İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Uğur Dilek Calap, kilo vermede direnç sebepleri hakkında açıklamalarda bulundu.
Çağımızda kilo verememek birçok kişinin şikayet ettiği sorunlarının başında gelir. Her birey ayrı bir metabolizmaya sahip, bu farklılık nedeniyle bazı kişiler diyetine az dikkat edip biraz da spor yapınca hızlıca kilo verebilirken, bazı kişiler de sadece 2-3 kilo verebilmek adına fazla çabalara girmek zorunda kalıyor. Kilo vermede direnç oluşturan nedenlerin sayısı bir hayli fazla. Medicana International İstanbul Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Uğur Dilek Calap, kilo vermede direnç sebepleri hakkında konuştu.
’’İNSÜLİN DİRENCİ KİLO VEREMEMENİZİN SEBEBİ OLABİLİR’’
İnsülin direncinin kilo verememenin sebebi olabileceğini aktaran Dr. Dilek Calap, ’’Eğer kolay kilo alıp zor veriyorsanız, genişleyen bel ve göbek çevrenize çare bulamıyor, verdiğiniz kiloları da kısa bir süre sonra fazlasıyla geri alıyorsanız, fazla kilolarınız özellikle bel çevrenizde birikiyorsa, bel çevreniz kadınsanız 90 santimetreyi, erkekseniz 100 santimetreyi aşmışsa, sık acıkan, tatlı krizleri yaşayan, yemeklerden hemen sonra yeniden yiyecek arayan, yorgun, halsiz düşüp uyuklayan biri iseniz, tatlı, unlu, nişastalı yiyecekler ve şekerli içeceklere ilginiz arttıysa, uyku sorunlarınız var, sık sık uyku bölünmeleri, gece yeme sorunlarınız baş gösterdiyse, sabahları yorgun ve halsiz uyanıyor, sebebi bulunamayan yorgunluklar, konsantrasyon bozuklukları ve unutkanlıklar yaşıyorsanız, sağlık kontrolünüzde tansiyonunuzda yükselme, iyi kolesterolünüzde azalma, trigliserid düzeyinizde artma, karaciğerinizde büyüme, kan şekerinizde ürik asit düzeyinizde yükselme gibi bulgular saptandıysa sizde de insülin direnci gelişmiş olabilir, dikkat edin. Açlık insülin seviyeleriniz 5’in, özellikle de 8’in üzerinde, insülin direnci rakamlarınız 1,7’yi, özellikle 2,5’u geçmişse kilo vermede zorlanacağınız kesindir’’ şeklinde konuştu.
KİLO VERMEDEKİ DİĞER DİRENÇ FAKTÖRLER
Dr. Calap, kilo vermedeki diğer direnç faktörlerini şöyle sıraladı:
Tiroit yetmezliği: ’’Hipotiroidi yavaş gelişen, sessiz ve sinsi seyreden bir sağlık sorunudur. Bu nedenle de sıklıkla gözden kaçar.Soğuğa tahammülsüzlük, yorgunluk, kabızlık ve seste kalınlaşma gibi belirtiler tiroit bezinin yetersiz çalıştığını düşündürmeli.Cildinizdeki kuruluk ve kalınlaşma da hipotiroidinin ilk belirtisi olabilir.Tiroit beziyle ilgili diğer problemlerde de olduğu gibi bu durumda da hemen bir TSH testi yapılmalı, serbest T3 ve serbest T4 adı verilen tiroit hormonlarının kandaki düzeyleri analiz edilmelidir. Eğer gizli ya da açık bir tiroit yetmezliğiniz varsa TSH seviyeleriniz 3’ü, hele hele 3,5’lu rakamları da aşmışsa, fazla kilolarınızdan kurtulmanız en azından daha uzun bir zaman dilimine yayılacaktır.Tiroit bezi yetersizliği bazen çok hafif seyreder. Tiroit hormonlarının üretiminde çok hafif bir düşüş söz konusu olduğu için klinik olarak tiroit yetmezliğinin herhangi bir belirtisi gözlenmez ve çoğu kez hipotiroidi gözden kaçar. Subklinik hipotiroidi olarak tanımladığımız bu durum kendini kalp ritminde bozulmalar, kolesterol değerlerinin yükselmesi gibi hipotiroidi problemini akla getirmeyen semptomlarla da gösterebilir.Subklinik hipotiroidinin, ateroskleroz, hipertansiyon ve şeker hastalığı için de risk faktörü olabileceği artık bilinmektedir’’.
Böbreküstü Bezi Hastalıkları: ’’Böbreküstü bezleriniz gereğinden fazla kortizol üretiyorsa bu durumda da kilo direnci sorunuyla karşılaşmanız kaçınılmazdır’’.
Besin duyarlılığı: Günümüzde gıda intoleransı olarak bilinen sorununun önemi giderek daha iyi anlaşılıyor. Glütene, laktoza, früktoza (meyve şekeri), histamine duyarlılığı nedeniyle kilolarından kurtulamayan, sıradan ve kolay akla gelmeyen bir besine duyarlılığı nedeniyle kilo vermede zorlananların sayısı artıyor. Tanı koymak için de intolerans testlerinden faydalanmak gerekir’’.
D vitamini eksikliği: ’’Özellikle ülkemizde en çok da kadınlarımızda görülen yaygın bir kilo direnci sebebinin de D vitamini eksikliği olduğunu da vurgulamak gerekir’’.
Omega dengesinin bozulması: ’’Omega-3 yağ asitlerimizin azalması ya da omega-6 fazlalığı sebebiyle omega-3/omega-6 dengesinin bozulması da kilo vermeyi zorlaştıran bir faktör olabilir. Omega-3 desteklerinin kilo kaybını sağlamasının nedeni de bundan ötürüdür’’.
Aktivite azlığı: ’’Çoğumuz kilo vermenin sadece kalorileri azaltmaktan yani diyet yapmaktan ibaret bir süreç olduğunu zannediyor, kilo verebilmek için vazgeçilmez olan fiziksel aktivite ayağını görmezden geliyoruz. Sadece diyet yapmak size belki bir süre yetebilir ama zaman içinde kilo direncinin gelişmesi kaçınılmazdır’’.
Demir eksikliği: ’’Ülkemizde özellikle doğurganlık çağındaki kadınlarımızda sık karşımıza çıkan bir kilo direnci sebebidir’’.
B12 vitamin eksikliği: ’’B12 vitamini önemli bir metabolizma regülatörüdür. Eksikliğinde pek çok metabolik süreç aksamaya başlar ve bu aksamalar da kilo direncine sebep olur’’.
Probiyotik eksikliği: ’’Son yılların en önemli kilo direnci nedenlerinden biri de probiyotik eksilme nedenli barsak florasının bozulmasıdır’’.
Dr. DilekCalap sözlerini şöyle tamamladı: ’’Vermeyi düşündüğünüz kilo, mevcut ağırlığınızın yüzde 5’inden fazla ise sorunun çözümünü diyetisyende aramadan önce neden kilo aldığınız sorusuna yanıt arayın.Fazla kilolarınıza sebep sağlık problemlerinizin tedavisi doğrultusunda, sağlıklı bir kilo verme süreci için, bir takım çalışmasının şart olduğunu asla unutmayın.Doktor, diyetisyen, spor aktivite uzmanından oluşan bu takımın lideri de siz olun, motivasyonunuzu asla kaybetmeyin’’.
(İHA)