Yargıtay aldığı yeni karar ile birlikte dedikodu yapılmasını kişilik haklarına saldırı olarak tanımladı ve bu doğrultuda manevi tazminatların karar kesinleşme sürecine girmeden icra edilebileceğinin altını çizdi.
Yüksek mahkeme yayınlamış olduğu içtihat metninde, yalnızca dedikoduyu değil aynı zamanda iftira atmayı, özel hayatın gizliliğini ihlal etmeyi ve hakaret etmeyi de kişisel haklara saldırı niteliğinde gördü.
Bu nedenle bu suçlara verilen tazminat kararlarında tahsil için temyiz süresinin beklenmesi uygulaması artık yürürlükten kalkmış oldu. Kişisel haklara saldıran kişiler davaya itiraz dahi etmiş olsalar, suçlu bulunmaları halinde, dava açan kişiye tazminat bedeli ödeyeceklerdir.
Emsal Karar Aldıran Olay Nasıl Gerçekleşti?
İHA’nın 2019 Şubat ayında yayınladığı habere göre, aynı aileden üç vatandaş mahkemeye giderek, aynı kişi tarafından, yaşanılan tartışma sırasında kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunu belirtti ve bu kişiden tazminat istediler. Olay, hukuk mahkemesine taşındı ve 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin verdiği karara göre, mağdur olan kişilere talepte bulundukları tazminat miktarının ödenmesi gerektiği belirtildi. Davacı olan kişiler tazminat bedelini almak için icraya başvurdular. Davalı ise, davanın henüz temyiz süresinde olduğunu belirterek, hakkındaki icra takibinin iptalini istedi. 3. İcra Hukuk Mahkemesine başvuran davalı, olayı böylece 12. Yargıtay Hukuk Dairesi’ne taşımış oldu.
Yargıtay Tazminatın Temyiz Aşamasında Alınabileceğine Hüküm Verdi
12. Yargıtay Hukuk Dairesi ile kişilik haklarına saldırı davalarında karar temyiz aşamasında dahi olsa, talep edilen tazminat bedelinin davalı kişilerden alınabileceği yönünde hüküm verdi. Böylece şikayetçi olan H. G., S. G., ve S. G. Aile bireyleri talepte bulunmuş oldukları tazminat bedelini davanın temyiz aşamasında olmasına rağmen alabilecekler.
Yargıtay verdiği kararda somut olayın kişilik haklarına saldırıdan kaynaklandığını beşirtmiş. Tarafların şahsi ya da aile yapılarında manevi tazminat alacağının kayıtlarda değişikliğe neden olmayacağı belirtilmiştir. Bununla birlikte, davanın sonuçlarının mal varlıklarının etkilenebileceği belirtilmiştir. Mahkeme tarafından şikayetin reddine karar verilmesi isabetsiz olarak nitelendirilmiştir.