Hamidiye Kahramanı Rauf Orbay Kimdir?
Hüseyin Rauf Orbay, Milli Mücadele ve Cumhuriyet tarihimiz içindeki en önemli şahsiyetlerden biridir. Asker ve siyasetçi olarak bugünkü Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin atılmasında ve Türkiye’nin bağımsızlık mücadelesi için önemli çalışmalarda bulunmuş olan Rauf Orbay, Trablusgarb ve Balkan savaşları sırasında gösterdiği kahramanlıklar ve başarılar sayesinde Hamidiye Kahramanı olarak anılmaktadır. 1918 yılında Osmanlı Devleti’nin Bahriye Nazırlığı görevini üstlenen Rauf Orbay, bu tarihlerde, Osmanlı’ya büyük kayıplar verdirecek olan ve devletin yıkılış fermanı sayılan Mondoros Mütarekesi’ni de Osmanlı Hükümeti adına imzalayan kişi olarak da bilinmektedir.
Kurtuluş Savaşı döneminde, 1922 ve 1923 yılları arasında Türkiye Başvekili görevinde bulunmuştur. İsmet İnönü ve Fevzi Çakmak’tan sonra Türkiye’nin üçüncü başbakanı olma sıfatına nail olmuştur. Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası kurucuları arasında yer alan Rauf Orbay, İzmir Suikastı davasında idamla yargılanmış ve on yıla mahkûm edilmiştir. 1939 yılında yeniden siyasi hayata dönen Rauf Orbay, Kastamonu mebusluğu yaptıktan sonra Londra Büyükelçisi olarak görevlendirilmiştir.
Yakın tarihimize ışık tutan hatıralarının yer aldığı birçok kitap, bugün tarihimiz açısından önemli bir kaynak oluşturmaktadır. Siyasi Hatıralar adıyla yayımlanan anıları sayesinde dönemin karanlık kalmış birçok meselesi bugün aydınlatılabilmektedir.
Osmanlı’nın son dönemlerinden itibaren Cumhuriyet’in kurulmasına kadar, tarihin en önemli isimlerinden biri olmuştur. Askeri başarıları ve siyasi kariyerinin yanı sıra, tarih içinde sayısız önemli olayda başrol olarak Rauf Orbay’ın ismi anılmaktadır.
Rauf Orbay’ın Askeri Kariyeri
1899 yılında Heybeliada Bahriye Okulu’nu bitirdikten hemen sonra deniz kuvvetlerine katılarak askeri kariyerine başladı. Güverte mühendisi olarak görev yapmaya başlayan Hüseyin Rauf, 1901 yılında teğmenlikten üsteğmenliğe yükselmiştir. Üsteğmen rütbesinde başarılı bir askerlik yürüten Hüseyin Rauf kısa süre sonra 1904 yılında yüzbaşı olarak görevine devam etmiştir. Aynı yıl Mesudiye zırhlı savaş gemisine atanan Rauf Orbay, 1905 ve 1911 yılları arasında; ABD, Birleşik Krallık ve Almanya’da, gemi inşa tezgâhlarını inceleme görevlerinde hizmet vermiştir.
1907 yılında kıdemli yüzbaşı rütbesine getirilen Hüseyin Rauf, aynı yıl içinde sağkolağası (önyüzbaşı) olarak 31 Mart isyanını bastırmak için gönderilen Hareket Ordusunda görevlendirilmiş ve Mustafa Kemal ile birlikte İsmet İnönü’yle, bu görevi sırasında tanışmıştır.
25 Mayıs 1909 yılında Hamidiye Gemisi komutanı olan Hüseyin Rauf, Arnavutluk’ta çıkan ayaklanmanın bastırılması için görevlendirilmiş ve bu görevi de başarıyla yerine getirmiştir. 1911 Trublusgarp’ta ikmal sevkiyatı görevinde bulunarak İtalyanlara karşı verilen savaşta önemli bir rol oynamıştır. Balkan Savaşlarının patlak vermesinin ardından Hamidiye Kruvazöründe süvari olarak görev yapmıştır.
Hamidiye Harekâtı sırasında, Yunanlıların Çanakkale’yi abluka altına almasının ardından, Hüseyin Rauf komutanlığındaki Hamidiye Gemisi, bu ablukadan kaçarak Akdeniz’e açılmış ve tarihte ilk korsan kruvazör harekâtını gerçekleştiren komutan unvanına erişmiştir. Yaklaşık olarak 7 ay boyunca süren Hamidiye Harekâtı sırasında oldukça geniş bir alanda faaliyet gösteren Rauf Bey, tüm dünyanın ilgisini çekmiş ve Hamidiye Harekâtı sırasında gösterilen başarılar neticesinde, Osmanlı’nın önemli bir propagandası yapılmıştır.
Rauf Bey’in göstermiş olduğu bu başarı sayesinde Hamidiye Kahramanı olarak anılmaya başlamıştır. Osmanlı tarafından Hamidiye Kruvazörü Hümayunu madalyasına layık görülen Hüseyin Rauf, 1913 yılında yurda döndüğü sırada binbaşı rütbesine getirildi.
Birinci Dünya Harbi sırasında; İran ve Irak’ta Osmanlı’nın en önemli istihbarat teşkilatı olan Teşkilat – I Mahsusa görevlisi olarak faaliyetlere başladı. Kerkük’te görev yaptığı sırada yarbaylık rütbesine getirilen Hüseyin Rauf, Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı olarak atandıktan sonra tekrardan İstanbul’a dönmüştür.
Rauf Orbay’ın Siyasi Kariyeri
Birinci Dünya savaşının kaybedilmesinin ardından İttihat ve Terakki Hükümeti dağılmış ve ardından Ahmet İzzet Paşa tarafından kurulan yeni kabinede Hüseyin Rauf Bey, Bahriye Nazırlığına getirilmiştir. Bahriye Nazırlığında son askeri görevini yürüttüğü sırada Mondoros Mütarekesini imzalamak zorunda kalan Rauf Bey, Ahmet İzzet Paşa kabinesinin dağılmasıyla, Nazırlıktan ayrıldı.
Bu tarihten sonra Milli Mücadeleye katılan Rauf Bey, 1919 yılında Ankara’ya gelmiş ve Mustafa Kemal’in mücadelesine katılmak için Ankara’dan Ali Fuat Paşa ile birlikte Amasya’ya gitmiş ve Amasya Genelgesi’ni imzalamışlardır.
Mustafa Kemal ile birlikte Amasya’dan Erzurum’a geçen Rauf Bey, Temsilciler Heyeti Başkan Vekili seçildi. Sivas Kongresinden sonra Osmanlı’nın son mebusan meclisine, temsilciler heyetinin üyesi olarak katıldı.
21 Kasım 1921 yılında Bayındırlık Bakanlığı ve Meclis İkinci Başkanlığı hizmetlerinde bulunan Rauf Bey, Lozan Görüşmelerinde İsmet İnönü’ye imzalama yetkisini vermemesinin ardından İnönü ile ayrılık yaşamışlardır. Mustafa Kemal’in tam yetki vermesi üzerine İsmet İnönü Lozan’ı imzalamıştır. Anlaşmanın yapılmasından sonra Rauf Bey görevinden ayrılmıştır.
Halk Fırkası ile ayrılıklar yaşayan Rauf Bey, Terakkiperver Cumhuriyet Fırkasını kurmuş ve 1925 yılında parti kapatılmıştır. Rauf Bey ile birlikte birçok partili İzmir Suikastı davasında yargılanmışlardır.
Mahkeme sırasında yurt dışında olan Rauf Bey, hakkında yapılan iddiaları asla kabul etmemiştir. Uzun süre yurt dışında kalan Rauf Bey, suçlamaların düşmesinin ardından Kastamonu mebusu olarak yeniden seçildi ancak 1942 yılında İkinci Dünya Savaşı esnasında Londra Büyük Elçiliğine atandı.
1964 yılında İstanbul’da kalp krizi geçirerek hayatını kaybeden Rauf Orbay, tarihimizin en önemli isimlerinden biri olarak anılmaktadır.