Yargı reformu paketi TBMM Genel Kurulunda
- Teklifin 7 maddesi daha kabul edildi
- Haber verme sınırlarını aşmayan veya eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmayacak
- Uzmanların aile mahkemesi bünyesine atanmaları usulünden vazgeçilecek, adliyelerde kurulacak müdürlükler bünyesine alınacak
- Aile mahkemelerinde, Adalet Bakanlığınca adliyelerde görevlendirilen psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacılardan yararlanılacak
TBMM (AA) - TBMM Genel Kurulunda, Yargı Reformu Strateji Belgesi kapsamında düzenlemeler içeren Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin birinci bölümünde yer alan 7 madde daha kabul edildi.
Kabul edilen maddelere göre, Türkiye Adalet Akademisine öğretim elemanı olarak atanan veya görevlendirilen hakim ve savcılar ile Yükseköğretim Kanunu hükümlerine göre akademide görevlendirilen öğretim elemanlarına haftalık 10 ders saatini aşan kısım için ders ücreti ödenecek.
Akademide ders vermekle görevlendirilen Yargıtay ve Danıştay üyeleri, hakim, savcılar, avukatlar, noterler ve alanında uzman kişiler, verdikleri her ders için ders ücreti alacak.
Akademide ders verenlerden üniversite öğretim elemanı olmayanlar bakımından birinci derecede olanlar için profesörlere, ikinci derecede olanlar için doçentlere, üç veya daha aşağı derecede olanlar ile kamu görevlisi olmayanlar için öğretim görevlilerine, Yükseköğretim Personel Kanunu'na göre ödenen kadar ders ücreti ödenecek.
Üniversite öğretim elemanlarının akademide ders vermesini sağlamak amacıyla bu kişilere Yükseköğretim Personel Kanunu'na göre ödenenin bir kat fazlası ders ücreti ödenmesi de öngörülüyor.
Teklife göre, haber verme sınırlarını aşmayan veya eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmayacak.
Uzmanların aile mahkemesi bünyesine atanmaları usulünden vazgeçilecek, adliyelerde kurulacak müdürlükler bünyesine alınacak. Aile mahkemelerinde, Adalet Bakanlığınca adliyelerde görevlendirilen psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacılardan yararlanılacak.
Teklife göre, uzlaşma kapsamındaki suçlar hariç olmak üzere, yalnız adli para cezasını gerektiren veya kanun maddesinde öngörülen hapis cezasının yukarı sınırı altı ayı aşmayan suçlarda, ön ödeme miktarı birer ay ara ile üç eşit taksitle ödenebilecek.
Taksitlerin süresinde ödenmemesi halinde ön ödemenin gereğinin yerine getirilmediği kabul edilecek ve soruşturmaya devam edilecek.
Cinsel saldırı ve cinsel istismar suçu mağdurlarının ifade ve beyanlarının hukuka aykırı olarak başkalarına verilmesi veya yayılması veyahut başkalarınca ele geçirilmesi fiilleri, söz konusu suçun nitelikli hali olarak kabul edilecek ve ceza bir kat artırılacak.
- Görüşmelerden
Teklifin maddeleri üzerinde söz alan HDP Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran, "İktidar, savaş, işgal ve kırım siyasetiyle kendini var etmeye çalışıyor." dedi.
Bunun üzerine AK Parti ile CHP ve HDP grup başkanvekilleri arasında tartışma yaşandı.
AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin, "Asıl mesele bence kullanılan bu dilin halen devam etmesi ve Genel Kurulun terörize ediliyor olması." dedi.
"Türkiye Cumhuriyeti hükümetlerinin hiçbirinin, kendi milletine karşı asla bir kırım siyaseti yapmadığını" söyleyen Zengin, "Yaşadığımız zulümler, sıkıntılar vardır ama bir kırım siyaseti değildir. Kasıtlı olarak bir etnisite üzerine kırım siyaseti yapılmamıştır, bir işgal siyaseti yoktur. Osmanlı'da da ecdatta da yoktur ki bizde olsun. Hiçbirimizde yok. O sebeple böyle bir üslup kullanmayı TBMM Genel Kurulunu terörize etmek için kullanılan kasti bir üslup olarak telakki ediyorum ve şiddetle reddediyorum." diye konuştu.
HDP Grup Başkanvekili Fatma Kurtulan, "Meclisi terörize ediyorsunuz." demenin ağır bir itham olduğunu söyleyerek, "Sıkıştığınızda hemen 'terör' demeyin, bize güçlü argümanlarla gelin." dedi.
Bunun üzerine AK Parti Grup Başkanvekili Zengin, Kurtulan'a, "Bizi eğer terörize ederseniz buna elbette cevap vereceğiz." karşılığını verdi.
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, HDP'li Başaran ile AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sözleri arasında fark olmadığını iddia etti.
Altay, şöyle devam etti:
"Sayın Başaran diyor ki 'savaş' ve 'işgal.' AK Parti Genel Başkanvekili diyor ki 'savaş.' AK Parti Genel Başkanı diyor ki 'fetih.' Fetih, bir ülke veya şehri savaşarak almaktır yani işgalle üç aşağı beş yukarı aynı şeydir. Bu işin savaş mı, terörle mücadele mi, güvenli bölge tesisi mi olduğu noktasında AK Parti'nin çıkıp doğru dürüst bir şey söylemesi lazım. 'Suriye'nin toprak bütünlüğü için de oradayız' diyen bir ülkenin, Suriye'nin merkezi yönetimiyle görüşmeden oraya fakülte kurması dünyanın aklıyla dalga geçmektir."
Teklifin bugünkü görüşmelerinde 7 madde kabul edildi. Böylece kabul edilen madde sayısı 17 oldu.
TBMM Başkanvekili Mithat Sancar, teklifin 17. maddesinin kabul edilmesinin ardından birleşime ara verdi.
Sancar, aradan sonra komisyonun yerine oturmaması üzerine birleşimi, yarın saat 14.00'te toplanmak üzere kapattı.