külliye tarafından biri bize gelerek tankların çıktığını ve Külliye’ye doğru gittiğini söyledi. 30-40 kişi Külliye’ye doğru gitmeye karar verdik. Polis bizi yolda durdurdu ve Külliye’ye gitmemizin tehlikeli olduğunu söyledi. Biz tankları görünce ve durumun ciddi olduğunu anlayınca polisi dinlemedik ve Külliye’ye doğru gitmeye devam ettik.
Tankların içindeki hainler bize ateş etmeye başladı. Biz tankların önüne vardık, bize ateş etmeye devam ediyorlardı. Ben durum ciddi olduğu için telefonla video çekmeye başladım. Ben video çekmeye başladıktan 25-30 saniye sonra helikopter kalabalığı taramaya başladı. Ben de o esnada yaralandım, vücuduma 20-25 tane şarapnel parçası isabet etti. Ben biraz uzaklaşıp bir abiye ’Abi bende bir şey var mı’ diye sordum. Abi konuşmaya çalışırken ağzından kanlar dökülmeye başladı. Tabi bu durum beni biraz korkuttu. Sonra biraz daha uzaklaştım olay yerinden. Aklıma abim geldi ve onu aradım. Sağ olduğunu öğrenince rahatladım. Ona bacaklarımdan kanlar aktığını, yaralandığımı söyledim. Bunu duyunca panik yaptı ve bana nerede olduğumu sordu.
"Allah bizden korku hissini alıp tankların üzerine yürüme cesareti verdi"
Ankara’yı bilmediğim için yerimi tam olarak tarif edemedim. Bana sakin olmamı ve tişörtümle bacağımı sarmamı söyledi. Tişörtümü çıkardım ama bacaklarımı nereden bağlayacağımı bilemedim, şoktaydım. Bir süre sonra bir araba geldi, sürücü kapıyı açarak binmemi söyledi. Arabanın içi kandı ve ben de onlara ’Sizin durumunuz daha ağır siz gidin benim abim gelecek’ dedim. Onlar gittiler, aradan zaman geçti ben çok kan kaybettiğim için görme duyumun azaldığını fark ettim. O esnada yakınımda bulunan birinden yardım istedim.
O kişi beni olay yerinden bir 100 metre daha uzaklaştırdı ama o esnada ateş etmeye devam ediyorlardı. Kimse ateş edilme durumundan korkup geri dönmedi. Külliye’nin duvarına oturttular beni. Öleceğimi hissettim annemi aramak istedim ama onları korkutmak istemedim. Daha sonra beni hastaneye kaldırıldılar.
"Çocuklarımıza ülkemizin geçtiği yolları anlatmamız gerekiyor"
O gece çok ağır silahlar kullandılar ama Allah bizden korku hissini alıp tankların üzerine yürüme cesareti verdi" dedi.
Kafkas, şöyle devam etti:
"15 Temmuz sadece bir darbe girişimi değildir yapılmak istenen bir işgal girişimidir. Bu noktada Cumhurbaşkanımızın her zaman arkasında olduğumuzun bilinmesini istiyorum. 15 Temmuz ile ilgili davaları da takip ediyoruz. Adaletin tecelli ettiği kararlar oldu. Bize ateş eden helikopter pilotu 24 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Bir daha böyle şeylerin yaşanmaması için duyarlı bir gelecek yetiştirip yetiştireceğimiz çocuklarımıza ülkemizin geçtiği yolları anlatmamız gerekiyor."