Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Feti Yıldız’ın, Barış Pınarı Harekâtı ve terör örgütü PKK/YPG ile ilgili yazılı açıklama yaptı. Yıldız'ın açıklaması şu şekilde;
PKK’nın Suriye kolu PYD/YPG terör örgütüne karşı BM Sözleşmesi’nin 51. maddesinden kaynaklanan meşru müdafaa hakkı ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin terörle mücadeleye ilişkin kararları doğrultusunda Türk Silahlı Kuvvetleri’nin 9 Ekim 2019 tarihinde başlatmış olduğu Barış Pınarı Harekâtı büyük bir başarı ile devam etmektedir. Ülkemizin güneyinde kurulmak istenen terör devletinin imhası ve sınır güveliğimiz için Türk Silahlı Kuvvetleri harekâtı kararlılıkla sürdürmektedir. Harekât kapsamında bugüne kadar şehit olan 6 kahraman askerimize Allah’tan rahmet, aziz milletimize başsağlığı diliyoruz.
PKK terör örgütü, Türkiye Cumhuriyeti’nin Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleriyle Suriye, İran ve Irak ülke topraklarının bir kısmını içine alacak şekilde birleşik bağımsız kürt devleti kurma amacı doğrultusunda 1978 yılında kurulan Marksist-Leninist silahlı bir yapılanmadır.
PYD’nin askeri silahlı kolu olarak tarif edilen YPG, terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan’ın talimatıyla 2004 yılında kurulmuş olup PKK’nın Suriye kolu olarak faaliyet göstermektedir. İdeolojisi, amacı, stratejisi, hiyerarşik yapısı PKK ile aynıdır. Örgüt elemanları iç içedir ve aynı merkezden talimat almaktadır. Bölücü örgüt, Türk Devleti’nin egemenliği altında bulunan topraklardan bir kısmını devlet idaresinden cebren ayırarak dört parçadan oluşan kürdistan hayalini gerçekleştirmeye yönelik silahlı terör eylemleri yapmaktadır.
PKK/PYD/YPG terör örgütü, ülkemizde binlerce vatan evladını şehit etmiş ve Suriye’de etnik temizlik başta olmak üzere kundaklama, sabotaj, cinayet gibi insanlığa karşı suçları işlemiş ve işlemeye devam etmektedir.
Türkiye, Barış Pınarı Harekâtı ile Suriye topraklarının bir kısmını işgal eden ve o topraklarda terör devleti kurmak isteyen terör örgütlerinin bu hedefini yerle bir ettiği gibi, Suriye’nin toprak bütünlüğünü koruyarak kendi toprak bütünlüğüne yönelik tehditleri de yok etmektedir.
Barış Pınarı Harekâtından önce binlerce kez yapıldığı gibi harekât başladıktan sonra da terör örgütü PKK/YPG tarafından Suriye’den sınırdaki il ve ilçelerimize şu ana kadar bine yakın roket ve havan toplarıyla saldırı gerçekleştirilmiştir. Bu saldırılar sonucu 20 vatandaşımız hayatını kaybetmiş, 200’e yakın vatandaşımız ise yaralanmıştır. PKK/PYD/YPG, Türkleri ve Kürtleri katleden bir terör örgütüdür.
PKK/PYD/YPG’nin işlediği suçlar uluslararası kuruluşlarca da kabul edilmiş ve PKK terör örgütü, AB ve NATO tarafından terör örgütleri listesine alınmıştır. PYD/YPG’yi PKK’dan ayrı ve bağımsız bir örgüt olarak tarif etmek, ülkemize açıkça ihanettir.
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin gerçekleştirmekte olduğu terör operasyonunu savaş olarak niteleyen milletvekilleri bulunmaktadır. Bununla birlikte içimizde Türk ordusunun sivilleri öldürdüğünü söyleyen hainler vardır. Amaç ve niyetleri bizce malum bazı ülkelerin yetkilileri ve ülkemizde siyaset yapan bazı şahıslar, Türk Devletinin meşru ve haklı beka mücadelesini dün olduğu gibi bugün de karalama yoluna gitmişlerdir.
Öyle ki; 40 yıldır mücadele ettiğimiz terör örgütü PKK’nın Suriye kolu PYD/YPG’yi özgürlük savaşçısı gibi gösterme gayret ve gafletleri yeni değildir.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 21 Ekim 2014 tarihinde yapmış olduğu konuşmada PKK/YPG silahlı terör örgütünün cebir ve şiddet eylemleri ile varlığını meşru gösterecek şekilde beyanda bulunmuş, bu açıklama basın yayın organlarında kamuoyuyla paylaşılmıştır.
Kılıçdaroğlu’nun “......bizim için YPG terör örgütü değildir. YPG kendi vatanını kurtarmak için örgütlenmiş bir oluşumdur.” şeklindeki YPG’yi meşrulaştırmaya dönük sözlerinin Anayasa’nın 26. maddesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 10. maddesiyle teminat altına alınan ifade özgürlüğü ve düşünce açıklaması kapsamında olduğu söylenebilir mi?
Anayasanın başlangıç kısmında yazılı olduğu şekilde; “hiçbir faaliyet, Türk milli menfaatlerinin, Türk varlığının, Devleti ve ülkesiyle bölünmezliği esasının, Türklüğün tarihi ve manevi değerlerinin karşısında korunma göremez.”
Kemal Kılıçdaroğlu, 21 Ekim 2014 tarihindeki beyanı ile terör örgütü YPG’yi meşru bir yapı olarak tarif etmiştir. Terör örgütünün cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru göstermek, övmek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik etmek şeklinde tanımlanan eylemler terör örgütünün propagandası suçunu oluşturur.
Terör örgütü propagandası, Terörle Mücadele Kanunu’nun 7. maddesinde müstakil bir suç olarak düzenlenmiştir. Birçok değişikliğe uğramasına rağmen halen Terörle Mücadele Kanunu 7/2 maddesindeki düzenlemeyle korunmaktadır.
Sayın Genel Başkanımız Devlet Bahçeli, 04.10.2019 tarihinde yapmış olduğu yazılı basın açıklamasında; Başkanlık Divanı kararıyla CHP-HDP ilişkilerinin incelenmesi, CHP Genel Başkanının suç teşkil eden fiil ve değerlendirmelerinin analiz ve araştırılması için Genel Başkan Yardımcılarımız Feti Yıldız, İzzet Ulvi Yönter ve İsmail Faruk Aksu’dan oluşan bir komisyon görevlendirmişti. Görevlendirilen bu komisyon çalışmalarına devam etmektedir.
Barış Pınarı Harekâtı ile bölgedeki teröristler etkisiz hale getirilecek, bölge halkı terör zulmünden kurtulacak ve sınır güvenliğimiz tam olarak sağlanacaktır. Allah kahraman askerlerimizin yar ve yardımcısı olsun.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.