Yalçın’ın Açıklaması;
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı, İstanbul Milletvekili Prof. Dr. E. Semih Yalçın’ın yaptığı basın açıklaması şöyle:
“Senelerdir kendini Milliyetçi-Ülkücü camianın sesi ve temsilcisi gibi göstermeye çabalayan Fitneçağ mevkutesi, son günlerde MHP’nin siyaset gündemine damgasını vurması üzerine yalan ve iftira kampanyalarına hız vermiştir.
Dün itibariyle MHP Genel Sekreteri Sayın İsmet Büyükataman’ın Genel Başkanımıza dil uzatan bir densize had bildirmesi üzerine Fitneçağın mümessili höykürmüş daha da ötesi hırlamış.
Bu gazete Milliyetçi-Ülkücü tabanın değil, MHP Genel Merkezi aleyhinde kampanya yürüten kifayetsiz muhterislerin ve beslemelerin sesi görevini yerine getirmektedir.
Bu gazete müsveddesinin “değişim” adı altında MHP aleyhinde yürüttüğü kampanyalar, her ne hikmetse 2009 yılındaki büyük kurultaydan bu yana ısrarla sürmektedir. O tarihte MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’ye muhalefet bayrağını açan bu mevkute, delege iradesiyle ortaya çıkan sonuca rağmen şeytani propagandalarını hız kesmeden sürdürmüştür.
Ne zaman MHP aleyhinde bir kampanya başlasa bu mevkute orada yerini almakta, ne zaman MHP Genel Başkanına muhalif ve rakip biri ortaya çıksa onu desteklemektedir.
Hatırlanacağı üzere 19 Haziran’daki korsan ve usulsüz kurultay denemesini desteklediği için Milliyetçi-Ülkücü Hareketin tepkisini çeken bu mevkute, açıkta yakalanınca kendi ahlaksız tutumuyla Milliyetçi-Ülkücü taban arasında vicdani ilişki kurmaya yeltenmiştir.
“YAPILAN KARALAMA KAMPANYASI”
Her siyasi partide mevcut genel başkanın ve yönetim kademesinin politik tutumunu beğenmeyen, tenkit eden kimseler ortaya çıkmaktadır. Bu, demokrasinin bir sonucudur. Ancak bu mevkute parçasının yaptığı, demokrasinin gelenek ve gereklerini aşmış, karalama kampanyasına dönüşmüştür. Yazarları MHP’nin politikalarını eleştirmeyi bırakıp tamamen şahsiyata yönelmişler, meseleyi kişisel düşmanlığa, şahsi kin ve nefretlerinin tatminine tahvil etmişlerdir. Bunların tutumu, iyiliği emretmenin kötülüğü yermenin aksine nifakı teşvik etmek, fitneyi körüklemek ve yaymaktan ibarettir.
İKİYÜZLÜLÜKLE SUÇLADI
Kendini Milliyetçi-Ülkücü tabanın sesi, okuyucusunun niyetini Milliyetçi-Ülkücü Hareketin iradesi olarak lanse eden bu mevkute, nifakın odağındadır. Durumdan vazife çıkarıp kendisini Ülkücü vicdanın sesi gibi göstermeye çalıştığı içindir ki yalancı, ikiyüzlü ve samimiyetsizdir.
Bu gazeteciğin bazı yazarlarının partimize duyduğu siyasi husumet, kin ve nefret; akıl ve vicdanlarının sesini bastırmıştır.
İftiraya uğradık diye feveran ederken bile iftira atan bu mevkutenin Dırar Mescidinin imamlarını hatırlatan tutumu, basın tarihine geçecektir.
Söz konusu gazeteciğin bazı yazarlarının sosyal medyadaki paylaşımlarına bakınız. Altında; MHP, onun Genel Başkanı ve yöneticileri hakkında ağza alınmadık küfürler ve saldırılar bulacaksınız.
“ÜLKÜCÜ AHLAKA YAKIŞMIYOR”
Bu nasıl bir kin ve nefret kampanyasıdır?
Bu nasıl Ülkücülüktür?
Sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımlarda; partimizin yöneticileri hakkında iffete, namusa dil uzatan aşağılık değerlendirmeler, Ülkücü ahlakla asla bağdaşmayan ifadeler yer almaktadır.
Bu; bırakınız Ülkücülüğü, hangi ahlaka ve vicdana sığmaktadır?
Namusa dil uzatılan yerde namus kavramı iğfal edilmiş demektir.
Bu rezaletin sorumlularının kendini Ülkücü Hareketin temsilcileri, sözcüleri gibi göstermesi; ayarsızlığın, ölçüsüzlüğün ve hadsizliğin dik alasıdır.
Hareketimizin 50 yıllık geleneklerini, binbir meşakkatle ve sayısız şehit vererek biriktirdiği değerlerini ayaklar altına alanların edepsizlikleri artık bunu yapanların boylarını aşmıştır.
Fitneçağ tarafından MHP aleyhinde sürekli yalan haber üretilmekte, gerçekler saptırılmaktadır. Bu gazete parçasının bazı köşe yazarları da mesleki sorumluluk ve ciddiyeti bir kenara bırakıp partimize ve Genel Başkanımıza yönelik iftiralarla tetikçilik yapmaktadır.
MHP’ye yakın görünmekle birlikte her serlevhası MHP camiasında fısk ve fücuru teşvik eden, her haber ve yazısı fitne ateşini körükleyen bu gazete taslağının CHP-HDP destekçisi medyayla flörtü; “gaflet, dalalet hıyanet, şer ve entrikada iş birliği”ne dönüşmüştür.
Söz konusu mevkute müsveddesinin 23 Haziran 2019 seçimleri öncesinde, akıllara zarar iddiaları manşete taşıması, bardağı taşıran son damla olmuştur.
Fitneçağ’ın avaneleri, MHP’nin Öcalan’ın çizgisine geldiğini öne sürebilecek kadar gözü dönmüş, açgözlülükte kuzgunları bile bırakmış ve mevki hırsının esiri olmuştur.
Bu tür beslemelerinin beyanları ne kadar edepsiz ve saygısızca ise iddialarının bahse konu muzır gazete tarafından yayımlanması da o denli densiz ve terbiyesizcedir.
MHP camiasını ve ona bel bağlayanları aldatmakla meşgul olan Fitneçağ’ın bacasından; şüpheli bir imanın, riyakâr ve kâzip bir ritüelin ateşi tütmektedir.
MHP ile bölücü başını aynı çizgide gösterebilmek için bir insanın akıl salabetini tamamen yitirmesi icabeder ki söz konusu iddia bunun delili gibi durmaktadır.
ÖCALAN YAKIŞKTIRMASINA TEPKİ
Hâl böyleyken MHP’nin hassasiyetlerini yok farz ederek alçakça ifadelerle Öcalan yakıştırması yapmak; karakter bozukluğuna, ahlak zaafına, tedavisi imkânsız bir öç alma hastalığına, normal düşünme yetisinden mahrumiyete ve akıl sağlığının kaybolduğuna işarettir.
Ahir zamanda yaşanacağı hadislerle haber verilen büyük fitnenin nerede yuvalandığını ve kimlerin elebaşı olduğunu gösteren bu açıklamalar; MHP’ye ve Genel Başkanımızı zarar vermeyeceği gibi, sözün sahibini ve onu yayanları içinde debelendikleri pislik çukuruna daha fazla gömecektir.
Bu pespaye tür saldırıları tarif ve tavzih için seviye ve dereke gibi kelimeler kâfi değildir. Hatta çukur, oyuk ve delik kelimesi bile bu açıklamanın karşılığını vermek için yetersizdir.
Cehennemin dibinden, zebanilerin kovuğundan gelen bu sese MHP mensuplarının kulak vereceğini sanan aklı kıtlara hatırlatalım:
Siyasette galip gelebilmek ve başarılı olabilmek için demokratik rekabeti, politik nezaketi, saygıyı ve hürmeti terk ederek en alçak iftiralarla saldırmaya tevessül edenler; aslında kendi zillet ve denaetlerini izhar ettiklerinden asla taltif edilmeyecekler, aksine kamuoyunda lanet ve nefretle anılacaklardır.
Mesele MHP’nin politikalarını, tutumunu tenkit etmekten çıkmış; düşmanlığa, husumete vardırılmıştır.
“FİTNE TOHUMLARI SAÇILIYOR”
Bilİnmelidir ki, Fitneçağ, ne Milliyetçi Ülkücü Hareketin sözcüsü ne de Ülkücü vicdanın sesidir. Bilakis nifakın, bölünmenin ve ayrışmanın basındaki temsilcisidir.
Bu gazetede MHP aleyhinde sürekli olarak yazı yazanlar, Türk milliyetçilerinin birlik ve beraberliği adına söz söyler gibi görünerek aslında onlar arasında ayrılık ve fitne tohumları saçan bahtsız münafıklardır.
Türk milliyetçileriyle arasında ilişki bulunduğunu öne sürerek aslında Türk milliyetçileri aleyhinde kampanyalar yürüten Fitneçağ adlı mevkute, iyiliği emreder kötülüğü nehyeder görünüp hakikatte kötülük saçan bir merkez konumundadır.
Yıllardır MHP’nin politikaların tenkit etme görüntüsü altında sürekli olarak fitne ve fücur üretenlerin suretihaktan görünmeleri onları kurtaramayacaktır.
Ülkücüler buna seyirci kalmayacaktır.
Türk milliyetçilerinin iki eli, bu rezil kampanyaları yürüten utanmaz arlanmazların yakasında olacaktır.
Vakitlerini Ülkücü camianın bölünmesi, birbirine düşmesi uğrunda harcayanların, maaş aldıkları ve menfaat edindikleri odaklara vicdanlarını satıp kalemlerini kiraya verenlerin dünyada varacakları yer hüsran, ahirleri de cehennemdir.
Siyasi Mecusilerin toplandığı kubbeli ibadethaneye dönüşen Fitneçağ’ın yaydığı münafıklık ateşi, sahte genel başkan adaylarıyla onların sicilli müşevvik ve meddahlarından oluşan “kâzipler ve münafıklar meclisi”yle etrafında toplanan müritlerini yok edecektir.“