Sinema sektör temsilcileri, Ankara'nın lojistik, altyapı, entelektüel birikim ve oyuncu kalitesiyle İstanbul'daki sinema sektörüne alternatif olma potansiyelinin bulunduğunu, dijital yayıncılar için plato merkezi olabileceğini belirtiyor.
Film Yapımcıları Meslek Birliğince (FİYAB), sinema ve film sektörünün sorunlarını farklı profesyonellerin katılımıyla tartışmak, sektörün duayenleriyle üniversite gençliğini buluşturmak amacıyla Sinema Sektör Günleri etkinliği düzenledi.
Etkinliğe katılan profesyoneller, iki gün süren oturumlarda genelde sinema, özelde Ankara'da sinema sektörünün gelişmesine ilişkin yapılabilecekleri ele aldı.
Sinema Sektör Günleri Koordinatörü Yasin Semiz, AA muhabirine, iletişim fakültelerinde okuyan gençlere yönetmen ve yapımcılık haricinde alternatif meslek dalları olduğunu göstermek için böyle bir etkinlik düzenlediklerini söyledi.
Ses, ışık, görüntü yönetmenliği, görsel efekt alanında kalifiye eleman sayısının az olduğuna dikkati çeken Semiz, "Kendini yetiştiren kişiler yüksek ücretlere bu alanlarda çalışabiliyor. Buna dikkati çekmek istedik." dedi.
Etkinliğin bir de sektörel ayağı bulunduğuna işaret eden Semiz, sözlerini şöyle sürdürdü:
"FİYAB, Ankara merkezli olduğu için öncelik başkentte olmak üzere Türkiye'de sinema sektörünü nasıl geliştirebiliriz, dünyaya bunu nasıl yayabiliriz, nasıl yeni maddi kaynaklar oluşturulabilir bunun çalışmasının yapılması gerekiyor, bunu konuşmak istedik. Farklı alandan insanları, daha önce burada film çekmiş yapımcıları, yönetmenleri, İstanbul'da çalışan farklı profesyonelleri Ankara'ya davet ettik. Neden Ankara, İstanbul'da çok büyük bir film endüstrisi var yurt dışına bile satılıyor ama maliyetler çok yüksek. Bir süre sonra farklı bir arayışa girmek zorunda kalacaklar. Belki Amerika'da olduğu gibi büyük platoların kurulması gerekiyor. İstanbul'da platolar belli bir bölgeye sıkışıp kalmış durumda."
- "Ankara'da önemli bir potansiyel var"
Semiz, komşu ülke Bulgaristan'ın bu konuda önemli bir yol aldığını, küçük bir ülke olmasına rağmen ciddi sayıda film ürettiğini belirterek, "Hatta Hollywood'dan bile gelip Bulgaristan'daki platoları kullanıyorlar. Biz de platoları İstanbul'da sıkıştığı bölgeden çıkarırsak çevre ülkelerin gelip film çekebileceği bir alan oluşturabiliriz. Ankara da o potansiyele sahip. Tecrübe ve ekipman noktasında sıkıntılar olsa da lojistik altyapı ve entelektüel birikim olarak önemli bir potansiyel var. İstanbul'daki oyuncu ve yönetmenlerin çoğu Ankara kökenli." diye konuştu.
Medyada yeni mecraların ortaya çıkmaya başladığına, internet üzerinden yayın yapan platformalara ilgi olduğuna işaret eden Semiz, "Ben kendi adıma bu platformların daha da artacağını, çekimler için Ankara gibi alternatif yerlerin gündeme geleceğini düşünüyorum. Ankara dijital yayıncılar için plato merkezi olabilir." değerlendirmesinde bulundu.
- "Altyapı olarak eksiğimiz yok, bize iş lazım"
FİYAB Başkanı Metin Tunçtürk de Sinema Sektör Günleri'nde, iletişim fakültesi öğrencileriyle daha önce Ankara'da film yapmış, buranın çilesini çekmiş profesyonelleri tanıştırmak istediklerini belirterek, "Öğrenciler, duayenlerden birer cümle kapsa ışık ve rota olur diye düşündük. Yönetmenlerle sohbet eden gençlerin kafasında 'Ben de yapabilirim' düşüncesi oluşuyor. Bu çok önemli." dedi.
Birlik olarak sinema dizi film sektörünün gelişmesi için çalıştıklarını ifade eden Tunçtürk, Ankara'da ciddi manada faaliyet gösteren 20 firmayla bir fon oluşturduklarını, Bakanlığın da desteğiyle yılda birkaç film çektiklerini söyledi.
Ankara'nın bu rakamların çok üstüne çıkabileceğine işaret eden Tunçtürk, "Altyapının yüzde 80'i var. Teknik altyapı, oyuncu var. İstanbul'daki dizilerde oynayan oyuncuların çoğu Ankara'dan gitme. Altyapı olarak eksiğimiz yok bize iş lazım. 5 dizinin aynı anda Ankara'da yürümesini sağlayabilirsek Ankara için görevimizi yapmış oluruz." diye konuştu.
- "Haftada 5 milyonluk bir ekonomik girdiye karşılık gelir"
Bu ayın sonunda ATO ile ortak bir panel düzenlemeyi planladıklarını aktaran Tunçtürk, başkentteki dizi ve film sektörünün geliştirilmesi için tüm televizyon kanallarının genel müdürlerini bu panele davet edeceklerini anlattı. Tunçtürk, "Bir fimden 130 farklı sektör ekmek yiyor. Bu bir şehre çok büyük bir katma değer. Ankara'da 5 dizi aynı anda çekilse bu, haftada 5 milyonluk bir ekonomik girdiye karşılık gelir." ifadelerini kullandı.
Telif Yasası'nın bir an önce çıkmasının önemine işaret eden Tunçtürk, yasa çıktıktan sonra birlik olarak ekonomik güçlerinin artacağını vurguladı. Tunçtürk, "O zaman plato gibi büyük işlere de girişebilir, kendi bünyemizde kimseden destek almadan yılda iki-üç film üretebiliriz. O da bize lokomotif olur." dedi.
Tunçtürk, başkentteki dizi ve film sektörünü geliştirme ve plato konusunda belediyelerle görüştüklerini de kaydetti.