KONYA (AA) - BASİR GÜLÜM - Konya'da masa tenisine başladıktan 3 ay sonra farkettikleri bağışıklık sistemi ve kalp kapakçığı rahatsızlığına rağmen spordan kopmayan ve 9 ay gibi bir sürede Türkiye ikincisi olmayı başaran milli sporcu Gülce Dönmez, yeni başarılar için çalışmalarına devam ediyor.
Türkiye Masa Tenisi Federasyonu tarafından 12-13 Haziran'da Isparta'da düzenlenen ve 345 sporcunun katıldığı Minikler Türkiye Şampiyonası'nda ter döken Selçuklu Belediyespor Kulübü Masa Tenisi Takımı'nın sporcusu Gülce Dönmez, kızlar kategorisinde ferdi sıralamada gümüş madalya kazandı.
Şampiyonada çıktığı 11 maçın 10'unu kazanan Gülce, Türkiye ikincisi oldu. Elde ettiği derece ile Masa Tenisi Milli Takımı'na davet edilen Gülce Dönmez, uluslararası müsabakalarda Türkiye ve Konya'yı temsil edecek.
Gülce, AA muhabirine yaptığı açıklamada, masa tenisiyle Selçuklu Belediyespor Kulübünün yaz spor okullarında tanıştığını ve yaklaşık 1 yıllık bir çalışmayla Türkiye Şampiyonası'nda madalya kazandığını söyledi.
Masa tenisine başladıktan 3 ay sonra bağışıklık sisteminde ve kalbinde bir rahatsızlık olduğunu öğrendiklerini ifade eden Gülce, şunları kaydetti:
"Gittiğimiz doktor çok yorulmamam gerektiğini söyledi. Tabii maçlara da katılamadım. Bir süre sonra kontrol için tekrar doktora gittiğimizde masa tenisine devam edebileceğimi söyledi. Çok mutlu olmuştum. Ankara'daki kontrollerden döner dönmez antrenmanlara başladım ve 9 aylık bir süre içerisinde Isparta'da düzenlenen Türkiye Şampiyonası'nda Türkiye ikincisi oldum. Hedefim ilk önce Türkiye'de şampiyon olmak. Daha sonra da Avrupa'da ülkemizi temsil etmek istiyorum."
- Anne Dönmez: "Bu kadar kısa sürede bu duanın gerçekleşebileceğine inanamadım"
Anne Ayşe Dönmez ise geçen yıl yaz spor okulları sayesinde kızı Gülce'nin masa tenisiyle tanıştığını ve daha sonra da kış spor okullarıyla devam ettiğini söyledi.
Yoğun antrenman yaptıkları bir dönemde Gülce'nin rahatsızlandığını ve doktora gittiklerini aktaran Dönmez, şöyle konuştu:
"Gülce'nin bağışıklık sistemi ve kalp kapakçığında bir sorun varmış. Doktora gittiğimizde Gülce'nin aklında tek bir soru vardı; 'antrenmanlarıma devam edebilecek miyim?' Gülce, çok hırslı bir çocuktu. Doktorlarımızla yaptığımız görüşmelerde Gülce'nin spor yapmasının, sağlık problemine, kalbine ya da bağışıklık sistemine faydası olabileceğini öğrendik. Düzenli yapılan antrenmanlarla ve Gülce'nin bu hırsıyla antrenmanı bırakmamasıyla bu sorunlar ortadan kalktı. En son doktorumuza gittiğimizde kalbiyle ilgili rahatsızlığın ilerlemiş olabileceği yönünde tedirgindik. Doktorumuz, düzenli spor yapmasının sağlığına çok büyük etkisini olduğunu ve sporu kesinlikle bırakmaması gerektiğini söyledi. Tabii biz de bundan çok mutlu olduk. Gülce masa tenisini çok seviyor. Her gün düzenli olarak antrenmanlara geliyor ve ne sağlık konusunda ne de dersler konusunda hiçbir sıkıntı yaşamıyoruz."
Gülce'nin bütün antrenmanlara eksiksiz katıldığını aktaran Ayşe Dönmez, "Kızım 9 aylık azimli bir çalışmanın sonunda Isparta'daki Türkiye elemeleri maçlarında dereceye girdi ve ilk ikide oynamaya başladı. Ben inanamadım. Bu kadar kısa sürede bu duanın bu hayalin gerçekleşebileceğine inanamadım." ifadelerini kullandı.
Selçuklu Belediyespor Kulübü Masa Tenisi Takım Başantrenörü Fatih Erden ise spor okullarında yeteneklerinden dolayı Gülce'yi takibe alarak takıma dahil ettiklerini belirtti.
Gülce'nin çok hırslı ve başarı odaklı bir kız olduğunu vurgulayan Erden, şunları kaydetti:
"Gülce, antrenmanlara devamlı annesiyle gelir. Aileylesiyle birlikte doktorlarla görüşmelerimiz oldu. Gerekli tetkikleri yaptırdık. Hem aile hem de doktorlarıyla görüşmemizin ardından antrenmanlarda yoğunluk vermeye başladık. Gülce'yi ilk başlarda çok yormuyorduk. Bazen yarıda bırakıyordu ancak bütün antrenmanlara katılıyordu. İlerleyen günlerde biz doktorlarıyla görüştükten sonra Gülce'yi müsabakalara götürmeye karar verdik. Masa tenisinin kendisine iyi geleceğini düşündük."
Gülce'yi ilk müsabakalara moral, motivasyon olması için götürdüklerini ifade eden Erden, sözlerini şöyle tamamladı:
"Gülce ilk müsabakalarda derece yapamadı ama bu bizim için sorun değildi. Malum hastalık sürecini de yeni yeni atlatıyordu. Gülce bunları kafasına takmadı ve haftanın 7 günü antrenmanlara katıldı. Bayramların birinci günü hariç her gün katıldı. Hatta kar oldu, kış oldu, yağmur oldu hep çalıştı. Aradan 9 ay gibi bir süre geçtikten sonra Isparta'da Türkiye Şampiyonası vardı. Gülce'ye inandık. Zor bir turnuvaydı. Dokuz ay önce Gülce'ye final müsabakalarını izletmiştim. Zorlu bir sürecin sonucunda aynı yerde şimdi kendisi final maçı oynuyordu. Gülce adım adım, basamak basamak ilerleyerek finallere kadar çıktı. Tabii Gülce, düzenli, planlı ve özverili çalışmalarının karşılığını aldı. Gülce şampiyonaya çok iyi hazırlandı ve emeklerinin karşılığını aldı."