ANKARA (AA) - Ulusal ve uluslararası alanda deprem mühendisliği ve sismoloji alanlarında çalışan 16 ülkeden 220 bilim insanı, Uluslararası Deprem Mühendisliği ve Sismoloji Konferansı için ODTÜ'de bir araya geldi.
Türkiye Deprem Mühendisliği Derneğinin himayesinde, ODTÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü'nün düzenlediği Uluslararası Deprem Mühendisliği ve Sismoloji Konferansı (5ICEES) ODTÜ Kültür ve Kongre Salonu'nda başladı.
Ulusal ve uluslararası alanda deprem mühendisliği ve sismoloji alanlarında çalışan bilim insanları, 4 gün sürecek konferansta, depremin zararlarının azaltılmasına ilişkin araştırmalar ile deprem yalıtımı konusundaki son teknolojiler masaya yatırılacak.
Konferansın düzenleyicisi ODTÜ İnşaat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Altuğ Erberik, Türkiye'nin büyük bölümünde deprem tehlikesinin yüksek olduğunu ifade etti.
Erberik, geçmiş büyük depremlerdeki can ve mal kayıplarının deprem mühendisliği ve sismoloji alanlarındaki çalışmaların ne denli önemli olduğunu ortaya koyduğuna işaret etti.
Konferansta 16 ülkeden 220 bilim insanının bildiri sunacağını aktaran Erberik, şu bilgileri verdi:
"Konferansımızda ana tema olarak Kocaeli depreminin 20'nci yılı sebebiyle 'Depremin 20'nci Yılında Neredeyiz?' ve 'Afetlere Hazırlık Yılı' kapsamında 'Afet Zararlarının Azaltılması' konularını belirledik. Bu kapsamda, deprem zararlarının önüne geçmek için geliştirilen yeni teknolojileri masaya yatıracağız. Özellikle deprem yalıtımı konularında son teknolojileri burada göreceğiz. Yeni çıkan deprem yönetmeliği ile ilgili karşılaştırmaları, çalışmaları da ele alacağız. Silivri'deki depremle ilgili bir panel düzenleyeceğiz."
Türkiye Deprem Mühendisliği Derneği Başkanı Prof. Dr. Bilge Siyahi ise konferansın dünyada ve Türkiye'de deprem risklerinin azaltılması için bilim insanları arasında yeni iş birliklerini ortaya çıkarmayı amaçladığını vurguladı.
ODTÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Oğuzhan Hasançebi ise Türkiye'nin yerkürenin en kırılgan bölgelerinden birinde yer aldığına dikkati çekti.
17 Ağustos 1999'da yaşanan Marmara Depremi'nden 20 yıl sonra Silivri açıklarında meydana gelen depremin Türkiye'nin bir deprem ülkesi olduğu gerçeğini bir kez daha hatırlattığını vurgulayan Hasançebi, son iki haftadır toplumun gündemine depremlere hazırlık ve deprem zararlarının azaltılması konularının girdiğini dile getirdi.
Hasançebi, konferansın tam bu dönemde yapılmasının anlamlı olduğuna değindi.
- "Günde 70 deprem çözülüyor"
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) Deprem Dairesi Başkanı Murat Nurlu da AFAD'ın çalışmaları ve kullanılan teknolojilerle ilgili sunum yaptı.
Nurlu, istatistiksel verileri paylaştığı konuşmasında, "1900'den günümüze kadar 13 bin 687 adet 4 büyüklüğünde ve üzerinde deprem olmuş. 86 bin 456 vatandaşımızı kaybetmişiz. 240 hasar ve can kaybına neden olan büyük deprem meydana gelmiş. 603 bin 131 ağır hasarlı veya yıkılmış yapımız var." dedi.
Afete Hazırlık Yılı etkinlikleri kapsamda yürütülen faaliyetler hakkında da bilgiler aktaran Nurlu, 12 milyon vatandaşa afet eğitimi verildiğini aktardı.
Türkiye'nin Avrupa'da ikinci büyük deprem gözlem ağına sahip ülke olduğunu bildiren Nurlu, "Toplamda 1056 deprem gözlem istasyonu sayısı bu sene sonu itibarıyla 1100'e çıkacak. Marmara Bölgesi'nin deprem aktivitesini 250 gözlem istasyonu ile izliyoruz." diye konuştu.
Türkiye genelinde kullanılan milli yazılım ile deprem olduktan 1 dakika sonra mahalle bazında hasar sonuçlarını alabildiklerini belirten Nurlu, kritik tesisler, ulaşım, üretim hatlarının hizmet verebilme olasılığının da bu şekilde alınabildiğini anlattı.
Silivri'deki depremin tali faylar üzerinde meydana geldiğini kaydeden Nurlu, "Artçılar, bölgede sönümlenmiş durumda." bilgisini verdi.