Barok ve Osmanlı mimarisinin karışımı olan en nadide örnekler arasında gösterilen Topkapı Sarayı, yılın her döneminde binlerce yerli ve yabancı turistin akınına uğruyor. Yaklaşık 400 yıl boyunca Osmanlı İmparatorluğu’nun idare, sanat ve eğitim merkezi olarak kullanılan bu saray, günümüzden tarihi yolculuk yapmak isteyenlere benzersiz bir örnek sunuyor. Pek çok bölümden oluşan ve hem iç hem de dış mimarisiyle dönemin sanatının en güzel örneklerinden biri olarak günümüze kadar gelen Topkapı Sarayı bugün de yerli ve yabancı turistlerin en gözde mekanlarından biri olması sebebiyle dikkat çekiyor. İstanbul’un sayısız kültürel ve tarihi zenginlikleri arasında üst sıralarda yer alan Topkapı Sarayı hakkında merak edilen tüm bilgileri ve az bilinen gerçekleri yazımızın devamında bulabilirsiniz.
Topkapı Sarayı İnşası
Topkapı Sarayı, 1453 yılında İstanbul’u fethettikten sonra Fatih Sultan Mehmet tarafından 1460 yılında yaptırılmaya başlanmış. İdare, eğitim ve sanat merkezi olarak kullanılan Topkapı Sarayı pek çok unsuru barındırması sebebiyle kompleks bir mimari olarak öne çıkıyor. Zira bu sebeple olacaktır ki Topkapı Sarayı’nın inşasının tamamen bitip kullanıma açılması tam 18 sene sürmüş.
Konumu itibarıyla Topkapı Sarayı, İstanbul Boğazı ve Haliç arasında, Tarihi Yarımada olarak nitelendirilen bölümün ucunda yer alan Sarayburnu üzerinde kurulmuş Doğu Roma yerleşkesinde bulunmaktadır. Yaklaşık 700 bin metrekarelik bir alan üzerine inşa ettirildiği bilinen Topkapı Sarayı, inşasının emrinin veren Fatih Sultan Mehmet başta olmak üzere, Sultan Abdülmecid’e kadar tam dört yüz yol boyunca imparatorluğun hem idare hem eğitim hem de sanat merkezi olarak kullanılmış. Bununla birlikte devletin idare kısmında padişah başta olmak üzere diğer diplomatların evi olarak kullanılmasıyla da öne çıkmaktadır. Topkapı Sarayı yapıldığı günden itibaren mimari özellikleri yitirmeden günümüze kadar gelmeyi başaran nadide eserler arasında gösterilmektedir.
19. yüzyılın ortalarında Osmanlı Hanedanı’nın daha yeni ve içinde bulunan zamanın şartlarını daha iyi karşıladığı düşünülen Dolmabahçe Sarayı’na taşınmasıyla Topkapı Sarayı terk edilmiş. Ancak devlet idaresinin yer değişikliği yapmasına rağmen önemini her zaman koruyan Topkapı Sarayı mimari anlamda bir değişikliğe uğramadan günümüze kadar gelebilmiştir.
Dünyanın En Büyük Saray Müzeleri Arasında
Topkapı Sarayı bilindiği üzere Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasının ardından 3 Nisan 1924 yılında çıkarılan kanun ile müze haline getirildi. Cumhuriyet tarihinin ilk müzesi olma özelliğini de gösteren Topkapı Sarayı Müzesi, günümüzde yaklaşık olarak 300 bin metrekarelik bir alanı kaplamasıyla dikkat çekmektedir.
Müzenin sınırları itibarıyla kara tarafında Fatih Sultan Mehmet’in yaptırmış olduğu Sur-i Sultani, deniz tarafında ise Doğu Roma surları ile şehrin geri kalanından ayrılan Topkapı Sarayı, sahip olduğu eserler ile de dünyanın sayılı tarihi eserleri arasında gösterilmektedir. Zira sarayın mimari yapıları, içinde barındırdığı tarihi koleksiyonları ve yaklaşık olarak 300 bin arşiv belgesine sahip olmasıyla dünyanın en büyük saray-müzeleri arasında önemli bir konuma sahiptir.
Topkapı Sarayı’nın Bölümleri
Topkapı Sarayı yaklaşık 400 yıl boyunca Osmanlı Devleti’nin idare, sanat ve eğitim merkezi aynı zamanda padişahların konakladığı yer olması sebebiyle kompleks bir mimariye sahiptir. Dolayısıyla pek çok bölümü olan sarayın, bahçeler ve meydanlar ile de çevrilidir. Birbirinin içinden geçilen dört farklı avluya sahip olan Topkapı Sarayı’nda halkın başvuru için girebileceği alan olan birinci avlu aynı zamanda sarayın birinci giriş kapısıdır. Cebehane olarak kullanılan bu kısımda ayrıca, darphane, hastane fırın ve hizmet binaları bulunmaktadır. Aya İrini Kilisesi de birinci avludadır.
Enderun bölümü ise padişahın şahsına ait olarak ayrılan bölümdür. Saray okuluna ait bahçe ve meydanlar üçüncü avlunun kapsamı alanında bulunmaktadır. Padişahın toplantı yaptığı ve yabancı elçilerin kabul edildiği Arz Odası’nın yanında Enderun Hazinesi, Has Oda, Büyük ve Küçük Oda gibi yapılar bu bölümde yer almaktadır.
Topkapı Sarayı Hakkında Az Bilinen Gerçekler
Topkapı Sarayı yılın her döneminde yerli ve yabancı turist akınına uğramaktadır. 1985 yılında UNESCO tarafından Dünya Mirasları Listesi’ne alınmıştır.
Topkapı Sarayı’nın yapımında tamamen o dönemin Avrupa mimarisinde baskın olarak görülen Barok üslup ve Osmanlı üslubu kullanılmıştır. Topkapı Sarayı’nda mimari dokunuşları bulunan ünlü mimarlar arasında Mimar Sinan da bulunmaktadır.