Tanburi Cemil Bey Kimdir?
1873 yılında İstanbul’da dünyaya gelen Tanburi Cemil Bey, yaylı tanburun mucidi ve Türk müzisyendir. Tanbur, yaylı tanbur, klasik kemençe, alto kemençe, viyolensel ve lavta ustası geride sayısız eser bırakan Tanburi Cemil Bey’in besteleri ve taş plak kayıtları günümüzde hala severek ve ilgiyle dinlenmektedir.
Türk musiki tarihinin en önemli isimlerinden biri olan Tanburi Cemil Bey, Türk müziğinde saz icrasına yeni bir boyut kazandırmış ve dönemine göre modern bir tarz geliştirerek Türk müziğine önemli katkılarda bulunmuştur.
Tanburi Cemil Bey’in İlk Yılları ve Müzik Kariyeri
1873 yılında İstanbul’da dünyaya gelen Tanburi Cemil Bey’in müzikle ilk tanışması ortaokul yıllarında ağabeyi Ahmet Bey sayesinde olmuştur. Ortaokul yıllarında ilk müzik bilgisini ağabeyinden aldıktan sonra, müzik aletlerine karşı ilgisi daha 10 yaşındayken kendini göstermiştir.
Enstrümanlara karşı ilgisi ilk defa 10 yaşında başlayan Tanburi Cemil Bey, keman ve kanun ile müzik hayatına başlamış daha sonra tanbur ile tanışarak Türk müziğinin ustaları arasında yerini almıştır. Tanburi Cemil Bey, Türk müziğinin bir diğer önemli ustaları arasında sayılan Tanburi Ali Efendi’nin öğrencisi olarak tanbur öğrenmeye başlamıştır.
Tanburi Ali Efendi’den ders aldığı sırada yeteneği ve mükemmel icrasıyla dikkat çekmiştir. Rivayete göre ustası Tanburi Ali Efendi’nin Cemil Bey’in icrasını dinledikten sonra bir daha eline tanbur almayacağını söylediği anlatılmaktadır. Tanburi Cemil Bey’e Ali Efendi tarafından eski tarz tanbur icrası öğretilmiştir.
Tanburi Cemil Bey’in ustalık alanı olan tanbur sazının yanı sıra, klasik kemençe, lavta ve viyolonsel gibi zorlu enstrümanları da ustalıkla çalmayı başarmış ve tek başına müzikte ekol sahibi olmuştur. Saz icrasının yanı sıra Tanburi Cemil Bey, usta bir bestecidir.
Tanburi Cemil Bey’in enstrüman çalmadaki başarısı ve yeteneğinin yanı sıra, besteleri de bir hayli ustalıklı ve erişilmez bir mertebededir. Türk musikisinde yepyeni bir tarz ve modern etkiler kazandıran Cemil bey, Türk müziğinin icralığının en üst mertebeye çıkarılmasında önemli bir rol üstlenmiştir.
Cemil Bey’in taksimleri ve besteleri taş plaklara kaydedilmiştir. Bu sayede günümüze kadar ulaşan besteleri ve tanbur taksimleri ders niteliği taşımaktadır.
Ölümü ve Eserleri
29 Temmuz 1916 tarihinde İstanbul’da hayatını kaybeden Tanburi Cemil Bey ardında sayısız sözlü eser ve beste bırakmıştır. Kendinden sonra gelen müzisyenleri derinden etkileyen Cemil Bey’in ardından birçok eserin yanı sıra öğrencide bırakmıştır. İlk kadın araba yarışçısı olan Samiye Cahid Morkaya, Cemil Bey’in öğrencilerinden biridir.
Ölümünün ardından Tanburi Cemil Bey, Mevlanakapı Merkezefendi mezarlığına defnedilmiştir. Tanburi Cemil Bey’in eserleri Türkiye sınırları dışında Yunanistan ve birçok farklı ülkeye ulaşmıştır.
Tanburi Cemil Bey tarafından beslenen bazı saz eserleri;
- Şedd – i Araban Peşrevi
- Nikriz Sirto
- Ferahfeza Peşrevi
- Mahur Peşrevi
- Rast Zeybek
- Muhayyer Peşrevi
- Isfahan Peşrevi
- Nihavende Sirto
- Kürdili Hicazkar Peşrevi
- Suz – i Dilara Saz Semaisi
- Hüseyni Oyun Havası (Çeçen Kızı)
Cemil Bey’in bilinen en önemli eserleri arasında yer almaktadır. Türk müzik tarihinin önemli isimlerinden biri olan Tanburi Cemil Bey’in en ünlü eseri Hüseyni Oyun Havasıdır.
Tanburi Cemil Bey’in Hüseyni Oyun Havası bilinen ismiyle Çeçen Kızı eseri, Türkiye dışında Yunanistan’ın Midilli Adası’nda Ta Ksyla adıyla bilinmekte ve günümüzde hala dinlenerek oyunlar oynanmaktadır.
Türk musikisinin mihenk taşlarından biri olan Tanburi Cemil Bey, doğu ve batı müziğini ustalıkla kullanarak tanbur icrasında aşılamaz bir mertebeye ulaşmıştır. Aynı zamanda Tanburi Cemil Bey’in oğlu Mesut Cemil’de usta bir sanatçıdır.