DİYARBAKIR (AA) - Çocukları dağa kaçırıldığı için 5 gündür HDP İl Başkanlığı önünde oturma eylemini sürdüren Diyarbakır annelerinden Fevziye Çetinkaya'nın, yorgunluktan bir süre beton zeminde uyuduğu anlar görüntülere yansıdı.
Çocuklarının dağa kaçırılması konusunda HDP'yi sorumlu tutan ve 3 Eylül'de HDP İl Başkanlığı binası önüne gelen anneler Fevziye Çetinkaya, Remziye Akkoyun ve Ayşegül Biçer'in başlattığı oturma eylemi yeni ailelerin katılımı ile sürüyor.
Bugün de Ağrı'nın Eleşkirt ilçesinden anne Necla Çur (43) ve eşi Bedirhan Çur (52) ile Diyarbakır'ın Bağlar ilçesinden Güzide Demir (57) oturma eylemine katıldı.
Çocuklarını kurtarmak için seslerini duyurmak isteyen aile sayısı 13'e yükseldi.
- Yorgun düşen Fevziye anne beton zeminde uyudu
HDP il binası önünde 5 gündür sabah akşam eylemlerini sürdüren ailelerinin bir kısmının yorgunlukları göze çarpıyor.
Dağa kaçırıldığını ileri sürdüğü 17 yaşındaki oğluna kavuşmak için eşi Şahap Çetinkaya ile birlikte oturma eylemini sürdüren Fevziye Çetinkaya'nın, yorgunluktan beton zeminde uyuduğu görüldü.
HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde, park halinde bir aracın arkasına geçerek yere serdiği örtünün üzerinde bir müddet uyuyan Çetinkaya, daha sonra tekrar ailelerin yanına gelerek eylemine devam etti.
- "Burada perişan olduk."
Anne Çetinkaya, kaçırılan çocukları için burada olduklarını belirterek, "Bize çocuğumuzu versinler evimize gidelim. Çocuğum için betonun üstünde yattım. Şekerim tansiyonum var. Bize çocuğumuzu versinler. Biz kendi evimizde onlar kendi evlerinde. Keşke çocuğum şimdi gelseydi onu alıp evimize gitseydik. Rahat yatsaydık. Evimiz köyde sahipsiz. Burada betonun üzerinde yatmak bana ağır geliyor." diye konuştu.
Eyleme daha nede kadar devam edebileceğini bilmediğini anlatan Çetinkaya, şunları söyledi:
"Oğlum şimdi ne durumda onu bilmiyorum. Belki saklamışlar, belki öldürmüşler, belki mağaraya koymuşlar, bilmiyorum. Belki çırılçıplak soymuşlar, karanlık yere koymuşlar, belki de onu kesmişler bedenini de saklamışlar. Allah hakkımızı alsın inşallah. Kaç gündür buradayız ciğerimiz parçalandı. Burada perişan olduk. Gidecek yerimiz yok, sokağın ortasındayız."