"Mesleki ve Teknik Eğitim Çalıştayı", TOBB Türkiye Eğitim Meclisi ve EYUDER işbirliğiyle, TOBB Sosyal Tesisleri Toplantı Salonu'nda gerçekleştirildi. Çalıştayda gerçekleştirilen panelde; "Dünden Yarına Mesleki ve Teknik Eğitim" tartışıldı.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Türkiye Eğitim Meclisi ve Eğitim Yöneticileri ve Uzmanları Derneği (EYUDER) işbirliğiyle, TOBB Sosyal Tesisleri Toplantı Salonu'nda gerçekleştirilen "Mesleki ve Teknik Eğitim Çalıştayı"nda öğleden önceki bölümde; "Dünden Yarına Mesleki ve Teknik Eğitim" konulu panel düzenlendi. TOBB Türkiye Eğitim Meclisi Başkanı Dr. Yusuf Ekinci'nin yönettiği "Dünden Yarına Mesleki ve Teknik Eğitim" konulu panelde; Ankara Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (ANKESOB) Eğitim, Proje ve Ar-Ge Müdürü ve Teknik Eğitim Vakfı (TEKEV) Başkanı Erdoğan Özen, Ostim Teknik Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Orhan Aydın, Mesleki ve Teknik Eğitim Sendikası (METESEN) Başkanı Şahap Yılmaz, Kız Teknik Öğretmenler Derneği Başkan Yardımcısı Hülya Süer, Ulusal Eğitim Dernekleri Federasyonu Başkan Yardımcısı Nazan Şener, birer sunum gerçekleştirdi, görüş ve önerilerini dile getiren katılımcıların sorularını cevapladı. Konuşma ve sunumların ardından öğleden sonraki bölümde ise ilgili gruplar oluşturularak, Çalıştay yapıldı.
ANKESOB Eğitim, Proje ve Ar-Ge Müdürü ve Teknik Eğitim Vakfı (TEKEV) Başkanı Erdoğan Özen, "Dünden Yarına Mesleki ve Teknik Eğitim" konulu panelde gerçekleştirdiği sunumda mesleki ve teknik eğitimin mevcut durumu ve karşılaşılan sorunlarla ilgili görüşlerini ortaya koydu, yapılması gerekenlerle ilgili önerilerini dile getirdi. Özen, öğleden sonra yapılan çalıştay grup çalışmalarında ise 7 nolu gruba başkanlık yaptı.
İşgücü piyasalarının ihtiyaç duyduğu mesleki niteliğe sahip gençlerin yetiştirilmesinin ancak nitelikli mesleki ve teknik eğitim yoluyla olacağını vurgulayan Özen, "Ülkemiz için mesleki-teknik eğitim, en öncelikli konuların başında yer almalıdır. Mesleki-teknik eğitim, gelişmenin ve işsizliğin ilacıdır." ifadelerini kullandı.
Özen, panelde yaptığı sunumunda özetle şunları kaydetti: "Mesleki ve Teknik Eğitimde (METE) en önemli husus çalışma koşullarıdır. Algıyı değiştirecek olan da çalışma koşullarında yapılacak olan iyileştirmeler olacaktır. Ayrıca, uygulanan bazı sosyal politikalar, ailelere periyodik nakdi/ayni gelir sağladığından, gençlerimizde çalışma eğilimini azaltmaktadır.
Mesleki eğitim almamış bireylerin her sektörde çalışmaya devam ettirilmeleri,bir mesleğe giriş ve çıkışların kanun ile belirlenmiş belgelere dayandırılmaması da meslek lisesi mezunları arasında işsizliğin artmasına ve düşük ücret sorununa yol açmaktadır. METE mezunları için en büyük sıkıntı, alanında istihdam edilme konusudur.
Kanuni güvencesi olmayan hiçbir meslek gelişemez. Meslek tanımları, kanuni sınırları çizilmeli, mesleğe giriş/çıkışlar belirlenmeli, kanuni yaptırımlarla desteklenmelidir.
METE,ülkemizin ekonomisi ile doğrudan ilişkilidir. Bir toplumda ekonomik büyümenin tetikleyicisi verimliliktir. Verimlilik artışının en önemli elemanı ise eğitimdir. Verimlilik artışını sağlayacak ise kaliteli üretimdir. Kaliteli üretim yapmak için nitelikli insanlara ihtiyaç vardır. METE’de uzun bir süre zorunlu eğitim öne sürülerek nitelik bir tarafa bırakılmış ve nicelik ön plana çıkarılmıştır.
METE’de var olan olumsuz algı giderilememiş ve sosyal statü problemi çözüme kavuşturulamamıştır. Ülkemizin geleneksel yapısı, toplumsal kültür beyaz yakalı imajını her şeyin üzerinde görmekte, aileler çocuklarının devlet dairesinde bir iş sahibi olabilmeleri için tüm imkanlarını zorlamaktadırlar. Toplumda METE mavi yakalı olarak görüldüğünden, METE kurumlarının cazibesi ortadan kalkmaktadır.
METE’de kurul ve komisyonlar amacına uygun bir çalışma yürütmemektedirler. Mevzuatla belirtilen mutat, periyodik toplantılarını yapmakta, kararlarını uygulamakta çeşitli sorunlarla karşılaşmakta, kararlar uygulanmayınca da işlevselliklerini yitirmektedirler.
İŞGÜCÜ TALEBİNİNİN PLANLAMASI
Yapılması gerekenlerin en başında, işgücü talebine uygun nitelikte işgücü eğitimine hız verilmesi gerekmektedir. Bunun için ülkemizin en kısa zamanda yeni bir işgücü planlamasına ihtiyaç vardır. Hangi sektörlerde, hangi bölgelerde ne kadar sayıda işgücüne ihtiyacımız var bu belirlenmelidir. Bu doğrultuda MEB, METE okul ve kurumlarında uyguladığı programlar bazında,YÖK’de üniversitelerin uyguladığı programlar bazında yeni bir düzenlemeye gitmelidir.
METE’de işbaşı eğitimine sürdürülebilirlik kazandırılmalıdır. Öncelikli olarak orta ve büyük işyerleri olmak üzere, işyerleri/işletmeler öğrenme birimlerini, öğrenme platformlarını üretimi kesintiye uğratmadan kurması gerekmektedir. Sadece genç kuşaklar değil, mevcut işgücünün/çalışanların eğitimini de teknolojideki gelişmelere paralel olarak gerçekleştirilmeli,çalışanların yeni beceriler edinmesi sağlanmalıdır.
METE’de görev alan öğretmenlerin motivasyonları mutlaka artırılmalıdır. Heyecanını, görev aşkını yitirmiş öğretmenden öğrenciye de, okula da fayda gelmez. (Müfredat, ancak onu uygulayan öğretmen kadar iyi olabilir).
ENDÜSTRİ 4.0'I YAKALAMANIN YOLU: METE
Endüstri 4.0, birçok alanı etkilediği gibi eğitim ve öğretim süreçlerini de etkileyecektir. Öncelikli olarak mesleki/teknik eğitimde ne (programlar) ne kadar (süre), nasıl (metodoloji) ve hangi araç-gereçlerle öğretileceği de bugünkü duruma göre büyük çapta değişecektir. Süreç içerisinde sadece teknolojik değişim olmayacak, onların kullanış biçimleri de değişecektir. Endüstri 4.0 trenini yakalamak için teknoloji yatırımı, dijitalleşme ve insan eğitimine, dolayısıyla iyi bir METE’ye ağırlık verilmesi gerekmektedir. Ülkemizin genç kuşaklarına analitik ve eleştirel düşünme yeteneğini kazandırmak, onların problem çözme becerilerini geliştirmek ve girişimcilik ruhuna sahip olmalarını sağlamak gerekmektedir.
Yaşanan değişim ve dönüşümün getirdiği bazı mesleklerin yok olmaya başlamasıyla, ilgili mesleklerde çalışan mevcut işgücünün tekrar ekonomiye nasıl kazandırılacağı, sorumlu olan kurum/kuruluşun ve yürütmesi gereken faaliyetlerin kısa vadede ortaya çıkarılması gerekmektedir.
Günümüzde diploma kadar, güncel ihtiyaçlarla alınan sertifikalarda önem ve değer kazanmaya başlamıştır. Sertifika veren kurum/kuruluşların kontrol mekanizması ile denetlenmesi, verilen sertifikaların eşdeğerliliği ile güvenilirliğini artıracaktır.
İnovasyonların ve ekonomik kalkınmanın ileriye taşınmasında eğitim çok temel bir faktördür. İşyerlerinde çalışanlar Endüstri 4.0 gereklilikleri bakımından büyük önem taşımaktadır. Mesleki eğitim işyerlerinden başlamalıdır. Bu nedenle ilk adım işyerlerinin yenilikçi ürünlerin üretilmesi için ihtiyaç duydukları yeterlilikleri belirlemeleri gerekmektedir.
Mesleki/Teknik eğitim politikaları belirlenirken, mesleki eğitimde rol alan tüm paydaşların görüş ve önerileri değerlendirilmelidir. Şurası bir gerçektir ki, teknolojilerin sürekli değişmesi ile ortaya çıkan değişim ihtiyacı mesleki/teknik eğitimi de etkilemektedir. Eğitimin okul dışında sürdürülmesi gerekliliği yeni eğitim modeli olarak karşımıza işletmelerdeki eğitimin önemini çıkarmaktadır.
Tarih boyunca Peygamberlere bakınca, hepsi bir meslek erbabıdır. Böylece hem insanlara güzel ve yararlı meslekler öğretmişler, hem de onları başkalarına boyun eğmekten kurtarmışlardır. Bundan dolayı da tevhid akidesini kimseden korkmadan savunmuşlardır. Bunu gözlemlediğimizde ilahi mesaj da çok açıktır. Herkesin bir işi olmalıdır, herkes bir zanaatla uğraşmalıdır, herkesin bir mesleği olmalıdır. Ülkemiz için mesleki-teknik eğitim en öncelikli konuların başında yer almalıdır. Gelişmenin ve işsizliğin ilacıdır."