CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Türkiye’de çok kusuru ve kabahati olduğunu belirterek, "Gerçeği konuşalım. Bir başörtüsü meselesini Türkiye Cumhuriyeti’nin en temel mesele haline getirdik. Sana ne kardeşim. Kadın ister başörtüsü takar, ister takmaz. O kız çocuğumuz üniversiteye gidiyor mu, okuyor mu, imkanını sağlıyor muyuz? Derdin o olmalı. Çocuklarımız okumalı, bilimi öğrenmeli ve hayatı sorgulamalı." dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Adana’da Dünya Avşarlar Kültür ve Dayanışma Derneği’nin 4. kuruluş yıl dönümüne katıldı. Kılıçdaroğlu, burada yaptığı konuşmasında Türkiye’nin yakın tarihine değinerek “Mustafa Kemal Atatürk 1921 yılında Çocuk Esirgeme Kurumunu kurar. Erkeklerin büyük bir kısmı savaş meydanında şehit olmuştur ve çoğu çocuk babasız kalmıştır. Çoğumuz bilmeyiz. Ama onun tarihini, niçin kurulduğunu bilirsek geleceği daha güzel inşa ederiz” dedi.
“1925’DE KAYSERİ’DE UÇAK FABRİKASI KURULUR”
Atatürk’ün savunma sanayi tesisi ve uçak fabrikası kurduğunu aktaran Kılıçdaroğlu, “Atatürk, 1923 yılında İzmir İktisat Kongresi’ni toplar. Çünkü 1 metrelik demir yolu ülkede yoktur. 1923’de şu karara varırlar. Bizim önemli bir savunma sanayine ihtiyacımız var, derler ve Kırıkkale’de entegre bir silah fabrikası kurulur. Ne oldu şimdi Kırıkkale’ye. 1925’de Kayseri’de uçak fabrikası kurulur. 1934’de Kayseri’de imal edilen ilk uçak Ankara’ya iner. Eskişehir’de savaş uçağı yapan fabrikalar vardır. Fabrikamız vardır. Kapanıncaya kadar 112 savaş uçağı imal etmiştir genç Türkiye Cumhuriyeti” diye konuştu.
“ÜLKEMİZDE ÜRETİLEN UÇAK MÜZELERİMİZDE YOK”
Türkiye Cumhuriyeti’nin ürettiği savaş uçaklarının ülkedeki müzelerde sergilenmediğini belirten Kılıçdaroğlu, “Bizim müzelerimizde imal ettiğimiz savaş uçağı yok. Neden çocuklarımıza bunları anlatmıyoruz. Hangi gerekçeyle anlatmıyoruz. Bizim o genç Türkiye Cumhuriyeti’nin imal ettiği savaş uçağı Danimarka’da müzededir. Danimarka’ya ihraç ettiğimiz uçak onların müzelerinde. Türkiye Cumhuriyeti’nin müzesinde bizim dedelerimizin ürettiği uçak yoktur. Uçağın logosu bir kağnıdır. Çünkü İnebolu’dan silahlar kağnılarla Ankara’ya gitmiştir. Biz bunları çocuklarımıza öğretiyor muyuz? Hayır” şeklinde konuştu.
“100 YILDA YAPILANLARI MUSTAFA KEMAL 20 YILA SIĞDIRDI”
Alpullu Şeker Fabrikası’nın yumurta satılarak kurulduğundan bahseden Kılıçdaroğlu, ülkenin de 10 yıl içerisinde demir ağlarla örüldüğünü belirtti. Kılıçdaroğlu, “Mustafa Kemal Atatürk’ü yanlış öğretiyorlar. 2 temel kuralı vardır Atatürkçülüğün: Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir, bayrağımın altında özgürce der ilki. Bu siyasi söylemidir. Savaş meydanlarında kazanılan zaferler ekonomik zaferlerle taçlandırılmadıkça bağımsızlığını koruyamazsınız. O nedenle ilk yaptığı iş ekonomiye el atmak olmuştur. Çünkü Osmanlı Devleti sanayi devrimini kaçırmıştır. Mustafa Kemal sanayi devrimini yakalamaya çalıştı. Bütün o fabrikalar incir, üzüm ve pamuk satılarak kuruldu. Biz bunları çocuklarımıza öğretiyor muyuz? Hayır. Atatürk neler yaptı? Biz nasıl sanayi devrimini yakaladık? Onların 100 yılda yaptıklarını Mustafa Kemal 20 yıla sığdırdı.” ifadelerini kullandı.
“TÜRKİYE KENDİ TARİHİNİN EN KRİTİK DÖNEMİNİ YAŞIYOR”
Marshall yardımları sonrasında Türkiye’nin zor duruma düştüğünü aktaran Kılıçdaroğlu, “Marshall yardımlarını biliyorsunuz değil mi. Denizaltı yapan, dünyada uçak üreten 7 ülkeden biriydik. Bunları bize bedava verdiler. Uçak verdiler, çıkartma gemileri verdiler. Bizim fabrikaların tamamı kapandı. Kıbrıs Barış Harekatı’yla uyandık. Amerika, biz size silahı verdik ama izin vermedim dediler. İlk o zaman kafamız dank etti. Tarihimizi unutuyoruz ve unutturuyoruz. 16 devlet kurduk diye övünüyoruz ama bu övünülecek şey değil. 15’ini batırdık demektir. Türkiye kendi tarihinin en kritik dönemini yaşıyor. Pamuk, et, canlı hayvan ve mercimek ithal ediyoruz” açıklamasında bulundu.
“ÇOK KABAHATİMİZ, KUSURUMUZ VAR”
CHP’nin Türkiye’de çok kusuru ve kabahati olduğunu söyleyen Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Bizimde çok kabahatimiz, kusurumuz var. Gerçeği konuşalım. Bir başörtüsü meselesini Türkiye Cumhuriyeti’nin en temel mesele haline getirdik. Sana ne kardeşim ya. Kadın ister başörtüsü takar, ister takmaz. O kız çocuğumuz üniversiteye gidiyor mu, okuyor mu, imkanını sağlıyor muyuz, derdin o olmalı. Çocuklarımız okumalı, bilimi öğrenmeli ve hayatı sorgulamalı. Neden Türkiye bu haldedir demeli. Bunları yapmalıyız. Şuanda Ortadoğu’da Müslümanlar birbirini öldürüyor. Kim kazanıyor. Beyler, egemen güçler kazanıyor. Bedeli fakir, fukara ve hepimiz ödüyoruz. 3,5 milyon Suriyeli var Türkiye’de. Çoğu vatandaşımız onlara kızıyor. Suriyelilerin ne günahı var. Savaştan kaçmış gelmişler buraya. Kim Ortadoğu’yu bir bataklığa çevirdi, kim onları getirdi onları sorgulamamız lazım. Klasik siyasi anlayışın dışına çıkmamız lazım. Bunları aşmak zorundayız.”
“ÜRETECEĞİZ, BEDAVACILIK YOK”
Üretim yapan devletin her alanda güçlü olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, “Bir devlet üretirse güçlüdür. Üretmez, başkalarının ürettiğini tüketirseniz Allah size yardımcı olsun. Üretmek lazım. Kim üretiyorsa güçlüdür. En değerlisi kim bilgi üretiyorsa o güçlüdür. Osmanlı bilgi üretemiyordu diye kaybetti. Biz bütün bu gerçekleri çocuklarımıza anlatmıyoruz. Kendi yakın tarihimizi çocuklarımıza anlatmıyoruz. Çünkü anlattırmak istemiyorlar. Bunları söylediğimiz zaman bize her türlü iftirayı atarlar. Dik ve namuslu ayakta durmaya hazırız. Çok sorunumuz, derdimiz var. Üreteceğiz. Bedavacılık diye bir şey yok arkadaşlar” ifadelerini kullandı.
“DOLAYISIYLA BİZLERİN FARKLI DÜŞÜNENLERİ DİNLEMEMİZ LAZIM”
Öte yandan Kılıçdaroğlu, farklı düşünen insanları dinlemek gerektiğine vurgu yaparak, “Orta Çağ’da bütün dünya, dünyanın düz olduğuna inanıyordu. Bir kişi çıktı ve dünya yuvarlaktır, dedi. Mahkemeye götürdüler ve yine dünya yuvarlık dedi. Kim haklı çıkıyor. Şimdi bütün dünya o adamın teorisine destek veriyor. Dolayısıyla bizlerin farklı düşünenleri eleştirmek değil, dinlememiz lazım. Farklı düşündü diye yakalayıp suçlamamıza gerek yok” dedi.
“BİZİM BAŞKA BİR ÜLKEMİZ YOK”
Dünya Avşarlar Kültür ve Dayanışma Derneği Genel Başkanı Şeref Kocakaya ise yaptığı konuşmasında “Bugün bu onuru bize yaşattılar. Hoş geldiniz Sayın Genel Başkanım. Türkiye’nin geleceği için bu atılan atımlar tek olmayacak. Geleceği mutlaka olacak. Bizler ülkemizi, milletimizi, geleceğimizi ve ülkemizi seviyoruz. Soner Çetin başkana teşekkür etmek istiyorum. Bizler CHP Genel Başkanı’nın evinde 2 saati aşkın misafir oluyorsak siz bu kelimenin karşılığını bir yerlere koyun. Bizler Genel Başkanımızı seviyoruz. Kemal Kılıçdaroğlu’nun kaygılarını aynı şekilde yaşıyoruz. Bizim başka bir ülkemiz yok. Kurucu unsur Cumhuriyet Halk Partisi’ni seviyoruz” diye konuştu.
Konuşmaların ardından Kılıçdaroğlu’na dernek tarafından bir takım hediyeler taktim edildi. Daha sonra Kılıçdaroğlu, kentten ayrılmak üzere Adana Havalimanı’na gitti. Düzenlenen programa, CHP’li belediye başkanları, milletvekilleri ve dernek üyeleri katıldı.
(İHA)